Oyuncu Deniz Türkali ve devletin bölgedeki kuşatmasını ve barış isteyen akademisyenlerin linçe maruz kalmalarını değerlendirdi.

"Bu suça ortak olmayacağız" dedikleri için Cumhurbaşkanı Tayip Erdoğan tarafından hedef gösterilen "Barış İçin Akademisyenler"in yayınladıkları bildiriyi desteklediğni belirten oyuncu Deniz Türkali, öncelikle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bildiriye dair hedef gösterici dilini "çirkin" bulduğunu ifade etti.

Bu dil, ülkenin belli coğrafyalarında söyleyenlerin işlerine yarasa da "Önemli olan bu dille uğraşmak ve buna cevaplar vermek değil. Asıl yapılması gereken barış" diyen Türkali, her iki tarafın bir araya gelerek sorunun masada çözmesi gerektiği üzerinde durdu.


Bu noktada ise imzacılardan biri olarak kendi muhatabının devlet olduğunun altını çizen Türkali, "Bu hükümet insanların oylarıyla geliyorsa, ona oy vermeyenlerin de eleştirilerini dinlemekle mükelleftir. Hükümet muhalefetin sesine kulaklarını açmalı" diye konuştu.

Türkali, savaşın bitmesini istemenin vicdanla ilgili olduğunu da ifade etti. Türkali, bunu da "Sanatçı olan ya da olmayan, vicdan sahibi olan her insanın kendi devletine akademisyenlerin yaptığı çağrıyı yapması şart. Bu hükümete oy vermiş olsun ya da olmasın vicdanlı olan herkes, gerçekten barış istiyorsa bu çağrıyı yapmalı" sözleriyle dile getirdi.

Barış isteyenlere yönelik gerçekleştirilen linç kampanyalarında kendisinin de linç edildiğini söyleyen Türkali, "Savaşın olmasını isteyenler, yukarıdan destek görürse ve bu kadar toleransla karşılaşırlarsa, gözünü kan bürümüş insanlar linç eder" dedi.

Türkali, son olarak ne yapıp edip savaşın bitirilerek müzakerelere başlanması gerektiğinin altını çizdi. (Kaynak: DİHA)