HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Star TV’de soruları yanıtladı. Demirtaş, Türk Bayrağı’yla HDP mitinglerine gelinmesine ilişkin soruya "Memnuniyet duyarız" yanıtını verdi. AKP'li Yalçın Akdoğan'ın ağabeyiyle ilgili sorusuna da yanıt veren Demirtaş, "Çok meraktaysa söyleyeyim: Kendilerinin silah gönderdiği tecavüzcü barbar IŞİD'e karşı insanlık onurunu koruyor," dedi.

Demirtaş’ın konuşmalarından satır başları şöyle:

“Önümüzdeki dönem nitelikli, sıkı bir muhalefet yapmaya hazırlanıyoruz. Herhangi bir koalisyon seçeneğine hazırlığımız yok.

Hükümet kim olursa olsun, tek başına ya da koalisyon olsun, biz ilkelerimiz çerçevesinde iyi bir muhalefet yapacağız.

‘İSTİFA EDERİZ’

“HDP çok iyi mesajlarla %10 destek göremezse, suç ve günahlarla dolu AKP tek başına iktidar olursa eksiklik bizde olacak. %10 barajını aşamazsak sebebi programımızın kötü olması, sorumlusu da halk değil, biz eşbaşkanlar oluruz. İstifa ederiz.”

‘HDP’Yİ BARAJ ALTINDA BIRAKMAK KARLI GELİYOR’

“AKP’ye oy verin diyemiyorlar, HDP’ye oy vermeyin diyorlar. Oy isteyebilecekleri bir şeyleri yok. AKP sürekli düşüşte. Bir puan oy arttıramazlar. Ama HDP bir puan eksikte olursa, 60-70 milletvekiliğini bedavadan alacaklar.  AKP’ye bir puan oy arttırmaya çalışmaktansa HDP’yi baraj altında bırakıp bedavadan %9’luk MV kazanmak daha karlı geliyor.”

AKDOĞAN’A YANIT

“Ailem belediyelerimizden ihale almışsa, çalmışsa çırpmışsa sorsunlar ama aileleri seçim işlerine karıştırmak doğru değil.

Akdoğan ağabeyimi soruyor, çok meraktaysa söyleyeyim: Kendilerinin silah gönderdiği tecavüzcü barbar IŞİD’e karşı insanlık onurunu koruyor.”

‘DOĞRU ŞEYLER SÖYLÜYORSAM, HDP SAYESİNDE’

“Başka partide olsaydım şu anda saçmalıyor olurdum. Doğru şeyler söylüyorsam, HDP sayesinde. Başka partide ben, ben olamam. Ben bu partide doğdum, ölene kadar da bu partide kalacağım.

‘TÜRKİYE TEK KİMLİKLİ DEĞİL’

“Türkiye tek kimlikli değil. Tek inançlı değil. Hangi partinin bünyesinde bunu kapsayan kadrolar var?

AKP bir korku ve kaygı ülkesi yarattı. Sürekli kızgınlar. Sürekli öfkeliler. Ağızlarından, gözlerinden şimşekler fışkırıyor.”

‘KIZIM, OYUM OLSA SANA VERMEZDİM, DİYOR’

“Küçük kızım Dılda çok şikayetçi, ‘Oyum olsa vermezdim, sonra gidiyorsun’ diyor. Büyük kızım Delal eşime, ‘Anne, fotoğraflara bakıyorum da babam gülüyor, diğer partilerin başkanları neden kızgın?’ demiş.

TÜRK BAYRAĞI

Bizim Türk Bayrağı konusunda herhangi bir engellememiz yok. Seçmenlerimiz ve alana gelenler çoğu zaman parti bayrağı alıp geliyorlar ve bunların birçoğunu da biz dağıtmıyoruz. Türk Bayrağı’yla Türkiye Cumhuriyeti’nin devletinin bayrağıyla HDP mitinglerine insanların gelmesinden biz memnuniyet duyarız. Bu konuda ne bir sıkıntımız olur ne de Türk Bayrağı’yla bir sorunumuz olur. Cumhuriyetin, devletin yurttaşları olarak, vatandaşı olduğumuz devletin temsilini ifade eden bayrak bizim de bayrağımızdır.

