EMEP Genel Başkan Yardımcısı Selma Gürkan, uluslararası birlik, dayanışma ve mücadele günü 1 Mayıs'ı kutlama hazırlıkları sürerken valilik ve kaymakamlıkların peş peşe verdiği "yasaklama kararları” ile ilgili açıklama yaptı.

"Yasaklama kararları”nın AKP’nin “lebaleb” dolu salonlarda kongrelerini yaptığı koşullarda inandırıcılığının olmadığını ifade eden Gürkan, "Pandemi bir bahanedir ve bugüne kadar olduğu gibi işçi ve emekçilere karşı bir silah olarak kullanılmaktadır" dedi.

"TEK ADAM REJİMİ VE SERMAYE İŞÇİ VE EMEKÇİLERİN TALEPLERİNİ BOĞMAK İSTİYOR"

Gürkan tarafından yapılan yazılı açıklamada, "Tek adam rejimi' ve sermaye cephesi 1 Mayıs’ı yasaklayarak 'aç kalmakla, ölüm tehlikesini göze almak' ikilemine sıkıştırdığı Türkiye işçi sınıfı ve emekçilerin ekmek ve özgürlük taleplerini en kritik anda boğmak istiyor. Çünkü, sermaye cephesi ve gerici burjuva iktidarlar 1 Mayıs’ın emek, sermaye arasındaki mücadelede üstlendiği rolü tarihsel tecrübeyle çok iyi biliyorlar: 1 Mayıs bilindiği gibi en başta işçi sınıfıyla, sermaye cephesinin uluslararası ve ülkeler düzeyinde karşılıklı güçlerini sınadığı bir gündür. Bu yüzden işçilerin birliği ve gücünü ortaya koymasına engel olmak için sermaye ve burjuva gericilik güç yetirebildiği her yerde 1 Mayıs’ı yasaklarla engellemeye çalışmıştır" dedi.

"TÜRKİYE İŞÇİ SINIFI 12 EYLÜL KOŞULLARINDA DAHİ 1 MAYIS’I KUTLAMIŞTIR"

Gürkan, iktidarın yasaklamalarla yalnızca işçi ve emekçilerin değil, “İstanbul sözleşmesine dönülsün” diyen kadınların, özerk demokratik üniversite mücadelesi veren öğrenci ve akademisyenlerin, yaşam alanlarını savunan yoksul köylülerin, işsizlerin, küçük esnaf ve dükkân sahiplerinin seslerinin de boğulmak istendiğini belirtti.

Gürkan açıklamasının devamında, "Çünkü, işçi sınıfı ve kamu emekçileri 1 Mayıs’ı konfederasyon ayrımı yapmadan birleşik ve güçlü biçimde kutlarsa bütün bu kesimleri de birleştirerek tek adam rejimi ve tekelci sermayenin karşısına topyekûn dikecek yolun kapısını aralamış olacaktır. Tek adam iktidarının ve tekellerin uykusunu kaçıran ve yasak kararları almalarına neden olan gerçek budur. İleri işçiler ve mücadeleci sendikalar bu gerçeğin bilincinde hareket ettiği oranda 'korkunun ecele faydası olmayacak'tır. Türkiye işçi sınıfı 12 Eylül koşullarında dahi 1 Mayıs’ı kutlamış, 1988 ve ‘90 yılında fabrikaları, üretim alanlarını, sokak ve meydanları fiilen 1 Mayıs alanına çevirerek baskı ve yasaklamaları çöpe atmıştır. 'Tek adam iktidar'ının 'yasaklar'ının da aynı akıbeti paylaşacağından şüphe duymamak gerekir" ifadelerine yer verdi.

"GÜVENCELİ İŞ, İNSANCA YAŞAM, EKMEK VE ÖZGÜRLÜK TALEBİYLE KUTLAYACAĞIZ"

Gürkan açıklamasını şu çağrıyla sonlandırdı:

"Tek adam iktidarı ve sermaye cephesi bu antidemokratik emek düşmanı kararlardan bir an önce geri dönmelidir. Baskı ve yasakla işçi sınıfı ve emekçilerin 1 Mayıs’ı kutlamalarının engellenebildiğinin tarihte örneği yoktur. Baskı ve yasaklamalar sökmeyecek işçi ve emekçiler 2021 1 Mayıs’ını “Güvenceli iş, insanca yaşam, ekmek ve özgürlük” talepleri temelinde olabilir en ileri biçimlerle kutlayacaktır. Partimiz bütün imkanlarıyla bu mücadelesinde işçilerle beraber olacaktır. 1 Mayıs engellenemez!

Yaşasın 1 Mayıs, yaşasın işçilerin birliği ve mücadelesi!"