EMEK Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan, Mardin’den yürütülen bir soruşturma gerekçesiyle Diyarbakır’daki evine düzenlenen baskınla gözaltına alınan Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu ve Tevgera Jinên Azad (TJA) üyesi Sevil Rojbin Çetin’in işkenceye maruz bırakılmasına ilişkin yazılı açıklamada bulundu.

Gürkan, “Özellikle kadın siyasetçilere ve aktivistlere yönelik saldırgan tutumun, demokratik siyasete, kadın mücadelesinin bütününe yönelik olduğunu görüyor ve ‘80’lerde Diyarbakır Cezaevi’nde kullanılan yöntemlerin bugün tekrar kadınlar üzerinde denenmesini, işkencenin gündelik hayatın parçası haline getirilmesine müsaade etmeyeceğimizi ifade ediyoruz. Sevil Rojbin Çetin’in yanında olduğumuzu belirtiyor, TJA ile dayanışmamızı ifade ediyor, işkenceci polislerin bir an önce meslekten ihraç edilerek tutuklanmasını ve sorumluluğu bulunan herkesten hesap sorulmasını istiyoruz!”dedi.

EMEK Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan’ın “İŞKENCECİLERDEN HESAP SORULSUN!” başlığı ile yayımlanan açıklaması şu şekilde:

Dün, Diyarbakır’da TJA aktivisti ve kayyum atanan Van Edremit Belediyesi Eş Başkanı olan Sevil Rojbin Çetin’in işkence görüntüleri ortaya çıktı. Çetin’in evine sabah saat 05:00’de kapısı kırılarak girilmiş, polis ekibiyle beraber getirilen iki köpek Rojbin Çetin’in üzerine salınmış, köpekler vücudunun çeşitli yerlerinden ısırmış, Çetin ters kelepçe, ağır darp ve cinsel işkenceye maruz bırakılmıştır.

Yaklaşık üç buçuk saat süren işkencenin ardından Sevil Rojbin Çetin yürüyemeyecek hale getirildiği için hastaneye ve adliyeye tekerlekli sandalyeyle çıkarılmak zorunda kalmıştır.

Yıllardır kadın mücadelesine darbe vurmak için kayyum atadığı kentlerde kadın kurumlarını yok eden, seçilmiş kadınları tutuklatan, kadın mücadelesinden kadınları gözaltı ve tutuklamalarla yıldırmaya çalışan iktidar, Diyarbakır’da pervasızca ve gözler önünde işkence suçuna da ortak olmuştur.

 “İşkenceye sıfır tolerans” çıkışları yaptığı günlerde dahi muhalefeti bastırmak için insanlık dışı yöntemleri kullanmaktan çekinmeyenler, son dönemlerde Kürt halkının üstünde uygulanan işkence, infaz ve hukuk dışı yöntemleri artırdı, baskısını çoğalttı.

Özellikle kadın siyasetçilere ve aktivistlere yönelik saldırgan tutumun, demokratik siyasete, kadın mücadelesinin bütününe yönelik olduğunu görüyor ve ‘80’lerde Diyarbakır Cezaevi’nde kullanılan yöntemlerin bugün tekrar kadınlar üzerinde denenmesini, işkencenin gündelik hayatın parçası haline getirilmesine müsaade etmeyeceğimizi ifade ediyoruz.

“Bu ülkede AKP gelene kadar kadın kelimesinin adı yoktu.” diyerek övünen AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin ve temsil ettiği zihniyet bu olayla bir kez daha gösterdi AKP iktidarının adı kadına yönelik şiddetle, kadın siyasetçilere işkenceyle, kadın kazanımlarına yönelik saldırıyla yazılmıştır.

Sevil Rojbin Çetin’in yanında olduğumuzu belirtiyor, TJA ile dayanışmamızı ifade ediyor, işkenceci polislerin bir an önce meslekten ihraç edilerek tutuklanmasını ve sorumluluğu bulunan herkesten hesap sorulmasını istiyoruz!