HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, İstanbul'da bir grup gazeteci ve sivil toplum örgütü temsilcileri ile bir araya geldi. Taksim'de bulunan Elit World Otel'de düzenlenen toplantıya, Zaman Gazetesi köşe yazarı Ali Bulaç, Levent Gültekin, MAZLUMDER Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal gibi isimlerin yanı sıra HDP milletvekilleri Ayhan Bilgen, Altan Tan, Nimetullah Erdoğmuş da katıldı.

Demirtaş, toplantı öncesi gazetecilerin gündemdeki konulara ilişkin sorularını yanıtladı.

Devam eden operasyonlara ve hükümetin PKK'ye dönük "silah bırakırlarsa süreç devam eder" yönündeki açıklamalarına ilişkin görüşleri sorulan Demirtaş, 13 YPG'linin cenazesinin Başbakan'ın talimatı ile Habur Sınır Kapısı'nda bekletilmesine tepki göstererek sözlerine başladı. 13 cenazenin Türkiye vatandaşı olduğunu ve DAİŞ'e karşı mücadelede yaşamını yitirdiğini hatırlatan Demirtaş, Başbakan'a "Sayın Başbakan'a şunu sormak istiyorum: Adına huzur dediğiniz bu operasyon kapsamında tam 5 gündür 50 derece sıcağın altında Habur Sınır Kapısı'nda 13 YPG/YPJ ve HPG'linin cenazesi sizin talimatınızla bekletiliyor. Bu çocuklar IŞİD'e karşı savaşta yaşamını yitirdi. Ve Türkiye Cumhuriyeti yurttaşıdırlar. Anneleri babaları tam 5 gündür o cenazeleri bir TIR dorsesinde Türkiye'ye almak için bekliyorlar. 5 gündür sizin emriniz nedeniyle 13 cenazeye tabiri caizse hakaret ediliyor, işkence ediliyor. Bu mudur sizin huzur operasyonlarınız? Evet, evlatlarımız ölüyor acılar çekiyoruz. Tüm acıları yüreğimizde hissediyoruz. Ama cenazelere hakaret edecek, cenazelere işkence edecek kadar vicdanınızı yitirmemiş olmanızı temenni ediyorum" diyerek tepki gösterdi.

'ORTADA VATAN SAVUNMASI DEĞİL SARAY SAVUNMASI VAR'

Hükümetin "savaşı sonuna kadar devam ettireceğiz" tavrına karşı HDP'nin tavrının da net olduğunu belirten Demirtaş, "Biz bu ülkede size savaş yaptırmayacağız. Sizin saltanatınız ve iktidarınız için evlatlarımızın ölümüne izin vermeyeceğiz" dedi.

Ortada "vatan savunması" olmadığını yaşananların "saray savunması" olduğunu kaydeden Demirtaş, şöyle devam etti:

"Sen kimin evladını iktidar için ölüme gönderiyorsun? Bu evlatlar kolay mı yetişiyor. Efendim 'gerekirse biz evlatlarımızı da feda ederiz' diyorlar. Edin bakalım. Hepsi çürük raporu almışlar. Hepsinin evinde para sayma makineleri. Bak yoksulun evladı bayraklara sarılıp geliyor. Hanginiz evladınızı feda ediyorsunuz. Ülkeyi savaşa sürüklemelerinin nedeni 7 Haziran'da aldıkları yenilgidir."

"PKK 'ELİMİZİ TETİKTEN ÇEKMEYE HAZIRIZ' DEDİ, BAŞBAKAN BUNA SAĞDUYULU CEVAP VERMELİ"

Toplumun barış istediğini vurgulayan Demirtaş, PKK'den gelen "masaya oturmaya hazırız" açıklamasına da değinerek, "Hükümet aklını başına almalı bu ülke barış istiyor. PKK masaya oturmaya hazırız diye açıklama yaptı. Bizim çağrımıza karşılık verdi. Elimizi tetikten çekmeye hazırız diye. Ülkenin Başbakan'ı buna mutlaka sağduyulu cevap vermek zorundadır. Geçici Başbakan'sın. Ülkeyi böyle paldır küldür savaşa sokamazsın. Seçimi kaybettiniz, iktidardan düştünüz. Bu toplum sizin malınız mülkünüz değil. Kendinize gelin. Yenildiniz, seçimde yenildiniz. Sandığın sonucuna saygı duyun ondan sonra ülkede çözülmeyecek sorun kalmaz" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu hakkında yargıyı etkiledikleri gerekçesiyle bulundukları suç duyurusuna ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Demirtaş, "Yargıyı yönlendirme sayın Başbakan'ın Cumhurbaşkanı'nın talimatıyla olmuştur. Yargı onların talimatıyla işliyorsa suç işlemiştir. O nedenle Başbakan ve Cumhurbaşkanı hakkında suç duyurusunda bulunduk. Yargı seçilmişlerin talimatıyla çalışamaz. Ortada yargıya güven kalmazsa devletin temeli sarsılmış olur. Soruşturma geçen yıl başlamıştı. Bu yıl yeni başlatılmış bir soruşturma değil. Ortada beni suçlayacak en ufak bir şey varsa dokunulmazlığımın kaldırılmasını ben kendim istedim. Biz dokunulmazlık zırhına sığınacak insanlar değiliz. 550 milletvekili ve Cumhurbaşkanı dahil hepimizin dokunulmazlığı kalksın. Kim ne halt işlemiş çıkalım yargı karşısına beraber hesap verelim. Bize hepimize sorsunlar. Cenazelerden kim sorumlu, talimatları kim verdi, bizim verecek cevaplarımız var. Ama aynı zamanda sorsunlar paraları kim çaldı, devleti kim soydu? Bunları da sorsunlar, bizim yine verecek hesabımız var. Korkmuyorlarsa buyursunlar hep birlikte dokunulmazlıklarımızı kaldıralım, biz buna hazırız" dedi.

