HDP Urfa Milletvekili ve Sözcüsü Osman Baydemir ve Bitlis Milletvekili Mizgin Irgat referandum mitingleri kapsamında Adana’da yurttaşlarla bir araya geldi.

Baydemir, “16 Nisan’da aydınlık geleceğimizin nasıl olacağı oylanacak. Bu anayasa paketi bir dönüm noktasıdır. Faşizm girdabının son çıkış noktası 16 Nisan’dır. 16 Nisan’da ya faşizme hayır diyeceğiz ya faşizme hayır diyeceğiz” diye konuştu.

“OHAL rejimine, KHK’lere, zulme, Kürtçe’nin yasaklanmasına, şarkılarımızın türkülerimizin yasaklanmasına HAYIR” ifadelerini kullanan Baydemir, “ Sandıkların başına gittiğimizde yanımıza nüfus cüzdanımızı ve seçmen kağıdımızı götürüyoruz. Ama sadece bunlar yetmiyor. Yüksekdağ’ın, Beştaş’ın, Demirtaş’ın sazını, sözünü, yüreğinize koyun öyle gidin sandık başına” dedi.

Adanalı olan ve cezaevinde tutulan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'a ve Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş'a Çukurova'dan selamlarını ileten Irgat, “Haksız hukuksuz bir şekilde milletvekilliğini düşürdüğünüzü sandığınız Yüksekdağ; bu halkın, kadınların, mücadele edenlerin gerçek eş başkanı, lideri, arkadaşı yoldaşıdır. Onu yüreklerimizden sökemezsiniz” ifadelerini kullandı.

Mizgin Irgat’ın açıklamaları şu şekilde:

Yarattığı kadın özgürlük mücadelesinde kadının öncülüğünde yürütülen siyasetin demokratikleşmesindeki öncü duruşuyla bizlere, kadınlara ilham olan Yüksekdağ’ın memleketindeyiz. Buradan binlerce selam olsun. Diğer bir öncü, kadın mücadelesinde yılmadan savaşan, bedel ödeyen, sizin iradeniz Meral Danış Beştaş'a da binlerce selam gönderiyoruz.

Eş Genel Başkanımız Figen Yüksekdağ’ın memleketinden, toprağından bir kez daha kadınlar adına halklarımız adına haykırıyoruz, o bizim eş genel başkanımızdır. O yüreğimizin vekilidir, o bu mücadelenin öncü gücüdür. Haksız hukuksuz bir şekilde milletvekilliğini düşürdüğünüzü sandığınız Yüksekdağ; bu halkın, kadınların, mücadele edenlerin gerçek eş başkanı, lideri, arkadaşı yoldaşıdır. Onu yüreklerimizden sökemezsiniz.

‘DEMOKRATİK ANAYASA İÇİN ROJAVA ANAYASASI’NA BAKIN’

Bugün bize kapalı kapılar ardından, MHP ile kol kola, halklarla tartışmadan, gizli kapaklı bir paketle antidemokratik sistemi dayatıyorlar. Bizler bunun ne olduğunu çok iyi biliyoruz. Çok meraklıysanız tek adam rejimine buyurun Libya’ya, buyurun Saddam’ın rejimine bakın. Bizler diyoruz ki yol yakınken sizleri de kurtaralım. Halklar bahçesi olan Türkiye’de demokratik Anayasayı hep birlikte yapalım. Çok mu demokratik bir anayasa istiyorsunuz; buyurun yanı başınızdaki Rojava Anayasasına bakın. O Anayasa’da kadınlar var, halklar var. Onca acıya zulme rağmen kadının devrimci gücüyle yaratılan Rojava Anayasasını kendinize örnek alın.

‘MİZANSENİN SONU ‘HAYIR’LA BİTECEK’

Antidemokratik anayasaların acılarını çektik. Onlar barış ve müzakere masası kurulmasını istemiyorlar. Söz konusu masa orada duruyor ve başında da Sayın Öcalan oturuyor. Müzakereyi tanımayanlar sizlerin dik duruşuna karşı başlattıkları dokunulmazlıkların kaldırılması süreciyle eş genel başkanlarınızı cezaevlerine gönderenler bu mizanseni hazırladı. Bu mizansenin sonu ‘Hayır’la bitecektir.

18 MADDEDE ÇUKUROVA YOK

Kürtlerin, emekçilerin olmadığı bize dayatılan bu 18 maddenin hiçbirinde biz yokuz. Adana yok, Ege yok, Kürdistan yok, Çukurova yok. Pakette olan tek şey dayatılan bütün yaşamımız hakkında karar verme gücünü elinde bulunduran bir başkan ve seçimle iş başına gelmeyen bir grup bürokratın yardımcılığıyla elitist bir grubun referandumu olacak. Ama halklarımız buna nasıl 8 Mart’larda Newroz’larda cevap verdiyse, 16 Nisan’da en büyük zirveyi yaşayacaktır.

