CHP'nin İBB Başkan adayı Ekrem İmamoğlu, sabah basın toplantısı yaptığı yerde sanatçılarla buluştu.

İmamoğlu, yaklaşık 150 sanatçının katıldığı toplantıda, ''İstanbul'a yeni bir başlangıç yaşatacağız. Bir zihniyet değişikliği yapacağız. İstanbul'un ihmal edilmiş sanat damarlarını açacağız. Tüm bunları sizlerle birlikte yapacağız'' dedi.

CHP İstanbul Belediye Başkan (İBB) Başkan adayı Ekrem İmamoğlu, sabah basın toplantısı düzenlediği otelde, öğle saatlerinde de ''Sanatçılar ve Edebiyatçılar Buluşması''da birbirinden ünlü isimlerle bir araya geldi.

CHP Gelen Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun da katıldığı buluşmada, ilk konuşmayı İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu yaptı.

Ardından sahneye CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu çıktı.

Programda kendisinin olmadığını belirten Kılıçdaroğlu, ''Korsan konuşmacıyım'' diyerek espri yaptı.

Kılıçdaroğlu, "İstanbul'u aydınlatmak istiyoruz. Aydınlatacak olanlar sizlersiniz. İstanbul'u bir dünya markası haline getirecek olanlarda sizlersiniz. Gökdelenler maalesef bir kenti marka yapmıyor. Kenti kent yapan tarihiyle, kültürüyle, sanatıyla, doğasıyla olur. Hep imreniyorum. Paris'e gidersiniz belli meydanlar vardır ressamlar resim yaparlar diye. Neden insanlar, neden İstanbul'da böyle bire yer yok, neden İstanbul'da sanatçılara ressamlara böyle bir alan açılmıyor diye. İnşallah bunların tamamını İmamoğlu gerçekleştirme kararlılığında. O da gerçekten de Beylikdüzü'nde sanata sanatçıya, eğitime verdiği değeri yaptıklarıyla kanıtladı. Şimdi onu İstanbul genelinde hayata geçirecek" dedi.

'YURTTAŞIN KALBİ, KÜLTÜR VE SANATLA KAZANILIR'

Geçtiğimiz günlerde, İstanbul'un sorunları ve çözümlerine yönelik büyük bir toplantı yaptığını belirten İmamoğlu, ''Yaklaşık 1,5 saat süren o toplantıda, İstanbul, bizim yönetimimizde, "adil, yeşil ve yaratıcı bir kent" olacak demiştim. Bu üç kavram,  birbirleriyle doğrudan ilişkili. Bu kavramlar, hoşgörü ile özgürlüklerle de doğrudan ilintili. İstanbul, benim yönetimimde bir hoşgörü kenti olacak diyorum. Çünkü hoşgörünün kalmadığı yerde yaratıcı sınıflar kalmaz. Yaratıcı sınıflar olmadan, yaratıcı sınıfların özgürce faaliyette bulunmaları mümkün olmadan, bir kentin, bir toplumun ilerlemesi, zenginleşmesi ve küresel rekabette iddialı bir konuma ulaşabilmesi imkansızdır.

- İstanbul'u, dünyanın en önemli festival merkezlerinden biri yapacağız. Binlerce yıllık tarih ve kültür birikimine sahip şehrimiz, kültür ve sanatın beşiği olmaya devam edecek. Ulusal festivallere altyapı ve finansman desteği sunacak, Uluslararası festivallerin İstanbul ayağının gelişmesini sağlayacağız.

- Çocukların her türlü kültürel ve sosyal ihtiyaçlarını karşılamak ve bunu mekansal düzeyde çocuklara uygun bir tasarımla gerçekleştirilecek Çocuk Kültür Merkezleri oluşturacağız.

- Sinema Evi uygulamasını hayata geçireceğiz. Bu mekanlarda sadece film gösterimi değil, geleceğin sinemacılarına yönelik eğitimler verilecek, teknik ve malzeme desteği sağlanacak. Bu mekanlar gençlerin kendilerini evlerinde hissettikleri, yönettikleri alanlar olarak tasarlanacak.

