VAN - BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, AKP, CHP ve MHP'nin statükocu zihniyetle yeni anayasada uzlaştıklarını kaydederek, Türkiye'de yaşayan herkesin kendini bulabileceği bir anayasa için mücadele ettiklerini söyledi. Demirtaş, yeni anayasayla "Demokratik Özeklik"in anayasal güvence altına alınması gerektiğini söyledi.

Konuşmasında geçmiş dönemde Van belediyesinin yolsuzluklarına değinen Demirtaş, “Sayın Başbakan'a hediye adı altında 33 bin TL harcanmış. Nedir bu hediyeler Sayın Başbakan? Aldınız mı bu hediyeleri, aldınızsa ne yaptınız, bunun parasını kim ödedi? 3 defa size toplam 33 bin TL hediye alınmış Van Belediyesi tarafından. Almadıysanız soruşturdunuz mu peki?" diye sordu.

Van'da 'Serhat bölgesi genişletilmiş il toplantısına' katılan Demirtaş, son gelişmeleri değerlendirerek BDP'nin çözüm önerilerine değindi.

Katledilişinin 4. yıldönümü nedeniyle Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'i anan Demirtaş, Hrant Dink'in halkların kardeşliği için mücadele ettiğini ve bu uğurda cesurca savaşırken ırkçı bir anlayışın sonucunda katledildiğini kaydetti.

NASIL BİR ANAYASA

Yeni bir anayasa yerine, konuşulup tartışılması gerekenin "Nasıl bir anayasa?" olması gerektiğine vurgu yapan Demirtaş, AKP, CHP ve MHP'nin statükocu, tekçi bir zihniyetle oluşturulacak yeni anayasada uzlaştığını dile getirerek, "Aslında aralarında fark varmış gibi görünse de aslında asimilasyoncu, tekçi, ırkçı ve inkarcı anayasada uzlaşmış durumdalar. Her üç parti de 'Anayasanın ilk 3 maddesine ve başlangıç kısmına dokunulamaz' diyor. Oysa anayasanın tekçi, ırkçı maddeleri ilk üç maddesidir.” dedi.

Demirtaş, Türkiye'nin sorunlarının halkın desteğiyle, taleplerini barındıran maddelerle oluşturulacak bir anayasayla çözüleceğini belirtti.

Demirtaş, AKP'in kafasındaki anayasa taslağının Başbakan Erdoğan'ın devlet başkanlığı, tek adamlığı üzerine oluştuğunu ifade ederek, Türkiye'yi gelecek yüzyıllara taşıyacak ve yeni açılımlar yaratacak bir anayasa modellinin olmadığını ifade etti.

BAŞBAKANIN, DEVLET BAŞKANLIĞI SORUNU VAR

Demirtaş, "Türkiye'nin tek sorunu Başbakanın, devlet başkanlığı sorunu değildir. Türkiye'de Kürtlerin sorunu var, Alevilerin sorunu var, inanç sorunu var, işsizlik sorunu var, açlık sorunu var, başörtülülerin sonunu var. Ama ille de Erdoğan'ı başkan yapacağız diye bir sorun yok. Maalesef ki Başbakan'ın kafasındaki sorun budur ve oluşturduğu taslak da bunun üzerinde" dedi.

BDP'in yapılacak yeni anayasaya öncülük edecek tek parti olduğunu söyleyen Demirtaş, Türkiye'de yaşayan herkesin kendini bulabileceği, eşit hakları olacağı bir anayasa için mücadelelerini sürdüreceklerini vurguladı. Kars'taki heykel tartışmasından, İstanbul'daki stadyum tartışmalarına ve Van Belediyesi ile İl Genel Meclisi ve ilin valisi arasında yaşanan bütçe tartışmalarına kadar her örneğin Demokratik Özerkliği gerekli kıldığına dikkat çeken Demirtaş, yeni anayasayla Demokratik Özerkliğin anayasal güvence altına alınması gerektiğine vurgu yaptı.