Osman Baydemir’in açıklamaları şu şekilde:

16 Nisan’da aydınlık geleceğimizin nasıl olacağı oylanacak. Bu anayasa paketi bir dönüm noktasıdır. Faşizm girdabının son çıkış noktası 16 Nisan’dır. 16 Nisan’da ya faşizme hayır diyeceğiz ya faşizme hayır diyeceğiz.

Bu coğrafyada yeni bir anayasaya elbette ihtiyaç var. Bu anayasa bütün farklılıkları koruyacak bir anayasa olmak zorundadır. Anayasalar derdimize derman olmak zorundadır, barış içerisinde yaşatmak zorundadır. Bu paket derdimize derman değil birlikte yaşamaya fermandır. Bu paket maya değil olsa olsa tuzun kokmuş halidir. Tuzun kokmuş haline, yiğitler, anneler, gençler hepinizin huzurunda hayır diyoruz.

‘YÜZDE 10 BARAJINI YÜZDE 50’YE ÇIKARMA PAKETİDİR’

Kardeşlerim neden böylesi bir paketi böylesi bir dayatmayı önümüze koyuyorlar? Çünkü on yıllar boyunca sizin iradeniz parlamentoya yansımasın diye yüzde 10 barajını koydular. Sizler canla başla emekle yek yürek oldunuz 7 Haziran’da barajları aştınız ve kardeşlik halayını kurdunuz. Gördüler ki iktidarları tehlikeye girdi, gördüler ki bu halk Kürt halkı emekçilerle, Alevilerle ötekilerle ne kadar renklilik varsa gül bahçesinin bütün renkleriyle bir olmuş bendleri aşıyor ve parlamentoda temsiliyeti kuruyor barajı yüzde 50’ye çıkardılar. Ezilenler yürütmeye dahil olmasın diye yüzde 10 barajının yüzde 50’ye çıkarma paketidir bu paket. Ama nafile korkunun ecele faydası yok. Bu halk meydanı size bırakmayacak, davasından vazgeçmeyecek.

‘HAYIR’DA HAYIR VAR’

Baskıyla, zulümle davanızdan vazgeçer misiniz? Her ne olursa olsun bir arada yaşamdan vazgeçer misiniz? İşte bu hayırlarınız her geçen gün büyüyor. Hayırlar büyüdükçe onları bir korku sarmış durumda. Ama hiç kimsenin şüphesi olmasın Hayır’la kimsenin kaybı yok, Hayır’dan korkmayın korkmayın, Hayır’da hayır var, hayır.

Kardeşlerim referanduma az günler kaldı. Maalesef eşitsiz koşullarda referanduma gidiyoruz. Eş Genel Başkanlarımız Yüksekdağ ve Demirtaş cezaevinde, ESP Genel Başkanı Sayın Çiçek Otlu hala gözaltında. 84 belediye başkanımız hala cezaevinde. Hayır kampanyası yürütüldüğü süreçte bin 400 kişi gözaltına alındı, 350 arkadaşımız tutuklandı. 11 ayrı yerde saldırıya maruz kaldık. Şimdi Cumhurbaşkanı, Başbakan, bakanlar hazinenin kasasından sizin imkanlarınızla kampanya yürütüyorlar. Dönüp dolaşıp diyorlar ki herkes adil bir ortamda kampanya yürütüyor. Eşitlikse, adaletse Yüksekdağ, Demirtaş niye cezaevinde, Çiçek Otlu niye gözaltında? Hayır kampanyası yürütenler neden baskı altında? Kendi iktidarı için hazineden harcama yapan haramzadelere hakkınızı helal ediyor musunuz?

‘BU PAKET HDP FİKRİYATINA SALDIRIDIR’

7 Haziran’da yok etmek istediler, barajın altına atmak istediler, başarılı olamadılar. 1 Kasım’da HDP’yi yine barajın altında bırakamadılar. 16 Nisan’da da başarılı olamayacaklar. Bu paketin özü HDP fikriyatına saldırı paketidir.

Türkiye Çukurova’nın, siz yiğit kardeşlerimizin sesini duysun. Demirtaş’ın, Yüksekdağ’ın, Meral Danış Beştaş’ın tutuklanmasına, kayyıma, savaşa, Miray Bebek için, Taybet Ana için, darbelere, AKP’nin karşı darbesine, OHAL rejimine, KHK’lere, zulme, Kürtçe’nin yasaklanmasına, şarkılarımızın türkülerimizin yasaklanmasına HAYIR.  6 milyonun insanın işsiz bırakılmasına, kadın cinayetlerine, yek bir ağızdan ve en güçlü şekilde, yoksulluğa, yasaklara, yalana dolana HAYIR.

Sandıkların başına gittiğimizde yanımıza nüfus cüzdanımızı ve seçmen kağıdımızı götürüyoruz. Ama sadece bunlar yetmiyor. Yüksekdağ’ın, Beştaş’ın, Demirtaş’ın sazını, sözünü, yüreğinize koyun öyle gidin sandık başına.