Demokrasi İçin Birlik, '#HAYIR Biz Varız' sloganıyla basın açıklaması düzenledi.

Anayasa değişikliği ile; yasama, yürütme ve yargının tek elde toplanacağı, hukuk devletinin ortadan kalkacağı, Meclis'in devre dışı bırakılacağı, halkın iradesinin tek kişiye teslim edileceği totaliter bir rejim hedeflendiğini söyleyen Demokrasi İçin Birlik (DİB), "#HAYIR Biz Varız" şiarıyla Şişli'deki Kenter Tiyatrosu'nda basın açıklaması düzenledi.

Hacı Bişkin'in Gazeteduvar'da yer alan haberine göre DİB ‘hayır’ deme nedenlerini şöyle sıraladı.

Refarandumda oylanacak Anayasa değişikliği ile yasama, yürütme ve yargının tek elde toplanacağı, hukuk devletini ortadan kalkacağı, Meclisin devre dışı bırakılacağı, halkın iradesinin tek kişiye teslim edileceği totaliter bir rejim hedefleniyor. Türkiye’nin çoğulcu toplum yapısına ters düşen, demorasinin ölümü anlamına gelen tej adam rejimine Demokrasi İçin Birlik olarak ”Hayır” diyoruz.

Kadınlar, gençler, Aleviler, emekçiler, LGBTİ bireyler her inanç grubundan, her etnik kimlikten, her siyasi görüşten insanlarız. Çoğulcu ve katılımcı demokrasi hedefi arkasında el ele veren kesimlerden yurttaşlarız. Demokratik değerler çerçevesinde, barış ve refah içinde, farklılıklarımızın zenginliğiyle yaşamak umudundan vazgeçmeyeceğiz.

HALKIN BİLGİ SAHİBİ OLMASINA FIRSAT VERİLMEDİ

Anayasa değişikliği daha tartışılmaya başlandığı andan itibaren meşruiyetini yitirdi. Meşru değil çünkü bir toplumsal mutabakat metni olan Anayasa, halkın bilgi sahibi olmasına fırsat verilmeden, uzlaşma aranmadan yapılıyor. Meşru değil, çünkü fikir, ifade, basın, gösteri özgürlüklerinin tümüyle kısıtlandığı, milletvekillerin, gazetecilerin hapiste olduğu OHAL, baskı, terör ve savaş ortamında kapalı kapılar ardında yapılıyor.

Toplumun etnik ve dinsel ayrışmaları ortadan kaldıracak, bir arada yaşamı sağlayacak yerde, toplumu daha da kutuplaştıracak bir anayasa yapılıyor. Ülkedeki farklı kesimler, fsrklı düşünceler dışlanıyor. Demokrasinin en temel kuralları çiğneniyor. Özgürlük, eşitlik, kardeşlik, adalet, temsil adaleti, sosyal adalet gibi değerler siliniyor. Oysa Türkiye’nin acilen normalleşmesi lazım. Bu ancak uzlaşma, uyum, istikrar ve demokrasi ile olur. Tek adam yönetimi istikrarsızlık, gerilim ve çatışma üretecek. Bu ne AKP’ye oy verenlerin ne de karşı çekenlerin meselesi. Bu memleket meselesi.

Kürtlerin, Alevilerin, kadınların taleplerinin yok sayan tek adam rejimi ülkenin hangi sorununu çözecek ? Anayasa değişikliği yangından mal kaçırıyormuş gibi yapılıyor ki, yarın canı yananlar, yoksulluk canına tak edenler, haksızlığa uğrayanlar hiç sesini çıkaramasın. Kimse bu kadar yetkiye sahip olmamalı. Her kim seçilirse seçilsin bu yetkileri kullananlar ancak diktatör olabilir. Kuvetler ayrılığının tarihi Cumhuriyetten bile eski. Tek adam yönetimi Türkiye’nin geleceği, huzuru kalkınması, istikrarı açısından kesin bir geri dönüş.

HALK KABUL ETMEYECEK

Çünkü yasaları veto edebildiği gibi lideri olduğu partinin milleyvekillerini seçen ve Meclisi festetmeye karar verebilen Partili Cumhurbaşkanı, Meclis üzerinde tam ve mutlak bir vesayete sahip. Çünkü tek adam rejimşnde hesap verme yok. Rüşvet, yolsuzluk, haksızlık adaletsizlik artacak. İktidarın bir sınırı olmalı , onu aşmamalı bu nedenle halkın çoğunluğunun desteğini almış olsa bile iktidarın gücünün siyasal iktidardan tamamen bağımsız, güçlü kurumlar ve yapılar eliyle dengelenmesi ve denetlenmesi zorunlu. Demokrasi İçin Birlik olarak, bütün demokrasi güçlerini, özgürlük, eşitlik, kardeşlik, temsil adaleti, sosyal adalet ve barış için Demokrasi seferberliğine çağırıyoruz.