- Beyoğlu ve Galata Kültür-Sanat-Turizm Projesi'yle bu bölgeyi yeniden kültür ve sanatın odağı haline getireceğiz. Sadece üst gelir gruplarına veya turistlere değil, özellikle gençlere ve dezavantajlı gruplara yönelik etkinliklerle Beyoğlu'nu yeniden İstanbul'un dinamizminin aynası haline getireceğiz.

- İstanbul'da müzeciliğin gelişimine yönelik 'Stratejik Eylem Planı' yapılacak. Müzelerin İstanbullunun ve İstanbul'u ziyaret edenlerin hayatına daha çok temas etmesi sağlanacak. Bu emsalsiz şehrin binlerce yıllık kültürel, sanatsal ve tarihi hazinesini yaşayan müzeler aracılığıyla göz önünde, hayatın içinde tutacağız.

- Doğa Tarihi, Müzik, Hemşehri Müzesi, Mimar Sinan-Mimarlık Müzesi, Osmanlı Müzesi, Bizans Müzesi, Oyun, Yakın Tarih, Moda ve Tekstil, Bilim ve Teknoloji, Mutfak, Yeşilçam-Sinema Müzeleri, Arkeoloji Müzesinin Geliştirilmesi (Sirkeci Garı triyaj alanı), Yenikapı Arkeopark, Küçükçekmece Gölü Çevresi Arkeopark İstanbul'a kazandıracağımız yeni müzeler olacak.

- Kültür politikalarında katılımcılıktan, koordinasyondan söz etmek mümkün değildir. Her alandaki 'birlikte iş yapma, yönetişim' anlayışını kültür-sanat alanında da gerçekleştireceğiz. Kültür politikalarını ilgili tüm kesimlerin katılımı ile birlikte belirleyip yürüteceğiz.

- Belediyelerin öncelikli amacının kültür sanatı üretmek değil, kültür ve sanat aktörlerini kentle buluşturma ve onlara sağlıklı çalışma alanları sağlamak olduğu düşüncesi ile kentin kültür ve sanat insanlarından oluşacak bir kent kültür sanat meclisi kurulacak. Bu Meclis, Belediyenin kültür sanat çalışmalarının çerçevesini belirleyecek ve belediyenin bu alanda oluşturacağı kent kültürü manifestosunu oluşturacak.

Bugün dünyada kültür ve sanatta en ileri gitmiş ülkelerin; en kalkınmış, en zengin ve demokrasisi en gelişmiş ülkeler olması tesadüf değildir.

Yaratıcı sınıfların en başında gelen kültür ve sanat insanlarının emekleri ve ürünleri, bir toplumu millet yapan, o milleti bir ve bütün yapan en temel unsurlardır'' dedi. ''Kültür ve sanat bir milletin, bir ülkenin yumuşak gücüdür'' diyen İmamoğlu, ''Askerinizle, silahınızla kazanamayacağınız toprakları, başka milletlerin yurttaşlarının kalbini kültür ve sanatla kazanırsınız. Türk dizilerinin 200'e yakın ülkede elde ettiği başarıya bakın, ne demek istediğimizi anlarsınız. Bu diziler, Türkiye'nin coğrafi lokasyonunu bile bilmeyen ülkelerde, dünyanın dört bir yanında Türkiye ile ilgili derin sempati yaratıyor. Türk dilinin öğrenilmesine, Türkiye turizminin gelişmesine inanılmaz katkılar sağlıyor'' şeklinde konuştu.

'KÜLTÜR VE SANAT BİR MİLLETİN HARCIDIR'

Şehri yönetenlerin önceliklerinin başında, kültür ve sanat için ortamlar yaratmak olduğunu vurgulayan İmamoğlu, ''Biliyorsunuz, bu ülkede son zamanlarda yaygınlaşan bir siyaset güdülüyor. Bu siyasetin özünde entelektüel insanları küçümsemek, ötekileştirmek; sanat ve sanatçıları marjinal görmek ve göstermektir. Biz bu yaklaşımı ülkemizin geleceği açısından son derece tehlikeli ve yanlış buluyoruz. Kültür ve sanat bir milletin harcıdır ve milleti, evrensel düzlemde muteber kılan en önemli araçtır. Kültür ve sanat sadece elitlerin işi değildir. Bir kentte yaşayan her insan kültür ve sanatla ilgilenmek, kültür ve sanat etkinliklerine katılmak, kendi alanında ilerlemek, eğlenmek, öğrenmek, hayattan haz almak ister.