Başbakan ve Cumhurbaşkanı'nın HDP'yi hedef gösteremeye devam ettiğine dikkat çeken Demirtaş, "Kandil'e operasyon yapılıyor. Sözde IŞİD'e operasyonlar yapılıyor. Allah aşkına bir Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ı dinleyin. Ağzını açıyorlar HDP'yi kapatıyorlar. Zannedersinizki bütün bu operasyonları HDP yapıyor. Buradan da niyetleri anlaşılıyor. Amaçları siyasi bir sonuç elde etmek. Siyasi bir operasyondur bu. PKK'yi ağzına bile almıyorlar. Çünkü PKK masadaydı ve çözüme hazırdı. Ama her şeyden HDP'yi sorumlu tutuyorlar" şeklinde konuştu.

'PKK İLE BARIŞ IŞİD'E KARŞI BİRLİKTE ORTAK DURUŞ GEREKİYOR'

"Türkiye'nin hala IŞİD'e destek yaftasından kurtulamamıştır" diyen Demirtaş, dönemin "PKK ile barış, Suriye ve Irak'ta IŞİD'e karşı ortak bir duruş" dönemi olduğunu söyledi. Demirtaş, "Keşke kurtulabilse keşke bunun hakkını verebilse. Keşke bundan sonra ortak operasyonların içinde olsa. PKK'yle barış ve birlikte özellikle Suriye ile Irak'ta IŞİD'e karşı ortak bir duruş gerekiyor. Umut ediyorum ki aklI selim hakim olur" dedi.

'TEHDİTLE OY ALDILAR' İDDİALARINA YANIT

Bir gazetecinin hükümet yetkililerinin HDP'yi "sandıklardan tehditle oy aldılar" yönündeki iddialarını sorması üzerine Demirtaş, rakamlarla yanıt verdi. HDP için full çıkan sandıklardaki oy sayısının 154 bin olduğunu bu rakamın AKP için ise 87 bin oy olduğunu kaydeden Demirtaş, şunları aktardı:

"AKP de 87 bin oy ful almış sandıklardan. Eğer ful oy çıkarmak tehditle oluyorsa AKP de demek ki tehdit etmiş. Böyle saçmalık olur mu? Bakın 6 milyon oy içerisinde 150 bin küsurat oy ful çıkmış, tümünü inceledik. Bunlara itirazları varsa, gerçekten tehdit olduklarını düşünüyorlarsa sandık başı görevlileri dahil olmak üzere, AKP'nin görevlendirdiği resmi sandık kurulu görevlisi sandığın başında değil miydi? Oradaydı. O bile bize oy vermiş. Bizim suçumuz mu? HDP'ye oy vermek gerektiğine o da inanmış. Tehdit varsa 5 kişilik sandık kurulu görevlisi var. Niye bunlar itiraz etmemiş de aradan aylar geçiyor, bunlar durumu çarpıtmaya çalışıyorlar. Buna hiçbir zaman tenezzül etmedik."

'ABD İLE NE KARŞILIĞINDA UZLAŞMAYA GİRİLDİ?'

İncirlik üssünün açılması ve ABD ile ilişkilere dair yorumu sorulan Demirtaş, bu konuda da, "İncirlik üssünü ABD'nin talep ettiği uzun süredir biliniyor. Tam olarak ne karşılığında böyle bir uzlaşmaya girildi veya ABD'nin kullanımına açıldı, bunu tam olarak bilmiyoruz. Fakat zannedersem Türkiye İŞİD'e karşı daha aktif olma taahhüdünde bulunmuş olmalı. En azından görünen o. Eğer İŞİD'e karşı daha aktif bir mücadele yürütülecekse, ortak bir mücadele yürütülecekse İŞİD'in sahada karşılaştığı en dirençli güç PYD ve onun etrafından örgütlenmiş güçlerdir. O halde mantıklı olan şey PYD ile koordineli ve Türkiye'de de iç barışı garanti altına alacak bir süreci hep birlikte yürütmeleridir. Bizde izliyoruz, bütün bunlar sahada planlandığı gibi mi olacak? Yoksa yine aldatmaca, kandırmaca üzerine mi ilişkiler kuruluyor? Bunu önümüzdeki günlerde net olarak göreceğiz" değerlendirmesinde bulundu. (DİHA)