HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş DİHA'yı ziyaret etti. Demirtaş ziyarette Türkiye'de Kürt gazeteciliğinin devletin gözünde düşman statüsünde olduğunu ifade etti.

Özellikle sokağa çıkma yasağının olduğu kentlerde medyaya engel olmaya çalışıldığını ancak DİHA'nın bu dönemde zor işler yaptığını belirten Demirtaş, "Bu dönemde medya hak ihlallerini göstermeli. 90'larda hak ihlalleri gösterilmedi, aynı hata yapılmasın" sözleriyle medyaya da duyarlılık çağrısı yaptı.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, HDP Milletvekililleri Pervin Buldan, Garo Paylan ve Sezai Temelli ve beraberindeki partililer, basına yönelik saldırılara karşı dayanışma amacıyla DİHA İstanbul bürosunu ziyaret etti.

Ziyarette konuşan Demirtaş, Türkiye'de Kürt gazeteciliğinin devletin gözünde düşman statüsünde yer aldığını kaydederek, "Gazeteciler saldırıya uğradı, medya gruplarına saldırı oldu. Medya gruplarının çalışması yasaklandı. İnsan hakları açısından ifade ve düşünce özgürlüğü insan haklarının en önemli alanıdır. Düşüncelerinizi yayamıyorsanız bir önemi yok. Düşüncelerinizi yaymanız için medya önemli ve eğer düşüncelerinizi yaymazsanız medya özgürlüğü yok demektir" diye konuştu.

DİHA'nın önemli çalışmalar yaptığını söyleyen Demirtaş, "Özellikle, sokağa çıkma yasağının olduğu kentlerde medyanın girişine engel olmaya çalışılıyor. DİHA bu dönemde zor işler yapıyor. Barış isteyenler, yan yana yaşamak isteyenler bu dönemde el ele vermeli. Bu dönemde medya hak ihlallerini göstermeli. 90'larda hak ihlalleri gösterilmedi, aynı hata yapılmasın. AKP sınıfta kaldı. kendilerine yakın medya bile özgür değil. Bir çok genel yayın yönetmeni aranıyor 'HDP'lileri TV'ye çıkarmayın' deniyor. Böyle HDP'yi susturacaklarını sanıyorlar. Buna gerek yok. Medyaya bizde çıkalım, eşit olarak çıkalım, toplum karar versin" dedi. Demirtaş, özgür basın üzerindeki baskı, sindirme operasyonlarıyla geçmişte sonuç alınamadığını, bundan sonra da sonuç alınamayacağını vurguladı.

Demirtaş, DİHA muhabiri Serhat Yüce'nin Silvan'da haber takibi yaptığı sırada polisler tarafından başına silah dayanmasına ilişkin ise şunları söyledi: "Suç duyurusu savcının kendisinde. Siyasi baskı hissediyor sanırım. Geçici hükümet, yargı ve medya üzerine öğle bir baskı oluşturdu ki, suçlarını örtbas edeceğini sandı. Eminim ki başka bir ülkede olsa Cumhurbaşkanı bunu kınardı. Biz yargının harekete geçmesi konusunda girişimlerde bulunacağız. Soruşturma ve dava açılması gereken bir durumdur." (DİHA)