Biz, Beylikdüzü'nde 9 gün süren 'Barış ve Sevgi Buluşmaları' düzenledik. Önce, 'Bu kadar uzun bir etkinlik olur mu, kim gelir bu kadar uzaktaki etkinliklere' dediler. Son 5 yıldır İstanbul'da yapılan en geniş katılımlı etkinlikler oldu. Yüzbinler katıldı. İnanılmaz kalabalıklar kültür ve sanat insanlarımızdan ilham aldı bu sohbetlerde. Yine Beylikdüzü'nde Caz Festivali düzenledik. Dediler ki, 'Beylikdüzü nere, Caz nere' Ne oldu biliyor musunuz? On binlerce insan akın etti bizim caz festivalimize. Beylikdüzü'nde en olmayacak şey 'Klasik Müzik'tir dediler. Tüm önyargıları bir tarafa bıraktık. 'Beylikdüz Klasik Müzik Festivali'ni düzenledik. Sonuçlarına biz bile şaşırdık. Beylikdüzü Klasik festivalimiz, aşıklar festivalinden daha çok insan topladı. Ancak gelişmiş batı ülkelerinde rastlanan şeyler oldu'' diye konuştu.

'İBB DOĞRU ELLERDE OLURSA…'

''Geçen yıl açtığımız Beylikdüzü Atatürk Kültür ve Sanat Merkezi, bu alandaki vizyonumuzun bir sonucu olarak tamamlandı'' diyen İmamoğlu, 1 yıl önce kurdukları, 'Beylikdüzü Gençlik Senfoni Orkestrası'nda yüze yakın genç sanatçının görev yaptığını belirtti. İmamoğlu, ''Heykel sempozyumları, resim çalıştayları, tiyatro festivalleri ve daha niceleri… Biz, bunları muhalefetteki bir ilçe belediyesi olarak yaptık. Kendi kaynaklarımızla yaptık. İBB, doğru ellerde olursa, düşünün neler yapılır'' dedi.

'İSTANBUL'UN KENDİ BROADWAY'İNİ İNŞA EDECEĞİZ'

İstanbul'a kültür ve sanatta da yeni bir başlangıç yaşatacaklarını vurgulayan İmamoğlu, şunları söyledi: ''Bir zihniyet değişikliği yapacağız. İstanbul'un ihmal edilmiş sanat damarlarını açacağız. Tüm bunları sizlerle birlikte yapacağız. Siz değerli sanatçılarla birlikte İstanbul'un uzun vadeli Kültür ve Sanat Master Planını hazırlayacağız. Kültür ve sanatın uygulanacağı, insanların kültür ve sanata erişebilecekleri çeşitli platformlar inşa edeceğiz. Örneğin İstanbul'un kendi Broadway'ini inşa edeceğiz. Bütün bunlara birlikte karar vereceğiz.''

İstanbul'un son yıllarda kültür ve sanatta çok gerilediğinin altını çizen İmamoğlu, İBB yönetiminin kültür-sanat faaliyetlerindeki tercihlerini, ''kapsayıcılıktan uzak, tek tipçi ve dışlayıcı'' olarak niteledi. İmamoğlu, kültür sanat alanında yapacakları projelere de konuşmasında yer verdi:

'MAHALLE EVLERİ, İBB'NİN EN ALT ÖLÇEKTEKİ KÜLTÜR-SANAT BİRİMİ OLACAK'

