Milli Güvenlik Kurulu (MGK), Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında ilk kez toplandı.

MGK bildirisinde, “paralel yapı” ile mücadele “Kırmızı Kitap” olarak bilinen Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nde ilk kez yer aldı.

Yapılan açıklamada, “Milli güvenliğimizi tehdit eden ve kamu düzenini bozan iç ve dış legal görünüm altında illegal faaliyet yürüten paralel yapılanmalar ve illegal oluşumlar ile yürütülen mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceği vurgulanmıştır” denildi.

Kurulun, Çankaya Köşkü’ndeki Ekim ayı olağan toplantısı saat 14.25’te başladı, gece yarısı saat 00.50'de sona erdi. Böylece toplam 10 saat 25 dakika süren rekor MGK toplantısı Türkiye tarihine en uzun toplantı olarak geçti.

Ahmet Davutoğlu’nun ilk defa başbakan sıfatıyla katıldığı toplantı, Başbakan yardımcıları Numan Kurtulmuş ve Yalçın Akdoğan ile Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Abdullah Atay’ın da ilk MGK’sı oldu.

Uğur Ergan’ın Hürriyet’teki haberine göre, MGK’nın ağustos ayı toplantısında “paralel yapı”, “terörle mücadele” kapsamına alınmıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Gülen Cemaati’nin Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’ne “tehdit” olarak alınmasını istediği de iddia ediliyor.

MGK toplantısının ardından yapılan açıklamada şunlar kaydedildi:

"Ülkemizin güvenliği, halkımızın huzuru ve kamu düzenini ilgilendiren hususlar ayrıntılı olarak görüşülmüştür. Bu kapsamda, milli güvenliğimizi tehdit eden ve kamu düzenini bozan iç ve dış legal görünüm altında illegal faaliyet yürüten paralel yapılanmalar ve illegal oluşumlar ile yürütülen mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceği vurgulanmıştır. Terörle çok boyutlu mücadele kapsamında sürdürülen çözüm süreci ele alınmış, sürecin oluşturduğu olumlu atmosferi ve huzur ortamını bozmaya yönelik provokatif olaylara karşı kamu düzeni ve güvenliğini koruma konusundaki kararlılık teyit edilmiştir. Suriye'de dördüncü yılını tamamlamak üzere olan çatışma ortamının ülkemizin ve bölgemizin güvenlik ve istikrarına yönelik yansımaları, bu konudaki bölgesel ve uluslararası yaşanan son gelişmeleri de içerecek şekilde müzakere edilmiştir."

Deniz yetki alanları başta olmak üzere Ege ve Doğu Akdeniz'deki gelişmelerin gözden geçirildiği belirtilen açıklamada, "Türkiye'nin kendi kıta sahanlığı içinde ve garantör ülke olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin ruhsatlandırdığı sahalardaki hak ve menfaatlerinin korunması için gereken her türlü tedbirin önümüzdeki dönemde de kararlılıkla alınacağı belirtilmiştir" değerlendirmesinde bulunuldu.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Irak ve Suriye'de IŞİD ve diğer terör örgütleriyle mücadele, ülkemizin bu mücadelede uluslararası koalisyon içindeki konumu, Türkiye'ye müzahir gruplar başta olmak üzere, ılımlı muhaliflerin durumu ve yerinden edilen kişilere yönelik insani yardımlarımız görüşülmüştür. Ayrıca, Irak'taki siyasi süreçte son dönemde yaşanan gelişmeler gözden geçirilmiş, ikili ilişkilerin güçlendirilmesi yönündeki irade teyit edilmiştir. Başta Gazze'de sağlanan ateşkes olmak üzere, İsrail-Filistin ihtilafında yaşanan son gelişmeler, Libya ve Yemen'deki mevcut durum ile bölgesel yansımaları kapsamlı biçimde görüşülmüştür. Afganistan'daki başarılı siyasal süreç ve gelişmeler değerlendirilerek, Türkiye'nin desteği vurgulanmıştır. Ayrıca Ukrayna ve Tunus seçimleri gözden geçirilmiştir.”