TEL AVİV – Akdeniz’de petrol haklarına ilişkin bir çatışmanın olması halinde buna kaçınılmaz olarak ve doğrudan ABD’nin de dahil olacağı belirtilirken, savunma birimlerinin, “Başbakan Erdoğan, Arap dünyası ile ilişkilerini güçlendirmek için boş tehditler savuruyor. Türkiye’nin İsrail ile askeri çatışmaya girme niyeti yok” dediği öne sürüldü.

Haaretz gazetesine göre, Türkiye tarafından Kıbrıs adası kuzeyinde yapılacak sondaj çalışmalarına Türk savaş uçakları ve denizaltılarından oluşan bir filonun refakat edeceği yönündeki haberlere dikkat çektiği analizinde, "Türk savaş uçaklarının aynı zamanda Kıbrıs adasının kuzeyine de konuşlandırılacağı”nı belirti.

Türk sondaj çalışmalarının, İsrail ile Rum Kesimi arasında imzalanan anlaşma ile sondaj haklarının paylaşıldığı bölgelerde yapılıp yapılmayacağının ise henüz belli olmadığı kaydedilen analizde şu iddialara yer verildi.
“Akdeniz petrolü ile ilgili itilaf, Türk Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’a, diplomatik çatışmayı iki cephede sürdürmeye olanak sağlıyor: Birinde İsrail ile, diğerinde ise Kıbrıs ile.”

“ERDOĞAN BOŞ TEHDİTLERİ KULLANIYOR”

Analizde Türkiye’nin, Kuzeydeki “Türk yanlısı rejimi”ni tanıyan tek ülke olduğu ve “adanın güneyindeki Yunan yanlısı rejiminin İsrail ile anlaşma yapma yetkisinin bulunmadığını öne sürdüğü” belirtildikten sonra şu iddialar sıralandı:

“Sondajı kuvvetlendirmek amacıyla askeri, deniz ve hava gücünü kullanma tehdidi, Erdoğan’ın, bu ayın daha erken bir tarihinde yaptığı, gelecek Gazze filolarına savaş gemileriyle refakat edeceği tehdidinin arkasında geliyor. İsrail savunma kurumlarına göre, Erdoğan, Arap dünyası ile ilişkilerini güçlendirmek için boş tehditler kullanıyor ve Türkiye’nin İsrail ile askeri çatışmaya girme niyeti yoktur.”

“TÜRKİYE RUM AB DÖNEM BAŞKANLIĞINI TOKAT GİBİ GÖRÜYOR”

Gazete, Türkiye’nin, Güney Kıbrıs’a “tehditlerini hızlandırmasının” diğer bir nedeni olarak, Rumların dokuz ay sonra AB Dönem Başkanlığını üstlenecek olmasını gösterdiği analizinde “Türkiye, bu adımı, üyeliğini reddeden AB’den bir tokat gibi görüyor” yorumunu da yaptı. Analize son verilirken de şu görüşler de öne sürüldü:

“Akdeniz’deki petrol haklarına ilişkin bir çatışmaya, kaçınılmaz ve doğrudan ABD de dahil olur çünkü şirketi Noble Energy, İsrail ve Kıbrıs (Rum Kesimi) adına sondaj yapıyor.” (Mynet)