- Şehir tiyatrosu sayısı 2 katına çıkartılacak ve sanatçıların yöneteceği özerk bir yapı oluşturulacak. Nitelikli kültür-sanat etkinliklerine katılmak pahalı bir uğraş olmaktan çıkacak. Kültür, İstanbullular'ın bir arada, barış içerisinde yaşaması, dünyanın geri kalanı ile bağ kurması için olmazsa olmaz bir alan. İstanbul Genç Kart sahiplerine İBB kültür-sanat etkinlikleri indirimli olacak. Özel etkinliklerde çeşitli avantajlardan yararlanabilecekler. Hafta içi gündüz tiyatro gösterimleri gerçekleştirilecek ve kadınlara ücretsiz olacak. Kentin farklı sosyo ekonomik semtlerinde oluşan kültür ve sanat birikimini çevre ilçelere de ulaştıracağız. Kentin kültür ve sanat insanlarının şehre geniş oranda ürünlerini taşımalarına imkan sağlayacak şekilde kültür merkezlerinin programlarını etkin şekilde planlayacağız.''

- Mahalle Evleri, İBB'nin en alt ölçekteki kültür-sanat birimi olacak. Bu Evler, mahallelinin kültür-sanat üretimini sonuna kadar destekleyecek. Mahalle Evlerinde mahalleliye yönelik sanat eğitimi verilecek; sanat, sanat tarihi, arkeoloji, plastik sanatlar, görsel sanatlar, sinema, tiyatro, fotoğraf, müzik vb. alanlarında kurslar, seminerler düzenlenecek; genç sanatçılar gönüllü veya ücretli olarak buralarda istihdam edilecek.

- Geleneksel sanatlar, tiyatro, sinema, klasik müzik, caz, Büyükşehir Belediyesi işbirliği ile ilçe ve mahallelere yayılacak. Kışları okullarda, yazları park ve bahçelerde performanslar yaparak tiyatroyu insanların ayağına götürecek, ücretsiz gezici tiyatro etkinlikleri düzenlenecek, tiyatro perdesi her mahallede açılacak.

- 2017 verilerine göre İstanbul'da 126 adet kütüphane bulunuyor. Son 16 yılda, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından açılan kütüphane sayısı sadece 3'tür. İstanbul'da ilk Belediye Kütüphanesi 1924 yılında kuruldu ve Atatürk Kitaplığı 1981 yılında bugünkü yerine taşındı. O gün bugündür İstanbul'da açılmış nitelikli bir şehir kütüphanesi yok. Saraçhane Gençlik Kütüphanesi, yaklaşık 15 bin metrekare alanıyla Avrupa'nın da en büyük 10 kamu kütüphanesinden biri olacak.

- Saraçhane Gençlik Kütüphanesi ise 5 milyon kitaba sahip olacak. Saraçhane Kütüphanesi 50 milyon dijital dokümana sahip olarak Londra ve New York'tan sonra en fazla kayıtlı öğeye sahip kütüphane olacak. Saraçhane Gençlik Kütüphanesi her gencin evine kütüphane getirecek.

'İSTANBUL GLOBAL ÇEKİM MERKEZİ OLACAK'

''İstanbul bizim dönemimizde Kültür ve sanatta yeni bir başlangıç yapacak'' diyen İmamoğlu, konuşmasını, ''Sağlayacağımız hoşgörü ortamıyla, kültürü, sanatı erişilebilir kılacağız ve şehre yayacağız. Sürdürülebilir şehirde kentin yaratıcı sınıflarına hak ettikleri değeri vereceğiz. İstanbul'u tam anlamıyla bu konuda bir global çekim merkezine dönüştüreceğiz. Tüm bunları sizinle, sizlerin desteği, vizyonu ve katılımıyla yapacağız. 1 Nisan hepimiz için güzel şeylerin başlangıcı olacak'' sözleriyle tamamladı. İmamoğlu, daha sonra sanatçılardan gelen katkıları dinleyip, sorularını yanıtladı. İmamoğlu, ''31 Mart'tan sonra, sanata dair yol haritasını, 'Biz çizeceğiz' demedik farkındaysanız. 'Birlikte çizeceğiz' dedik. Bu fikir paylaşımının çok daha etkin ve değerli bir şekilde yönetileceği bir süreç yaşayacağız. Sizin rolünüzü kaparak, sanata yön çizecek olan ben değilim. Ben, ancak sizin sanatınızla gurur duyacak bir belediye başkanıyım'' dedi.