RP İstanbul İl Başkanı olduğu 1991 yılında, ABD'nin Irak'a dönük saldırısına 7 muhalefet partisi yöneticisi ile birlikte karşı çıkan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la aynı karede yer alan DTP eski Milletvekili Osman Özçelik, bugün savaş hayır karşıtlarına tepki gösteren Erdoğan’ın 'büyük çelişki içerisinde olduğunu' savundu.  

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Afrin’e yönelik operasyonu karşısında "savaşa hayır" deyip, barış çağrısı yapanlara ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) yöneticilerine "Enselerinize bineriz" diyen AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın da bir zamanlar savaş karşıtı olduğunu gösteren fotoğraf, son günlerde sosyal medyada en çok paylaşılanlar arasında. 

Cihan Ölmez ve Devran Toptaş'ın Mezopotamya Ajansı'nda yer alan haberi şöyle: 

Afrin’e yönelik operasyon sonrası Bursa'da konuşan Erdoğan, “Bu PKK’yı PYD’yi YPG’yi hiçbir tanesi kalmayıncaya kadar bunların işini bitireceğiz. Sakın ha bu çağrıya kanıp da sokaklara çıkmaya kalkışanlar olursa bedelini çok ağır öderler. Bu bir milli mücadeledir kaşımıza kim çıkarsa çıksın, ezer geçeriz. Bu böyle bilinsin” sözleriyle başta HDP olmak üzere bu operasyona karşı çıkanları açık açık tehdit etti. 

‘27 YIL ÖNCE SAVAŞ KARŞITI CEPHEDE YER ALDI’

Erdoğan, Refah Partisi (RP) İstanbul İl Başkanı olduğu 1991 yılında, ABD'nin Irak'a yönelik Körfez Savaşı'na karşı çıkmış ve aralarında HDP’nin geldiği gelenekten olan Halkın Emek Partisi’nin (HEP) de yer aldığı 7 muhalefet ile ortak basın açıklaması yapıp, yürüyüş düzenlediği ortaya çıktı. 

Sosyal medyada paylaşılan söz konusu fotoğrafta, ANAP iktidarı döneminde ABD’nin Irak’a yönelik Körfez Savaşı durdurmak için Refah Partisi İstanbul İl Başkanlığı’nda düzenlenen basın toplantısında, İl Başkanı Tayyip Erdoğan ile birlikte HEP İl Başkanı Osman Özçelik, SHP İl Başkanı Ercan Karakaş, DYP İl Başkan Yardımcısı Recai Dıblan, SBP MKYK üyesi Yusuf Işık ve Erol Kızılelme, SP İl Başkanı Mustafa Birçek, TBKP İl Başkanı Zeynep Vardal ile Yeşiller Partisi üyesi Türksan Başer Kafaoğlu yer alıyor. 

1991 yılının Ocak ayında çekilen fotoğrafta yer alan isimlerden biri olan Demokratik Toplum Partisi (DTP) eski Siirt Milletvekili ve Kürt-Pen Başkanı Osman Özçelik, aradan geçen zamanda o gün savaş karşıtı olan Erdoğan’ın, bugün savaş karşıtlarını tehdit etmesinin çelişki olduğunu ifade etti.

ABD ve BM’nin Kuveyt’i işgal eden Irak’a askeri müdahaleyi gündemine koyması üzerine dönemin Başbakanı Turgut Özal'ın da fırsattan istifade edip, Musul ve Kerkük'ü Türkiye sınırlarına dahil edebilirim düşüncesiyle Türkiye’yi savaşa dahil etmek istediğini belirten Özçelik, Özal’ın bu savaş hevesi karşısında ise iktidar olan ANAP ve MHP dışındaki tüm partilere çağrıda bulunarak savaş karşıtı bir cephe oluşturduklarını kaydetti. 

DSP dışındaki tüm siyasi partilerin çağrıya olumlu cevap verdiğini belirten Özçelik, Erdoğan’ın da çağrıya olumlu cevap verip, savaş karşıtı cephede yer aldığını aktardı. 

