Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği'ne yaptığı ziyarette konuşan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın "Kürt sorunu ifadesi ayrımcılıktır" sözlerine yanıt verdi. Demirtaş, "Sayın Cumhurbaşkanı bu ülkede Kürt sorunu yok demiş olabilir, hatta ona kalsa Kürt yok diyecek de buna cesaret edemiyor. O yok dedi diye de yok olmuyor. Bizler sorunlarımızın diyalog içinde çözümünden yana olduk. Seçim sürecinde de sonrasında da bu tavrımızı sürdüreceğiz" dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş'ın konuşmasından satır başları şöyle:

"BU TOPRAKLARDA BİR ÇOK KAVMİN İZİ VAR"

"Anadolu ve Mezopotamya topraklarında birçok kavim ve halkın izleri var. Türkiye'nin neresine giderseniz gidin bütün bu kavimlerin izlerini görürsünüz. Ülkenin her bir şehrinde kasabasında tarihin izleri medeniyetlerin izleri vardır. Bütün bu kültürler bugün de bu topraklarda yaşıyorlar. Sayısı az ya da çok isterse bir kişi olsun, 77 milyon nüfus içerisinde farklı bir kimlikten ya da inançtan olsun. İşte demokrasi dediğimiz şey biz o bir kişinin haklarını nasıl koruyabiliyoruz? Demokrasi buna göre ölçülür. Çoğunluk huzurlu mudur, değil midir? Demokrasi buna bakmaz. Bizler gibi, çok olanlar gibi düşünmeyen, başka dine inanmayan, başka dili, kültürü olanlar o toplumda korkuyor mu, huzur içinde midir? Ona bakmak lazım."

'DİYANET DİNİ ÇARPITIYOR'

"Biz Diyanet İşleri Başkanlığı konusunu konuşurken işte bu gerçeğe işaret ediyoruz. Diyoruz ki devlet kendi halkının içindeki bütün inançlara eşit yaklaşmalı, eşit hizmet yapmalı. Diyanet İşleri Başkanlığı bu ülkede bir dinin hatta mezhebin hizmetini yürütüyor. Dinin hizmetini yapsa ona da itirazımız olmayacak. Ama çarpıtarak yapıyor. Devletin hizmetine koymaya çalışıyor dini. Oysa Allah û Teâlâ bu dini inanlara gönderirken devletlerin dini olarak göndermemiştir. İnsanların toplumun dini olarak göndermiştir."

'MAZLUMUN DİNİNİ ZENGİNİN DİNİ HALİNE GETİRDİLER'

"Şimdiki Diyanet İşleri Başkanlığı 3 katlı bir villayı restore etmiş, küçük saray yavrusu yapmış orada yaşıyor. Çıksın yok desin. Kaç yüz milyar harcama yapmış. Sultana özenmiş. Kusura bakmasınlar Hz. Peygamber ne böyle yaşadı ne de böyle öldü. Onun en büyük mirası yaşamıdır. Bir Müslüman'ın nasıl yaşaması gerektiğini hayatı boyunca göstermiştir. Bir din alimi o yüzden devlet memuru olmamalı. Biz Diyanet kalksın dediğimizde bunlar kalksın diyoruz. Başbakan, 'Biz dinimize el sürdürmeyiz' diyor. Kusura bakmasınlar o senin diyanetle birlikte oluşturduğun dindir. Biz halkı kullanmalarına artık tahammül edemiyoruz. Yıllarca İslamiyet'i sopa olarak kullanıp mazlumu ezmeye çalıştılar. Mazlumun dinini zenginin dini haline getirdiler."

'KÜRT SORUNU YOK' DİYEN ERDOĞAN'A YANIT

"Bu ülkede herkesin sorunu var. Kürdün sorunu katmerlidir. Herkes 2 sorun yaşıyorsa, Kürt 3 sorun, 4 sorun yaşıyor. Sorunsuz yurttaş yok bu ülkede. Herkesin derdi sorunu var. Sayın Cumhurbaşkanı desteklediği partiye oy kazandırmak için koskoca bir halkı rencide etmekten vazgeçmeli artık. Ortada bir müzakere, çözüm süreci var. Bunu böyle elinin tersiyle iterek, milliyetçi oyları kapmak için ülkeyi ateşe atmanın hiçbir anlamı yok."

'O YOK DEDİ DİYE DE YOK OLMUYOR'

"Sayın Cumhurbaşkanı bu ülkede Kürt sorunu yok demiş olabilir, hatta ona kalsa Kürt yok diyecek de buna cesaret edemiyor. O yok dedi diye de yok olmuyor. Bizler sorunlarımızın diyalog içinde çözümünden yana olduk. Seçim sürecinde de sonrasında da bu tavrımızı sürdüreceğiz."

ERDOĞAN'IN KIBRIS CUMHURBAŞKANI AKINCI'YA YÖNELİK SÖZLERİ

"Sağa sola bu şekilde emirler yağdırarak, karşında boyun bükmeyenin boynunu vurmaya kalkışarak, bu ülkede Cumhurbaşkanlığı makamını dolduramazsın. Burayla da yetinmiyor. Kıbrıs'a fırça atıyor. Kıbrıs'ın Cumhurbaşkanı daha yeni seçilmiş. Daha tebrik etmedin. 'Hayırlı olsun, kutluyorum' demeden, 'Ağzından çıkanı kulağın duysun' diyor. Bu mudur demokrasi anlayışı?"

'KÜRTLERE DE BÖYLE BAKIYOR'

"Yüzde 60 oyla seçilmiş Kıbrıs'ın Cumhurbaşkanı. Hani milli irade? Hani sandığa saygı. Niye ona biat etmiyor ? Onun istediği aday seçilmemiş diye. Tebrik bile etmiyor, kutlamıyor. Fırça çekiyor. Bağımsız bir ülkenin, Kıbrıs öyle, bağımsızlığını ilan etmiş bir ülkenin cumhurbaşkanı. İlle 'Bizim yavrumuz olacaksın' diyor. Onlar 'Hayır, eşit olsak olmaz mı' diyor? 'Hayır yavrumuz olacaksın'. Anlayış budur. Kürtlere de böyle bakıyor. 'Biz eşit olsak olmaz mı' diyoruz. 'Yok yavrumuz olacaksın'. 'Etle tırnak gibi olacağız'. Biz tırnak olacağız sürekli, beyefendi de et olacak. Kusura bakmasınlar. Bütün dünyada adalet, eşitlik, lafta kalmamalı, pratiğe geçebilmeli. Bu ülkede bunu yapacak bizim dışımızda bir anlayış yok." (DİHA)