Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Muş il örgütleri, “Savaşa karşı barış” sloganıyla Malazgirt ve Bulanık ilçelerinde HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı Hatip Dicle’nin katılımıyla halk buluşması gerçekleştirdi.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, sürece ilişkin değerlendirmede bulundu.

Tarihi bir süreçten geçildiğini ve HDP'nin, Türkiye halklarının sorunlarının temel çözümü konusundaki tek parti olduğunu söyleyen Demirtaş, "Türkiye'nin 3. büyük partisiyiz. Biz demokrasi, özgürlükler, barış, kardeş, huzurlu ve adil bir yaşam nasıl kurabilir bunu anlatmaya çalışıyoruz" dedi.

'ÜLKENİN KADERİNİ DEĞİŞTİRECEK OLAN SİZLERSİNİZ'

Türkiye'nin kaderini, halkların iradesinin değiştireceğini vurgulayan Demirtaş, "Sonuçta söz halkındır, karar halkındır. Sizler barışa karar verirseniz barış olur. Bu ülkenin kaderini değiştirecek olan sizlersiniz. Her daim partinizin yanında oldunuz. Ortada bir eksiklik varsa bizimdir. Biz halka karşı mahcubuz. Halkın duruşu dört dörtlüktür. Cesaretti dört dörtlüktür" ifadelerini kullandı.

'EN ACİL TALEBİMİZ BARIŞTIR'

Halkların ve HDP'nin en acil talebinin ise barış olduğunun altını çizen Demirtaş, bu konuda şunları söyledi:

"Neye acil ihtiyaç varsa ona koşuyoruz. Bizim en acil talebimiz barıştır.

“Yıllardır barış diye haykırdık. 1071 tarihinde Kürt ve Türk halkı güçlü bir ittifak yaptı. Biz bu ittifakın yaptığı yerden sesleniyoruz. Aradan bin yıl geçti. Alparslan, Anadolu'ya geçmek isterken ittifak arıyordu. Mervani Kürt birliğinden binlerce süvari Alparslan'ın çağrısına kulak verdi. Güçlü bir ittifakla Anadolu'nun kapılarını Türk halkına açtılar.

“Bu ittifak kötü değildir. Halkların yan yana durması kötü değildir. Halkların birbirine düşman olması kötüdür.

“Alparslan buraya geldiğinde siz Kürt değilsiniz, buralar Kürdistan toprakları değildir dedi mi? Bu topraklar o zaman da Kürdistan'dı. 900 yıl bu hukukla yaşandı. Tarihi seyirde sıkıntılar oldu. Ama Kürtler güçlü beyliklerdi ve kimse inkâr etmiyordu. 900 yılda inkar yoktu. Ama Alparslan'ın Kürt halkıyla yaptığı ittifak unutuldu.

“Kürt halkına, anadilde eğitim istediği için bölücü dediler. Tarihten ders çıkaracaklarına bunu inkâr ediyorlar. Yıl olmuş 2016, bir halkın halen kendi dilinde eğitim alma hakkının tartışılıyor olması utanç vericidir. Bu utanç da bizim değil, tartışanların utancıdır."

'BU ÜLKEDE TOPRAĞA DÜŞEN HER CAN BU HALKIN EVLADIR'

Mevcut sorunların ise ancak bir masa etrafında çözülebileceğini söyleyen Demirtaş, "Masayı devirip şiddette, savaşta çare aramak çaresizliktir. Hükümete sürekli barış çağrısı yapmamız erdemli siyaset yaptığımızdandır. İnsanlar arasında bir sorun varsa bir masa etrafında oturup, yıllarca tartışmak daha doğrudur. Bu ülkede toprağa düşen her can bu halkın evladır. Bu savaş duracaksa, biz HDP olarak her türlük fedakarlığı yapmaya hazırız. Siyaset çıkar için değil barış içindir" dedi.

BAŞBAKAN'A 'BÜTÜN ÖLÜMLERİN VEBALİ SENDEDİR' YANITI

Demirtaş'ın sözlerinin devamında üzerinde durduğu bir diğer şey ise Başbakan Binali Yıldırım'ın Kürt sorununa dair sarf ettiği "Çözüm mözüm yok" şeklindeki sözleri oldu.

Demirtaş, Başbakan Yıldırım'a "Böyle üslup, böyle bir ciddiyetsizlik olabilir mi? Her gün onlarca gencecik cenaze Türkiye'nin her yerine gidiyor. Bu kanı durdurmak bu kadar basitken 'çözüm yok' demek, bütün ölümlerin vebali sendedir. Bütün bu acıların vebali sendedir" sözleriyle yanıt verdi.

'BU MESAJI DOĞRU ALGILAYIN'

Diyarbakır'da PKK Lideri Abdullah Öcalan'la görüşülmesi talebiyle başlatılan süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemine de değinen Demirtaş, şunları kaydetti:

"Türk ve Kürt halkının tarihi ittifak yaptığı bir yerden sesleniyorum. Gelin siyasetçiler olarak bu ölümleri durduracak bir adım atalım.

“Halk bunun için bizlere oy verdi. Ateşkes olur, İmralı'ya görüşme olur, bir şekilde olur. Formüller tartışılır, bir çözüm bulmak zorundayız.

“Biz Allahtan başka kimseden korkmuyoruz. Bu halkın evlatlarına yazıktır. Bir yerde barış yoksa orada bir tat yoktur. Ekonomik paketlerin ülkede huzur, barış yoksa bir anlamı olmaz. Her şeyden önce barış yap. Barışı sağlayacak olan halkın duruşudur. Asla geri adım atmayınız.

“Adil bir barış istiyoruz. İçi özgürlük dolu bir barış istiyoruz. İçeride dışarıda barış istiyoruz. Hükümet bunu yapmak zorunda. Bu hükümetin bir lütfu olamaz. Hükümet, devlet bunun için vardır, halkı ezmek için değil. Zaman kaybetmeyelim, Malazgirt'ten bir kez daha sesleniyoruz. Adalet Bakanlığı, İmralı ile ilgili kaygıları istismar ettiğimizi düşünüyor. İstismar ediyorsak bir avukatı gönder ki kötü niyetimizin önüne geç. Biz Diyarbakır'da bunun için açlık grevine girdik. İmralı'dan haber alınmazsa tehlike daha da artar. Bu mesajı doğru algılayın. Barış yolu bellidir."

Yaptığı konuşmasının ardından Demirtaş ve Hatip Dicle, Bulanık ilçesinde organize edilen mitinge katılmak üzere yola çıktı.

Kaynak: DİHA