HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, sayılı günler kalan seçimler ve sandık güvenliğine dair alacakları önlemler ile birlikte öncesinde izin verilmeyip, sonrasında sorunun çözüldüğü ifade edilen partilerinin 30 Mayıs'ta yapılacak İstanbul Kazlıçeşme'de mitingine ilişkin DİHA'nın sorularını yanıtladı.
HDP İstanbul İl Örgütü tarafından düzenlenecek olan mitingin, Zeytinburnu İlçe Seçim Kurulu tarafından "miting alanı değil" gerekçesiyle yasaklanmak istenmesine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Demirtaş, "Daha önce İl Seçim Kurulu ve valiliğe başvurduğumuzda, hiçbir sorun olmadığını söylemişlerdi. Fakat aynı gün aynı saatte Yenikapı'da, valiliğin İstanbul'un fethi ile ilgili kutlama yapacağını o zaman söylemişlerdi. Ancak bu, valiliğin küçük bir etkinliği olarak planlanmıştı. Ne hikmetse 3-4 gün önce aniden Cumhurbaşkanı ve Başbakanın katılacağı büyük bir mitinge dönüştürdüler fetih kutlamalarını" dedi.
‘MİTİNGİMİZİ KAZLIÇEŞME’DE YAPACAĞIZ’
Demirtaş, fetih kutlamaları ve HDP mitinginin yan yana iki alanda aynı saatte olmasının kendilerini kaygılandırdığını da söyledi.
İki alanda milyonlarca insanın toplanacağını, kendi kitlelerinden emin olduklarını ancak provokatörlerin ve kışkırtıcılar işbaşına geçebileceklerini belirten Demirtaş, "Milyonlarca insan aynı toplu taşıma araçlarıyla geliş gidiş yapacaklar. Ben de il eşbaşkanlarımız da tedirginliğimizi belirten bazı açıklamalar yaptık, Onun üzerine valilik de 'orası il seçim kurulunun belirlediği miting yerlerinden biri değil' diye bir açıklama yaptı, bu da bir yasaklama hazırlığı olarak yansıdı işin doğrusu. Bunun üzerine görüşmeler yaptık, mitingi bir saat erkene, 16.00'dan 15.00'e çektik. Bizim için ciddi bir sorun teşkil etmiyor. Sorunu bu şekilde çözdük. Mitingimizi 30 Mayıs saat 15.00'te Kazlıçeşme'de yapacağız" diye konuştu.
'ERDOĞAN’IN MEYDANLARA ÇIKMASININ YARARI OLDU’
Demirtaş, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın seçim meydanlarında AKP için oy toplayarak "suç" işlediği için bu yönlü yaptıkları başvuruları reddeden Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) bu saatten sonra Erdoğan hakkında vereceği herhangi bir kararının artık faydasının olmayacağını da söyledi.
"Bunlar yapıldı, bitti. Yani YSK, Cumhurbaşkanı ile ilgili bir karar alsa dahi bu saatten sonra 2 aydır yürüttüğü seçim kampanyasını geri döndürmesi mümkün değil. Ortaya bir haksız, adaletsiz durumu çıktı" diyen Demirtaş, sözlerinin devamında ise şunları söyledi:
"Bu kişi, bu ülkenin Cumhurbaşkanı falan olamaz. Öyle bir niyeti yok ve bu kişiliğe sahip biri Başkan olursa, Türkiye için ne kadar büyük bir felaketin ortaya çıkağı da görülmüş oldu. Herkes bunu seçimden önce anladı. Bence meydanlara çıkmasının böyle bir yararı oldu. Herkes bir kez daha Tayyip Erdoğan'ın neler yapabileceğini, çılgınlıklarını; Anayasayı askıya alma, yasaları tanımamasını gördü. Bir Cumhurbaşkanı rahatlıkla meydanlarda suç işleyerek dolaşabiliyor. Başkan olursa demek ki bunun kat ve kat fazlasını yapabilir diye insanlar gördü."
'AKP'Yİ SADECE SEÇİMLERLE YENMEYECEĞİZ’
Demirtaş, HDP'nin barajı aşmasıyla birlikte, AKP'nin de artık toparlanamayacağı bir yola gireceğini ve kaybedeceği de ifade etti. AKP'yi sadece seçimlerle yenmeyeceklerini vurgulayan Demirtaş, "İdeolojik olarak AKP'yi, düzenini, AKP sistemini toplumun gündeminden çıkarmış olacağız. AKP, ideolojik bir yenilgi almış olacak. Cumhurbaşkanı da bu yenilgiyi paylaşacak elbette ki" ifadelerini kullandı.
