Cumhurbaşkan Recep Tayyip Erdoğan, "Ey benim Kürt kardeşim, bunlar sana ne hizmet verdiler, bunlar öldürmekten başka ne yaptılar. Ah benim Diyarbakırlı kardeşim bunlar camilerimizi yakmadı mı, bunlar ateist, bunlar Zerdüşt" ifadelerini kullandı.

Erdoğan, Diyarbakır Havalimanı Yeni Terminal Binası ve 116 projenin açılışına katıldığı programda konuştu.

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

Biz sizlerle gurur duyuyoruz. Sevgili Diyarbakırlılar, değerli kardeşlerim... Hanımefendiler beyefendiler sizleri en kalbi duygularımla, hasretle, muhabbetle selamlıyorum. Açılışını yaptığımız, değerli kardeşlerim 230 trilyon liralık bir yatırım olan Diyarbakır Havaalanı Terminal Binası'nın şehrimize hayırlı olmasını diliyorum.

Ey benim Diyarbekirli, Ey Kürt kardeşim

Bunlar sana bugüne kadar ne hizmet verdi sana? Bunlar yakmaktan, yıkmaktan başka ne yaptılar? Bunlar benim kardeşlerimizi şehit etmekten başka ne yaptılar? Öldürmekten başka ne yaptılar? Bunlar öldürmek için, şehit etmek için var.

Biz ise, bu ülkede.... Kardeşlerim, bir kişinin hayat bulmasına vesile olmak, tüm insanlığın hayat bulmasına vesile olmak gibidir inancından hareketle biz hep bunu yaptık. Biz bu ülkeye efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik.

Diyarbakır'da yaptığımız hizmetleri size anlatacak değilim. Diyarbakır'da yaptığımız masrafların tutarı 24 katrilyon lira! Eğer son 1.5 yılda, bu terör belası sebebiyle ilaveleri de buna katacak olursak 30 katrilyon! Bu yatırımlar devam ediyor. Eğitimde 4655 yeni derslik yaptık. Diyarbakırlı çocuklarımızın hayata daha iyi hazırlanmaları gayretinde olduk. Maalesef bu dersliklerin büyük kısmı terör örgütü tarafından yakıldı, yıkıldı! Ah benim Diyarbakırlı kardeşlerim, bunlar camilerimizi yakmadılar mı? Bunlar Ateist, bunlar zerdüşt!

Bunlardan bir şey olmaz, bunlar bizim değerlerimizle hareket etmiyorlar. Er veya geç, benim Diyarbakırlı kardeşim de, Şırnaklı, Vanlı, Hakkarili, Muşlu, Iğdırlı kardeşim de bunların ne olduğunu anlayacak. Er veya geç, bunlara gereken dersi sandıkla vereceğiz. Biz sandıkla hareket ediyoruz, bunlar ise Kandil'le hareket ediyor. Hak, halk, biz bununla yürüyoruz.

Değerli kardeşlerim bakınız, şurada 20 kilometre ötemizde Dürümlü mezrası var değil mi? Bölücü terör örgütü mensupları, 12 Mayıs'ta 15 bin ton bomba yüklü kamyonu patlatarak kardeşlerimizin ölümüne yol açtılar mı? Sevgili kardeşlerim, bakınız PKK'nın desteklemiş olduğu bir parti şuanda parlamentoda mı? Onlar PKK adına parlamentoda. Benim milletim ne diyor?

Bunlar bizim verdiğimiz vergilerle oradan maaş almamalı diyor? Öyle mi? Dokunulmazlık olayı ne oldu şimdi parlamentoya geldi. 376 oyla bu geçti, şimdi tutuştular. Şimdi yurt dışına kaçmaya başladılar. Niye kaçıyorsunuz? Kaçmayın. Aynen paralel devlet yapılanması neyse bunlar da o. Onlar da kaçıyor, bunlar da kaçıyor. Dürümlü'de hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum.

Dünkü gazetelerde bu olayı kınayan, ve örgüte kayıtsız şartsız silah bırakması, yalnız kuru kuruya silah bırakması değil, gömecek, betonlayacak ve bunların koordinatları da verecek. Yoksa bunlar bu işe çok alışıktır. Silahları bırakırlar, sonra gelip geri alırlar. Bu oyuna asla gelmeyiz. Olmadı, bu ülkeyi terk etmek zorunda kalacaklar.

Diyarbakırlı iş adamlarımızın ilanları gerçekten değerlidir. Ben de memnuniyetle okudum. Bölge halkının açık tavır alması halinde örgütün eylem yapacak imkanı kaybedeceğine inanıyorum. Temmuz ayından bu yana yaşananlardan sonra, onun uzantısı olarak çalışan yapıların gerçek yüzünü görmüştür Diyarbakır halkı.

 İnsanların yaşadıkları evleri, buzdolabından yatağına, ayakkabısından Kur'an-ı Kerim'e kadar tuzaklayan, bombalayanlarla benim inançlı Kürt kardeşlerimizin işi olamaz. Evleri bombalayarak, yolları keserek, TIR'ları yakan yıkan, böyle bir örgütü bırakın Kürt kardeşlerimizi, insanlıkla yan yana düşünmek mümkün değildir. Terör örgütünün hesaplaşması devletle değil, bölge halkının inancıyla, kitabıyla, tarihiyle, kültürüyledir.

Örgüte destek verenler silahlı mücadelesinden çok bölge halkının köklerinden, değerlerinden kopartmasını önemli görüyorlar. Örgütün silahlı çatışmalarında ölenlerin sayısı, devletin operasyonlarında ölenlerinden çok daha fazladır. Örgütün faili belli cinayetlerine tavır koymadıkça samimi olamazlar. Hakikatlerle yüzleşmekten çekinmedik, çekinmeyiz. Biz geçmişte darbecilere verdiğimiz mücadelede ne kadar samimiysek, terör örgütü ve onun kuruluşlarına karşı verdiğimiz mücadelede de o kadar samimiyiz.

Suriye'deki birtakım gelişmelerden cesaret alan bu örgüt, aynı oyunu burada sergilemeye kalktı. PKK, YPG, DAİŞ bunların hiçbirinin farkı yok, hepsi de terör örgütü. ABD'nin PYD'ye YPG'ye vermiş olduğu desteği kınıyorum!

Bize verilen söz bu değil. Ben siyasetin dürüst yapılacağına inanan birisiyim. Bize dost olanlar, bizimle NATO'da beraber olanlar kalkıp da kendi askerini YPG'nin işaretleriyle Suriye'ye gönderemezler.

Hala biz YPG'ye destek vermeye devam edeceğiz, o PKK değildir diyenlere söylüyorum, gel de bizden ders al. Bizzat terör örgütüyle ilgili tüm belgeleri veriyoruz, söylüyoruz ama attıkları adımlar yanlış. Güvenlik güçlerimiz tarihe geçecek bir mücadele vererek örgütü ve arkasındaki güçleri bir kez daha hüsrana uğrattılar.

Şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Güvenlik güçlerimiz Nusaybin ve Şırnak hariç operasyonlarını tamamlamıştır. Örgüt üyeleri teslim oluyorlar. Ben şuanda terör örgütünün içerisinde olanlara sesleniyorum. Annenizin, babanızın sesine kulak verin. Terör örgütünün kucağından sıyrılın."

(Kaynak: T24)