Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanları Hatip Dicle ve Selma Irmak, Cizre’de yaşananlar ilgili yazılı açıklama yaptı.

Çözüm sürecinin devlet tarafından ağırdan alındığı belirtilen açıklamada, "Çocuk ölümlerinin olduğu bir yerde, artık sözün bir hükmü kalmamaktadır, mevcut durum büyük bir sabırla yürütülen barış sürecini sona erdirecek boyutlara varmış bulunmaktadır" denildi.

DTK açıklamasında şunlar belirtildi:

“Müzakere süreçleri her türlü provakatif zeminlere açık süreçlerdir. Kürt Özgürlük Hareketi her alanda kendine düşen görevleri hassasiyetle yerine getirdi. yaşanan tutuklamalar, hasta tutsakların ölüme sürüklenmesi ve sokak ortasında infazlar, ağır bir tahrik ortamı oluşturmasına rağmen barış için küçük bir umudu dahi büyüterek kararlılık göstermekten çekinmedi. Ancak hükumetin gösterilen bu kararlılığa rağmen üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmemesi, sivil ölümlerine göz yumması veya faillerinin ortaya çıkarmaması süreci tehdit eden bir boyuta ulaşmıştır.

"CİZRE'DE 90'LI YILLARI HATIRLATAN TAHRİKLER"

“Başta Cizre olmak üzere bazı sınır ilçelerinde son zamanlarda yaşanan olaylar dikkat çekicidir. Cizre’de ’90’lı yılları hatırlatacak şekilde zırhlı araçların plakasız dolaşması, bu araçlardan halkı ve gençliği tahrik edecek kadar yüksek sesle mehter marşlarının çalınması,en demokratik gösterilerin bile yoğun polis gazıyla dağıtılması ve süreklileşen çocuk ölümleri, tahammülü zorlayan boyutlara ulaşmış ve süreci tehdit eden bir aşamaya gelmiştir.

“En son Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan’ın Botan halkına mesajını iletmek üzere gittiğimiz Cizre’de aynı gün hiçbir olay olmadığı halde 12 yaşında ki Nihat Kazanhan’ın hedef alınarak polis kurşunlarıyla katledilmesi, AKP hükumetin çözüm sürecine ne kadar sorumsuz yaklaştığının somut göstergelerinden biridir.

“Cizre’de 27 Aralık’tan bu yana öldürülen biri genç altı Kürt çocuğunun tek birinin failinin bile ortaya çıkarılmadığı, hükumet yetkililerinin polisi aklamaya çalışan açıklamalarının Kürt halkının sabrını zorlayacak noktaya getirdiği.

“Mevcut durum büyük bir sabırla yürütülen barış sürecini sona erdirecek boyutlara varmış bulunmaktadır. Demokratik Toplum Kongresi olarak Kürdistan ve Türkiye haklarını, onun çözüm sürecinden yana olan tüm siyasi yapılarını ve STK’ları gelinen noktanın tehlikeleri konusunda uyarmayı bir görev olarak bilir.

“Bu nedenle bütün demokrasi güçlerini, barış ve çözüm sürecine sahip çıkmaya, Cizre’de yaşanan durumu yerinde tespit etmek amacıyla heyetler oluşturmaya ve kararlı bir şekilde barış sürecine sahip çıkan halkımızla dayanışmaya ve demokratik tepkilerini ortaya koymaya çağırıyoruz.”