'AKP BÜROKRASİSİ ‘HİZMET GELMEZ’BASKISI YAPIYOR’
Demirtaş, Türkiye'nin birçok yerinde, valiliklerden yurttaşlara alenen "Oy vermeseniz hizmet gelmez" şeklinde baskılar yapıldığı da paylaştı. AKP'nin hakim olduğu yerlerde İl Meclis Kurulları'ndan da bu baskıların yapıldığını aktaran Demirtaş, "Devletin kamu kuruluşları, il müdürleri aynı şekilde baskı yapıyor. Muhtarlara baskı yapıyorlar. Jandarma komutanları böyle çalışıyor diyemem, öyle bir duyumumuz yok ama bazı yerlerde askerlerin de bu işe karıştığına dair bilgiler var. Öyle yayın bir bilgi değil. Daha çok AKP bürokrasisi ve valilikler üzerinden yapılıyor bunlar" diye konuştu.
Rakamsal olarak barajın aşıldığını gösteren anketler olduğunu söyleyen Demirtaş, bunun yanında sandık güvenliğini koruyarak yüzde 10 barajını her türlü hırsızlığa rağmen aşmak için HDP'nin yüzde 13'ün üste bir oy alması gerektiğinin altını çizdi.
AKILLI TELEFONLAR İLE HIRSIZLIK SUÇÜSTÜ YAKALANACAK!
Seçimlerde sandık güvenliği için ise "Oy ve Ötesi", "10danSonra" gibi gönüllü oluşumların da destekleriyle ciddi çalışmalar yürüttüğünü belirten Demirtaş, şu bilgileri paylaştı:
"Bir de teknik bir hazırlığımız var. Her okuldan sorumlu olan arkadaşımız, akıllı cep telefonu sistemiyle kendisine verilen özel bir şifre ve sistemle akşam sandık sonucunu sisteme girecek. Hem fotoğrafını hem de rakamsal olarak sisteme girecek. Girdiği verilerde bizim dünyanın on farklı yerinde kiraladığımız güvenli bilgisayarlarda toplanacak hızlı bir şekilde. Bunların tamamı otomatik olarak da hesaplanacak. YSK açıklama yapmaya başladığı andan itibaren de sandık numaraları otomatik karşılaştırılacak. Bize gelen sandık sonucu ile YSK'nın hazırladığı sandık sonucu aynı değil ise kurduğumuz sistem uyarı verecek. Oradaki sandığa müdahale etme şansımız olacak. Hırsızlık yapamayacakları şekilde ciddi bir tedbir aldık. Naçizane, tavsiye etmem. Oy çalmayı düşünen pişman olur kesinlikle suçüstü yakalarız!"
'BİZİM DİLİMİZ OLMASA TOPLUM BİRBİRİNE GİRECEKTİ’
Seçimlere kalan son 10 günde somut olarak provokasyon duyumları almadıklarını ancak herkesin özellikle de gençlerin dikkatli olması gerektiği çağrısında bulunan Demirtaş, "İktidarın, Cumhurbaşkanının kullandığı dil çok tahrik edici, düşmanlaştırıcı bir dil. Bizim verdiğimiz bu yumuşak mesajlar olmasa toplum şu anda birbirini girmişti bile. Hangi partili, rakip partiyle sokakta karşılaşsa herhalde her yerde kavga olacaktı. Öylesine büyük bir provokasyon dili ve tuzağı hazırlığı yapmışlardı ki bizim mesajlarımızın bunun önüne geçti. Tekrarlıyoruz yani. Herkes dikkatli olsun, gençlerimizin dikkatli olsun. Meşru savunmalarını yapsınlar. Değerlerimize asla saldırılmasına müsaade etmemeliyiz. On günümüz kaldı yani. Bütün bu emeği boşa götürecek bir provokasyona hizmet edecek bir duruma girmememiz lazım" diye konuştu.
'HALKIMIZ BİZİ KORUYOR’
Kendi güvenliği için de her hangi bir kaygı duymadığını belirten Demirtaş, "Halkımız bizi koruyor. Güvenliğimiz de var, sıkıntı yok. Parti gençliği benim koruma ordumdur. Korumalarım da zaten parti gençliğinden oluşur" dedi. (DİHA)
