Cezaevlerinde tutulan Eş Genel Başkanları, milletvekillerini ve siyasetçileri bayramın son gününde ziyaret etmek isteyen HDP'liler, engellemelere rağmen cezaevleri önünde bir araya geldi.

Kandıra, Edirne, Silivri ve Sincan cezaevlerine giden heyetlerde milletvekilleri Hüda Kaya, Erdal Ataş, Garo Paylan, Pervin Buldan, Berdan Öztürk ve Müslüm Doğan yer aldı.

Manisa, İzmir, Muğla ve İstanbul'un çok sayıda ilçesinden yola çıkan HDP'lilerin araçları bağlandı, şehirlerarası otobüslerle gidişleri dahi engellendi. Buna rağmen cezaevlerine ulaşmayı başaran HDP'liler, Kandıra, Edirne ve Silivri cezaevlerinin önünde açıklama yaptı.

Demirtaş'ın tutuklu bulunduğu Edirne Cezaevi önünde açıklama yapan Pervin Buldan, CHP'nin başlattığı adalet yürüyüşüne değindi. Buldan, Siz adaleti sadece kendiniz için aramayın. Adaleti tüm Türkiye halkları ve toplumu için aramalısınız. Adaleti sadece bir milletvekili için değil 10 milletvekili için aramalısınız" dedi.

TÜRKİYEDE ADALETTEN BAHSETMEK MÜMKÜN DEĞİL

 

Edirne Cezaevi önünde açıklama yapan Pervin Buldan şunları söyledi: Türkiye’de hukuktan adaletten bahsetmek mümkün değil. Eğer bugün Türkiye’de adalet olsaydı seçilmiş belediye başkanları, milletvekilleri cezaevinde olmazdı. Bir milletvekilinin yeri, bir belediye başkanının yeri cezaevi değildir. Onlar siyasi faaliyetlerini yürüten arkadaşlarımızdır ve sadece düşüncelerinden dolayı cezaevlerindedirler.

Sayın Selahattin Demirtaş ve Abdullah Zeydan’ın bayramını kutluyoruz. Bugün Türkiye’de hukuktan ve adaletten bahsedemediğimiz gibi insan hak ve özgürlüklerinden de bahsedemiyoruz. Adaletin bittiği, hukukun ayaklar altına alındığı bir dönemden geçiyoruz. 4 Kasım’dan beri cezaevinde olan arkadaşlarımızın serbest bırakılmalarını bir kez daha talep ediyoruz.

ADALET YÜRÜYÜŞÜ SADECE MALTEPEYE KADAR OLMAMALI

Adalet yürüyüşünü gerçekleştiren arkadaşlara da sesleniyoruz. Adalet yürüyüşü sadece Ankara’dan Maltepe’ye kadar olmamalı. Adalet yürüyüşü Ankara’da başlamış olabilir, ancak adaletin aranması gereken yer aynı zamanda Gever’dir, Sur’dur, Cizre’dir, Silopi’dir.

Bugün adaletin aranması gereken yer sadece Maltepe Cezaevi değildir. Edirne Cezaevi’dir, Silivri Cezaevi’dir, Kandıra Cezaevi’dir, Sincan Cezaevi’dir. Sadece 1 milletvekili için adalet aranmaz, sadece bir milletvekili tutuklandı diye adalet arayışı eksiktir. Bir adalet yürüyüşünün bitmesi gereken nokta Edirne Cezaevi’dir, tam da burasıdır.

Siz adaleti sadece kendiniz için aramayın. Adaleti tüm Türkiye halkları ve toplumu için aramalısınız. Adaleti sadece bir milletvekili için değil 10 milletvekili için aramalısınız. Adaleti belediye başkanları için de aramalısınız. Adaleti siyaset yapan tüm tutuklu arkadaşlar için aramalısınız.. Eğer bunu yaparsanız adı adalet arayışı olur.

Adalet Bakanı'na çağrı yapmanın bir anlamı olmadığını da düşünüyoruz. Biz Anayasa Mahkemesi'ne çağrı yapıyoruz. Anayasa Mahkemesi bir an önce kararını vermelidir. Eşbaşkanlarımızın ve milletvekillerimizin serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Bu taleple birlikte tüm Türkiye toplumunun adalet arayışını bir kez daha haykırıyoruz.

ORUCUN MANASI ÖZGÜRLÜKLERİN YOLUNU AÇMAKTIR

Kandıra Cezaevi önünde konuşan Hüda Kaya ise şunları söyledi: Ramazan bitti, oruçlar tutuldu, iftarlar yapıldı ve bugün bayram kutlanıyor. Ama oruçlar sadece açlıktan ibaret kalmamalıdır. Orucun manası Hz. İsa’nın ifadesiyle boyundurukları kırmak, zincirleri parçalamak, özgürlüklerin yolunu açmaktır. Hz. Muhammed’in ifadesiyle insanı kötü eden her şeyden uzak kalmaktır. Yoksa bize açlıktan başka bir şey kalmayacaktır. Dolayısıyla bizler açlıklarımızı özgürlüğün, adaletin, barışın pratiği haline dönüştürmek için uğraşıyoruz.

Önümüzdeki bayramları mahkum olan, tutsak olan bütün arkadaşlarımızla özgür bir şekilde kutlayacağız. Her birine sevgilerimizi yolluyoruz. Özgür bayramlarda buluşmak üzere.