Başbakan Erdoğan, “Mısır’daki darbenin arkasında İsrail olduğu” şeklindeki açıklamasına ABD’den yanıt gelmesine üzüldüğünü söyledi. Erdoğan, “Peki Beyaz Saray'a ne oluyor da bunu konuşuyor. Eğer bunu konuşması gereken varsa İsrail konuşmalıydı” diye konuştu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, toplu açılış töreninde konuşma yaptı.

Konuşmasının büyük bir kısmını Suriye ve Mısır'daki gelişmelere ayıran Erdoğan, CHP'ye yönelik eleştirilerde de bulundu.

Konuşmasında Rabia selamı da veren Başbakan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

“Suriye'de bir insanlık dramı yaşanırken, bu sefer de Mısır'da bir darbe yapıldı. Ardından millete karşı katliam sergilenmeye başlandı. Suriye'de yaşanan katliama, özellikle dün evvelsi sabah o yavruların cansın bedenlerini gördük değil mi? Orada kan yoktu, kurşun izleri yoktu. Çünkü o yavrular maalesef kimyasal silahlarla şehit edilmişlerdi, ama ben şuna inanıyorum: Bu Beşşar Esed'in artık son çırpınışlarıdır. Çünkü, muntakim olan Allah inanıyorum ki bunun hesabını en kısa zamanda ondan soracaktır. Bu yavruların intikamını onlardan alacaktır.

Bize birileri diyor ki 'Türkiye yalnızlaştı'. Hayır, yalnızlaşmadık. Bizim yanımızda onların tankı, topu, uçağıyla o yavruların üzerine iniyorlarsa bilesiniz ki bizim yanımızda da önce hak var, sonra halk var. Biz medyayla sermayeyle gelmedik. Uzun ince bir yolda halkla yürüdük. Bundan sonra da böyle yürüyeceğiz.

'BM SEN NEREDESİN?'

‘Türkiye, Suriye’yle, Mısır’la bu kadar neden ilgileniyor?’ diyorlar. BM’yle birlikte Somali’ye, Afganistan’a, Balkanlar’a niye gittin diyen var mı? BM Güvenlik Konseyi sen neredesin, ne işe yararsın? 5 üye, özellikle de iki üye dünyanın kaderini etkiliyor. Dünya, 5’ten büyüktür. Dünya halkları vakti geldiğinde hesabını soracaktır.

Zalime bir çift söz söylemeyenler mazlumun yanında olan Türkiye’ye laf söylemeye kalkıyorlar. Türkiye’ye saldırarak vicdanlarının üzerini örtmeye çalışıyorlar. Türkiye’nin mert duruşunu hazmedemiyorlar.

Biz kan akmasın istiyoruz. Çocuklar ölmesin istiyoruz. Esmalar, Ayşeler, Fatmalar ölmesin istiyoruz. İnsanlık ve vicdan kurumasın istiyoruz.

1071 yılından bugüne kadar bu topraklar üzerinde, bu geniş coğrafyada sesimizin, sözümüzün ulaştığı her yerde biz sadece hakkı savunduk, sadece barışı savunduk, sadece dostluğu, kardeşliği, dayanışmayı savunduk.

'MISIR HALKINA BORCUMUZ VAR'

Çanakkale zaferimizde biz Kahireli, Sinalı, Mısırlı, Kudüslü, Şamlı, Halepli kardeşlerimize 'neden buraya geldiniz' diye sorduk mu? Sormadık. Onlar da bize 'neden buraya geldik' demeden Çanakkale'de bizimle beraber savaştırlar, bizimle bizim vatanımızı savundular, bizim dedelerimizle şehit oldular, Çanakkale'de de şehit oldular, Sarıkamışta'da da şehit oldular. Şimdi soruyorum, ey bugün bize 'orada ne işiniz var diyenler' önce başınızı iki eliniz arasına alın bizim tarihi bir sorumluluğumuz var. Bizim Mısır halkına karşı bir vefa borcumuz var. Türkiye'nin Filistin'e, Suriye'ye karşı vefa borcu var. 'Bize ne Mısır'dan, bize ne Suriye'den Filistin'den' diyen vefasızlık etmiş olur. Tarihine, medeniyetine en önemlisi ecdadına, dedelerine, şehitlerine büyüklerine sırtını dönmüş olur.

'BEYAZ SARAY'A NE OLUYOR?'

'Demokrasi sandık değildir' diyenlerin kim olduğunu öğrendiniz mi? İşlerine geldiği zaman sandık, işlerine gelmediği zaman sandık değil. Bunu ben söyleyince Beyaz Saray'dan bana cevap geliyor. Üzüldüm. Niye Çünkü bunun muhatabı Beyaz Saray değildi. Çünkü ben burada Amerika'yı ifade etmedim. Ben burada İsrail'i ifade ettim. Peki Beyaz Saray'a ne oluyor da Beyaz Saray bunu konuşuyor. Beyaz Saray bunu dillendirmemeliydi. Beyaz Saray böyle bir şeyi konuşmamalıydı. Eğer bunu konuşması gereken varsa İsrail konuşmalıydı. Bu, NATO'da birlikte olan iki ülke olarak bir ortağın, bir diğer ortağa böyle bir yaklaşımı yakışık almadı. İşte dünyanın çifte standardını göstermesi bakımından bu da çok önemlidir.

CHP'Yİ ELEŞTİRDİ

Ana muhalefet partisinin sorumlularına soruyorum gazetelerde, televizyonlarda yeni doğmuş bebeklerin, 3 yaşında 5 yaşında o masum çocukların solgun yüzlerine bakabildiniz mi? Destek verdiğiniz sırtını sıvazladığınız o zalimin insanlık dışı katliamıyla gururlandınız mı? Kendi ülkesinin başbakanını diktatörlükle itham edenler, kendi ülkesinin başbakanını dünyaya şikayet edenler, acaba sırtını sıvazladıkları Esed için diktatör sıfatını kullanabilecek cesarete sahipler mi?"

GEZİ PARKI PROTESTOLARI

Konuşmasında Gezi Parkı protestolarına da değinin Erdoğan, "Rize’ye Geziciler geldiler mi? Geldiler. Fakat tencere-tava bulamamışlar" diye konuştu.