MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ABD Başkanı Donald Trump’ın İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile birlikte ‘Yüzyılın Anlaşması’ diye açıkladığı planı “Saldırı ve sabotaj” diye niteledi.

Bahçeli’nin yazılı açıklamasında, “ABD ve İsrail ateşle oynamakta, Türk ve İslam aleminin sabırlarını, tahammül sınırlarını zorlamaktadır” dedi. Filistin’in imhanın eşiğine getirilmiş durumda olduğu ifade edilen açıklamada şöyle denildi:

“ABD Başkanı Trump’ın İsrail Başbakanı Netenyahu’yla 28 Ocak 2020 tarihinde alkışlar ve gülücükler eşliğinde açıkladığı sözde barış, gerçekte ise batış planının hiçbir hukuki, ahlaki ve vicdani temeli yoktur. Misak-ı Milli’nin yüzüncü yıldönümünde böylesi bir küstahlığın tezahürü oldukça düşündürücüdür. ‘Yüzyılın Antlaşması’ diye yutturulmaya çalışılan zulüm planı inanç ve insan haklarına büyük bir saygısızlık, aynı zamanda da karşı saldırı ve sabotajdır. Oldubittilerle İsrail’in fiili hâkimiyet alanı kağıt üstünde genişletilirken Kudüs’ün ve Filistin’in hayat damarları kesilip kopartılmaktadır.”

‘ABD-İSRAİL VANDALLIĞI’

“ABD-İsrail komplosunun yerleşik ve genel geçer Birleşmiş Milletler kararlarıyla uluslararası hukukun temel normlarına, herkes için bağlayıcı ilke ve esaslarına bütünüyle aykırı ve ters olduğu tartışmasız bir gerçektir. ‘Barıştan Refaha’ başlığıyla tavzih ve tevcihi yapılan cani plan Filistinli kardeşlerimiz için ölüm, Kudüs için yıkım demektir. Antlaşma iki taraflı bir mutabakattır. Ne var ki Filistin, ABD-İsrail dayanışma ve dalaveresiyle tanzim edilen planı bin kez hayır diyerek reddetmektedir. Azil gölgesinde ve seçim kulvarında olan Trump’ın, Mart ayında seçime girecek olan Netenyahu ile eşgüdüm halinde beşeriyetin ve bölge halklarının huzur, barış ve istikrarıyla oynaması ibretlik bir alçalmadır. Binlerce kilometre uzaklıkta Filistin’in ve Kudüs’ün kaderine ambargo koymaya, Müslümanların kutsallarına suikasta teşebbüs eden ABD-İsrail vandallığını çok net olarak telin ediyor, lanetliyoruz. ABD-İsrail işbirliğiyle servis ve beyan edilen batış planı kesinlikle yok hükmündedir, hiçbir dayanağı, hiçbir kapsayıcılığı ileri sürülemeyecektir. Kudüs ilk kıblemiz ve ortak kaderimizdir. İstanbul neyse Kudüs odur, Mescid-i Haram ile Mescid-i Aksa arasındaki bağ asla koparılamayacaktır.”