Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “paralel yapı” dediği Gülen cemaatini eleştiren Yeni Akit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak, “Gelinen noktada tam bir sükutu hayale uğradılar.. İşin kötü yanı ne ileri gidebilirler, ne de geri gidebilirler.. Bu noktada da duramazlar. Ne kadar ilerleyebileceklerini ya da nereye kadar çekilmeleri gerektiğini de bilmiyorlar.. Sadece bekliyorlar.. Erdoğan ölsün, aklını kaçırsın, kendi kaçsın ya da içeri düşsün diye dua ediyor ve bekliyorlar” dedi.

Dilipak, “Taban hızla çözülmeye devam ederken paralel yapı her gün biraz daha tedirgin, karamsar, mahzun ve umutsuz bir şekilde beklemeye devam ediyor.. Bu bekleyiş hemen sona ermeyecek olsa da hareketin büyük bir kısmı artık dağılma noktasına geldi.. Türkiye’deki operasyonlar ve yargı süreci yoğunlaştıkça, dünyadan gelecek tepkiler, bu krizi daha da derinleştirebilir ve sürece hız kazandırabilir” görüşünü dile getirdi.

Abdurrahman Dilipak’ın Yeni Akit gazetesinde yayımlanan “Cemaat umutsuz” başlıklı yazısında Cemaat'in Erdoğan'ın ölmesi temennisi iddiası ile ilgili kısmı şöyle:

"(...)Aslında her şey tam bir Holywood filminin senaryosu gibi bütün ayrıntıları ile hazırlanmıştı.. Sorun bu büyük senaryonun yerli figüranlarla oynanmak istenmesinden kaynaklanıyordu ve tabii bir de hesaptan olmayan işlerin gerçekleşmesinden kaynaklanıyordu. Tayyib Erdoğan’ı fazla hafife almışlardı.. Kendilerine çok güveniyorlardı..

Gelinen noktada tam bir sükutu hayale uğradılar.. İşin kötü yanı ne ileri gidebilirler, ne de geri gidebilirler.. Bu noktada da duramazlar. Ne kadar ilerleyebileceklerini ya da nereye kadar çekilmeleri gerektiğini de bilmiyorlar.. Sadece bekliyorlar.. Erdoğan ölsün, aklını kaçırsın, kendi kaçsın ya da içeri düşsün diye dua ediyor ve bekliyorlar.. Aralık 2013’de bitecekti bu iş olmadı. 15 Ocak, 15 Şubat, mart, nisan, mayıs geldi, hâlâ bekliyorlar. Şimdi de haziranı bekliyorlar.. Gaybi birtakım bilgilerden söz ediyorlar. Kimi Sikke-i Tasdiki Gaybiden kendine göre bir yorum çıkarıyor, kimi yıldızlara bakıyor, kimi rüya yorumundan ibaret rivayetlere dayanıyor. Ama birileri, başka bir sığınacak şey olmadığı için bunlara inanıyor..

Hani Erdoğan gitse, durumları daha iyi olmayacak. Bunun farkında değiller.. Çırpındıkça daha da batıyorlar aslında.. Gerçekleri kabul etmek istemiyorlar. Çünki o zaman çeyrek asırlık hayalleri yıkılacak.. İnançlarını kaybedecekler. Geleceklerinden kaygı duyuyorlar. Daha fazla gerçeğin ortaya çıkması halinde, halkın giderek artan öfkesinden de korkuyorlar..

Taban hızla çözülmeye devam ederken paralel yapı her gün biraz daha tedirgin, karamsar, mahzun ve umutsuz bir şekilde beklemeye devam ediyor.. Bu bekleyiş hemen sona ermeyecek olsa da hareketin büyük bir kısımı artık dağılma noktasına geldi.. Türkiye’deki operasyonlar ve yargı süreci yoğunlaştıkça, dünyadan gelecek tepkiler, bu krizi daha da derinleştirebilir ve sürece hız kazandırabilir..

Cemaat için gelecek günler geçen günleri aratacak.. Bu gerçeği anladıkları anda büyük çözülme kaçınılmaz olacak.."

Yazının tamamını okumak için tıklayınız…