Bizim karşı olduğumuz şey: bayrağa ırkçı milliyetçi anlam yüklemek. Milliyetçiliğin ve bir etnik kimliğin, ırkın temsilidir bu bayrak deyip zorla dayatılmasıdır. Bu yanlıştır. Bayrak devleti ve vatandaşları temsil eder ve biz bundan da gocunmuyoruz.  Türkiye Cumhuriyeti Devleti hepimizin ortak devleti, Türkiye Cumhuriyeti’nin devletinin bayrağı da hepimizin ortak bayrağıdır.

Böyle yaklaşılırsa, dayatma yerine işte sen Türklüğü kabul edeceksin, kendi anadilini önce kimliğini inkar edeceksin, bu bayrağı da zorla kabul ettireceğim sana denirse; orada etki-tepki oluşur.”

‘BAYRAK MİLLİYETÇİ BİR SEMBOL DEĞİLDİR’

“Doğru bir yaklaşımla, bayrak doğru tanımlanarak, doğru olduğu, olması gerektiği gibi bir anlam yükleyerek hepimizin ortak değeri haline getirmek, bence çok daha makul olanıdır. Bir milliyetçi sembol değildir bayrak. Öyle yaklaşılmaması lazım. Bu yanlış olur.

Herkes öyle düşünüyor demiyorum ama devletin resmi ideolojisinin yüklediği anlam budur.

12 Eylül döneminde, Diyarbakır Cezaevi’nde ve Türkiye’nin birçok cezaevinde Kürt olduğu için tutuklanan siyasi tutuklulara Türk Bayrağı önünde diz çökmeleri, biat etmeleri, itirafçı olmaları dayatıldı. Yani bayrak işkence aleti olarak kullanıldı. Türkiye Cumhuriyeti’nin bayrağı işkence aleti yapılamaz. Asıl bayrağa hakareti yapanlar onlardı biz değiliz. Onun sorgulanması lazım. ‘Siz nasıl ülkemizin bayrağını insanlara işkence aleti olarak kullandınız?’ demek lazım. Onu sorgulamak lazım ki o travma atlatılabilsin.

O travma atlatılırsa ben Türkiye’de hiçbir yurttaşın ülkenin ortak sembolüne asla ne tepki ne de bir rahatsızlık duyacağını düşünmüyorum. Ben de eş başkan olarak mitinglerimizde Türk Bayrağı olmasından memnuniyet duyarım. Hiçbir sıkıntımız olmaz.”

‘BENİM KÜLTÜRÜME DE SAYGI GÖSTERİLMESİNİ BEKLERİM’

Türkiye’nin ortak değerleri Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının ortak değeri olmak durumundır. Türkiye Cumhuriyeti yurttaşının da kendine ait değeri saygı görmek zorundadır.

Ben de bir Kürt’üm, Kürt halkının bir evladıyım ve benim de bir tarihim var, halkımın bir tarihi var ve bu cumhuriyet tarihinden de eskidir. Binlerce yıldır yaşadığım anavatanımdayım. Benim de bir dilim var, kültürüm var, renklerim var. Bunlar da bu ülkenin ortak değeriyse -ki öyle olmalı- ona da saygı gösterilmesini beklerim. Her etnik kimlik, her mezhep, her inanç kendine saygı gösterilmesini bekler. Böyle yaparsak o zaman Türkiye’de kardeşlik dediğimiz, eşitliğe dayalı ve adalet dediğimiz şey gerçekleşir. Hiç kimsenin birbirinden korkusu kalmaz, hiç kimsenin renklerden bayraklardan sembollerden marşlardan korkusu kalmaz.”

‘HDP NORMALLEŞTİRME ADINA SİYASET YAPIYOR’

“Hepimizi korkutan şey bu sembollere yüklenen farklı anlamlardır. Bunlar tabi ki kolay işler değil, bir anda çözülecek şeyler değil ama HDP bütün bunları normalleştirme adına siyaset yapıyor. Türkiye toplumu bize destek verdikçe bu anormal duruma dönüşmüş durumu normalleştirmek çok daha kolay olacaktır.”