DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Meclis Grup Toplantısı’ndaki açıklamalarını eleştirdi.

"Sayın Erdoğan ya unutuyor, ya da kandırılıyor" ifadelerini kullanan Aksakal, Erdoğan’ın "AK Parti devrimci bir partidir” açıklamasına yönelik," Erdoğan’ın, konuşmasında kullandığı “devrimcilik” kavramı, yapılan köklü değişikliklerin eskilere dönüşün değil, yeniyi daha da geliştiren atılımların tanımıdır. Dolayısıyla 15 senedir yaşananlar, çağdaş medeniyetler seviyesinin üzerine çıkmayı hedeflemiş bir toplum yerine “dindar ve kindar” nesil yaratacaklarını söyleyenlerin olsa olsa “karşı devrimidir. Demokratik hukuk devleti yapısının en yoğun darbeyi aldığı dönem son 15 yıllık Ak Parti iktidarı dönemidir” değerlendirmesinde bulundu.

16 Nisan’da halk oylamasına sunulan Anayasa değişiklik paketinin ardından tekrar AKP’nin başına geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 30 Mayıs 2017 tarihinde partisinin TBMM Grup toplantısında konuşan Erdoğan, "AK Parti, açık söylemek lazım, devrimci bir partidir. Cumhuriyet tarihinde en köklü değişiklikler bizim dönemimizde atılmıştır. Hak ve özgürlükler konusunda atılan adımları acaba AK Parti'den önce hanginiz attınız. Siyasi partilere yaşam hakkı vermediniz. Bizi bile kapatmaya yeltendiler" ifadelerini kullanmıştı.

Aksakal’ın açıklamaları şu şekilde:

Öyle anlaşılıyor ki görev yükünün ağırlığı, Akparti Genel Başkanı da olan sayın Tayyip Erdoğan’ın geçmişe dair olayları anımsamasında olumsuz etkiler yaratmış. Ya da en azından kendisine konuşmalarını hazırlayanlar bilerek hata yapmalarına ortam hazırlıyor.

Öncelikle, “Ak Parti devrimci, bir parti’dir.” diyen sayın Erdoğan’ın, konuşmasında kullandığı “devrimcilik” kavramı, yapılan köklü değişikliklerin eskilere dönüşün değil, yeniyi daha da geliştiren atılımların tanımıdır.

Dolayısıyla 15 senedir yaşananlar, çağdaş medeniyetler seviyesinin üzerine çıkmayı hedeflemiş bir toplum yerine “dindar ve kindar” nesil yaratacaklarını söyleyenlerin olsa olsa “karşı devrimidir”.

Demokratik hukuk devleti yapısının en yoğun darbeyi aldığı dönem son 15 yıllık Ak Parti iktidarı dönemidir.

Hak ve özgürlüklerin ülkeye Ak Parti tarafından getirildiği gibi bir iddiada (!) bulunanların, kendilerini bugünkü konumuna taşıyan demokratik anlayışın 80 yıllık Cumhuriyet rejiminin sayesinde oluştuğunu anlayamadıklarını görmekse gerçekten ibret vericidir.

“Siyasi partilere yaşam hakkı vermediniz. Bizi bile kapatmaya yeltendiler.” söylemini ise belki de en son dillendirecek olan sayın Erdoğan’dır. Zira 2001 yılında Bülent Ecevit Başbakanlığındaki 57. Hükümet döneminde Fazilet Partisi’nin kapatılmasını önlemek için Anayasa’nın 69. Maddesinde yapılmak istenen değişikliğe karşı oy vererek kendi partilerinin kapanmasına sebep olanlar bugünkü Ak Parti’nin kurucusu olanlardır.

Hafıza-i beşer, nisyan ile malûldür.

(HABER MERKEZİ)