AKP’den Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olan ancak BDP’nin gerisinde kalarak seçimi kaybeden Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu, ''Halkın iradesi tecelli etmiştir. Bize yakışan halkın iradesine saygı duymaktır'' dedi.

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı kazanan BDP’li Gültan Kışanak’ı sandıklar açıldıktan 3 saat sonra arayıp tebrik ettiğini belirten Ensarioğlu, "Kendisine ’Sizden hizmet bekliyoruz. Bize de düşen bir şey varsa iş birliği yapmaya da hazırız’ dedim" dedi.

'ÇÖZÜM SÜRECİ' YORUMU

’Çözüm süreci’ne de değinen ve yeni adımlar atılması gerektiğini söyleyen Ensarioğlu, şöyle konuştu:

"Aslında dil ve kimlik önündeki bütün engeller kaldırıldı. Şimdi Anayasal olarak yapılamayanlar var. Yasal olarak yapılması gereken bütün adımlar atıldı. Yani kültürel ve demokratik haklar için iki engel kaldı. Bu da anayasal değişikliği gerektiriyor. Bir vatandaşlık tanımı iki ana dilde eğitimi yasaklayan 62’nci maddede değişiklik. Yani bu yasak yakışmıyor Türkiye’ye bu yasağın kaldırılması gerçi hükümetimizin getirdiği yasa teklifiyle bu bir nebze aşıldı. Özel okullara ana dilde eğitim hakkı getiren yasayla anayasal yasanın yasağı da aslında aşılmış oldu. Yani Türkiye’de artık ana dilde eğitim var. Bu yasak kalktı ancak anayasamızdaki bu yasağın kaldırılması ve vatandaşlık tanımının da etnik bir kimlik değil de gerçekten vatandaşı tanımlayan bir düzenlemeyle herkesin kendini içinde bulunduğu bir düzenleme gerekli. Bundan sonra PKK güçlerini ülke dışına çekmeli, PKK silahı bırakma iradesini net bir şekilde ortaya koyulmalı. Bu konuda çok o direnci bırakmalı ama diğer taraftan da bu silahlı güçlerin cezaevindeki insanların ne olacağına dair yasal düzenlemelerinde yapılması gerekmektedir. Yani bu dağdaki silahlı güçlerin ve cezaevindekileri, Avrupa’dakilerin ne olacağı, sosyal, siyasal hayata entegrasyonun hangi yasal düzenlemelerle yapılacağının artık açıklanmasının gereğinin yapılması gerekir. Türkiye demokratikleşiyor ve Türkiye’de var olan sorunlarımızı artık konuşarak siyaset zemininde çözeceğiz. Bu zemin artık Türkiye’de var."

"ONLAR DA ÇOK İYİ BİLİYOR"

Gezetecilerin Abdullah Öcalan’ın 2015 yılında serbest bırakılacağı yönünde söylentiler olduğunu hatırlatması üzerine Ensarioğlu, şunları söyledi:

"Kürt sorunun çözümü, çözüm sürecinin kalıcı barışa dönüşmesi için hangi araçların kullanılması gerekiyorsa bundan çekinilmemesi gerekiyor. Gazetecilerin, akil insanların veya başkalarının gitmesi eğer çözüm sürecine katkı sunacaksa gidilmesidir. Tabi ki çözüme katkı sunacak. Bunlar seçim sürecinde sadece kitlenin hoşuna gitsin diye edilmiş laf ve temennilerdir. Yani bir sonraki Nevroz'da Öcalan’ın halkın arasında olamayacağını onlar da çok iyi biliyor, biz de çok iyi biliyoruz. Önemli olan kalıcı barışı sağlamak bu işin yasal zemini hazırlamak ve nihayete erdirmektir. Ama tabii her siyasi parti kendine özgür bir takım projeler sunabilir ve savunabilir. Demokratik özerklik de Öcalan’ın dediği gibi vazgeçilmez değildir."

’KÖŞKÜ EN ÇOK HAK EDEN BAŞBAKAN’

Ensarioğlu, gündemdeki Cumhurbaşkanlığı seçimi konusuna da değinerek, "Şu anda köşkün en güçlü adayı sayın Başbakan. Tabi ki herkesin konuştuğu alınan oylara da bakılırsa buraya da en çok hak eden Sayın Başbakan. Ancak benim gönlümden geçeni sorarsanız ben Sayın Başbakan’ın daha etkin bir şekilde hükümetin başında olmasından yanayım. Çünkü hem çözüm sürecini güçlü liderle yürütebilirsiniz hem de yeni bir anayasayı Türkiye’nin hak ettiği sivil, demokratik ve çoğulcu anayasayı ancak güçlü bir liderlikle parlamentoya ve halkın önüne getirebilirsiniz" dedi.