‘EMİNÖNÜ'NDEN TAKSİM'E KADAR ERDOĞAN İLE BİLDİRİ DAĞITTIK’

İçinde Erdoğan'ın da olduğu cephe ile birlikte her hafta bir siyasi parti binasında toplantı alarak basın açıklamaları yaptıklarını paylaşan Özçelik, "Ortak hazırladığımız savaş karşıtı bildiriyi dağıtmak için Eminönü'nden Taksim'e kadar Erdoğan ile bildiri dağıttık. Ancak kimse bizi takip edip gözaltına almak istemedi. Hakkımızda bir soruşturma açılmadı. Her ne kadar o dönem de ifade özgürlüğü önünde engeller olsa da, bugünkü iktidarın demokratik anlayışının çok ilerisindeydi. O gün bizimle savaş karşıtlığı yapan Erdoğan, bugün ne yazık ki savaş karşıtlarını tehdit ediyor" dedi.

‘O DÖNEM BASIN DAHA ÖZGÜRDÜ’

Muhalefeti engellemenin faşizm olduğunun altını çizen Özçelik, “O dönem yaptığımız etkinlikler basın tarafından ilgi ile takip edildi. Bu da iktidar ve toplum üzerinde etki yarattı. Ancak şimdi hiçbir medya kuruluşu savaş karşısında ses çıkamıyor. Merkez medyanın hepsi Erdoğan’ın militanı olmuş. AKP ile kurdukları çıkar ilişkilerini kaybetmek istemiyorlar. Tabi çıkarlar dışındaki bir etken de saldırıya uğrayanların Kürtler olduğudur.” 

‘SALDIRININ NEDENİ KÜRDE TAHAMMÜZLÜK’

ÖZçelik, girişilen Efrin saldırısının hiçbir haklı gerekçesi olmadığını da dile getirdi. Özçelik, "Rojava'dan Türkiye'ye bir taş dahi atılmamıştır. Yüzlerce uçak ile saldırı yapmak meşru değildir. Bu savaşın en büyük nedeni Kürtlerin kendi topraklarında demokratik bir yaşam inşa etmesidir. Buna karşı tahammülsüzlük var" diye konuştu

Erdoğan'ın savaş karşıtlığının, sadece Kürtler dışında refleks geliştirdiğini belirten Özçelik, "Dün savaş karşıtlığıyla yürüyüş gerçekleştiren Erdoğan, bugün barış talebini yükselten insanlara baskı uyguluyor. Aydın ve yazarları tehdit ediyor. Tıpkı 1991 yılında Erdoğan ile birlikte söylediğimiz gibi bugün de 'Türkiye'nin hayrını isteyen, savaşın karşısında durur' diyoruz” ifadelerini kullandı. 

‘EFRİNLİLER TOPRAKLARINDA YAŞAMAK İÇİN DİRENİYOR’

Özçelik, süren savaşın tamamen Kürt karşıtlığı üzerinde şekillendiğini ifade ederek, tüm partilerin söz konusu Kürtler olunca resmi ideoloji olan faşizm ile hareket ettiğini de vurguladı. 

Kürtlerin ise sadece gasp edilmiş haklarını istediğine dikkat çeken Özçelik, maruz kalınan bu ve benzeri saldırılar karşısında tüm Kürtlere "Ulusal değerler ortaklaştırıcıdır. O yüzden farklı fikirlere sahip olunsa da Kürtler, ulusal değerler karşısında ortak refleks geliştirmeli" sözleriyle seslendi. 

Yine Efrin'e yönelik saldırının uzun sürmeyeceğini düşündüğünü kaydeden Özçelik, "İnsanlar kendi topraklarını bırakmak istemiyor. Efrin'de herkes olağanüstü bir direniş içerisinde. Bu direniş kayıplar doğurursa da, kurtuluşu da getirecektir. İnsanların ölmesi özelikle, sivil insanlara yapılan saldırılar bizi çok üzüyor. Umarım daha fazla can kaybı yaşanmadan uluslararası kamuoyu, Türkiye'yi bu saldırılardan döndürür" dedi.