DEVA Partisi, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile İletişim Başkanlığı bünyesinde ‘Stratejik İletişim ve Kriz Yönetimi Dairesi Başkanlığı’nın kurulmasına tepki göstererek yeni birimin 'Propaganda Bakanlığı şeklinde dizayn edildiğini savundu.

Açıklamada "2005 yılında kaldırılan MGK bünyesindeki Toplumsal İletişim Başkanlığı'nın Stratejik İletişim ve Kriz Yönetimi Dairesi olarak hortlatıldığı" ifade edilerek "iktidar, 90’lı yılların Türkiyesi’ne geri dönme çabası gösteriyor" denildi.

'PROPAGANDANIN MEKANİZMASININ ALTYAPISI OLUŞTURULDU'

İletişim Başkanlığı’na stratejik iletişim ve kriz yönetimine ilişkin politikaları belirleme ve faaliyet alanlarındaki tüm kamu kurum ve kuruluşları arasındaki koordinasyonu sağlama yetkisi verilerek, ülke çapında faaliyet gösterecek bir propaganda mekanizmasının alt yapısının oluşturulduğunun kaydedildiği açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Kararname ile kurulan Stratejik İletişim ve Kriz Yönetimi Dairesi Başkanlığı, stratejik iletişim politikalarını belirlemek ve yapılmak istenen algı operasyonlarını belirleyerek her türlü manipülasyon ve dezenformasyona karşı faaliyette bulunmakla görevlendirilmiştir. Yazılı, görsel ve sosyal medyada hükümet aleyhine yapılan haber ve yorumların İletişim Başkanlığı tarafından manipülasyon ve dezenformasyon olarak değerlendirileceği ve karşı algı operasyonuna tâbi tutulacağı açıktır. Geçmişte de MGK bünyesinde Toplumsal İletişim Başkanlığı (TİB) gazeteciler hakkında andıçlar hazırlar, gazete ve televizyonlara eleman yerleştirir ve propaganda faaliyeti organize ederdi. Avrupa Birliği sürecinde 2005 yılında kaldırılan TİB‘in Stratejik İletişim ve Kriz Yönetimi Dairesi olarak hortlatılması, iktidarın 90’lı yılların Türkiyesi’ne geri dönme çabasını göstermektedir.

İletişim Başkanlığı; basın kartı başvurularını değerlendiren, ülke çapında teşkilatı kurulan, finansmanı sağlanan ve algı operasyonlarıyla mücadele ederek stratejik iletişim politikası üreten bir kamu kurumu olarak adeta Propaganda Bakanlığı şeklinde dizayn edilmiştir. Böylece İletişim Başkanlığı; kimin gazetecilik yapacağına, hangi haberin veya yorumun manipülasyon olduğuna karar verecek ve gündemin vatandaş tarafından hükümetin istediği şekilde algılanması için aldatıcı politikalar geliştirecektir. İletişim Başkanlığı görüntüsü altında Propaganda Bakanlığı’yla ifade, basın ve çalışma özgürlüğü daha fazla baskı altına alınacak, gazeteciler sürekli olarak tehdit altında tutulacaktır."