NEREDEYSE GALATASARAY YASADIŞI ÖRGÜT İLAN EDİLECEK

Türkiye'de Başbakanı protesto etmenin büyük bir günah, büyük bir suç olarak gündemde yoğunca tartışıldığını hatırlatan Demirtaş, şöyle konuştu: "Sayın Ahmet Türk'ün konvoyu İzmir'de taşlandığında aynı AKP'li yetkililer 'Ne işi var İzmir'de' dediler. Ama Başbakan bir stadta yuhalandı, ıslıklandı diye neredeyse Galatasaray'ı yasadışı örgüt ilan edecek. O hale geldi. Galatasaray taraftarları illegalize edilmeye çalışılıyor. Bu kadar vahim bir durumdayız. Böyle bir zihniyet yeni anayasa yapacak. Vay halimize. 'Deli dumrul' misali 'Bu stadı ben yaptırdım, benim istediklerim girebilir' derse ne yapacağız. Sayın Başbakan'ın içinde bulunduğu ruh hali ve dışa vurulmuş zihniyeti Türkiye'nin bir otoriter rejime doğru hızla gittiğinin göstergesidir."

BAŞBAKANA 3 KEZ HEDİYE ALINMIŞ

AKP'li belediye döneminde Mavi Kent A.Ş.'de yaşanan 53 milyonluk yolsuzluğu da değinen Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir önceki dönem AKP'li belediye başkanının Van halkının parasını pulunu nerelere harcadığını tek tek aktardılar. Başbakan'ın sesi çıkıyor mu, tek kelime cevap veriyor mu? Van'da sizin belediye başkanınız ekibinizle birlikte, milletvekillerinizle birlikte halkın parasını Mavi Kent Anonim Şirketi'nin paralarını nereye harcamış? Raporlarla ispatlandı. Üstelik bu bir soyut iddia da değil. Ticaret Bakanlığı'nın raporu var. Teftiş Kurulu'nun resmi raporları var. Sadece Sayın Başbakan'a hediye adı altında 33 bin TL harcanmış. Nedir bu hediyeler Sayın Başbakan? Aldınız mı bu hediyeleri, aldınızsa ne yaptınız, bunun parasını kim ödedi? 3 defa size toplam 33 bin TL hediye alınmış Van Belediyesi tarafından. Almadıysanız soruşturdunuz mu peki? Belediye başkanınızın bu usulsüzlüklerinin bu yolsuzluklarının ortaya çıkması için gereğini yaptınız mı peki? Yok. Sayın Başbakan açıklamak zorundadır. Van halkının 33 bin TL'si hediye olarak sizin cebinize girmiş görünüyor"

Demirtaş, "Iksırıncaya tıksırıncaya kadar yemişler Van halkının paralarını. Başbakan'ın sesi çıkmıyor" ifadelerini kullandı.

Kendilerinin tek bir belediye başkanlarının, seçilmişinin, yöneticilerinin halkın tek bir kuruşuna tamah etmesi durumunda tek bir gün, bir saniye koltukta oturamayacağını vurgulayan Demirtaş, “Eski ve yeni 19 belediye başkanımız, 2 il genel meclis başkanımız KCK operasyonlarından cezaevindeler. Sırf konuşma yaptılar diye Yüksekova Belediye Başkanımız Ruken Yetişkin cezaevinde. Bitlis Kolludere Belediye Başkanımız Lezgin Bingöl cezaevinde. Başkale Belediye Başkanımız İhsan arkadaşımız cezası kesinleşti cezaevine girmek üzere. Van İl Genel Meclis başkanımız hapis cezası kesinleşti. Konuşmasından dolayı cezaevine girmek üzere. Bizim belediye başkanlarımıza bu, benim halkımı soyup soğana çevirenlere terfi. Halk bunun hesabını sormayacak mı? Bunun hesabını vermeyecek misiniz? O günler gelecek, o cezaevleri boşalacak, bu halkın malını mülkünü götürenler çalanlar çırpanlar o cezaevlerine doldurulacak. Bunu da BDP, bu halk başaracak" dedi.

'TUNUS GİBİ OLUR'

Van Valisi Münir Karaloğlu'nun İl Genel Meclisi bütçesini 3 kez reddetmesini de değerlendiren Demirtaş, Tunus'tan ilginç bir örnek verdi. Demirtaş, "Halkçı bir bütçe hazırlıyoruz, 3 defadır Van Valisi onu reddediyor. Niye? Kendisine ayrılan özel kaynak kısıldı diye. Sırf bu nedenle. Yani bir kentin seçilmiş meclisi, Ankara'dan atanmış bir memur tarafından kararları geri çevriliyor. Ankara'dan atanan bir memur bu kentin iradesini 'görevden alırım' diye tehdit ediyor. Sayın Vali İl Genel Meclisini 'feshederim' diye resmi yazı gönderiyor. Bu Tunus'ta oluyor. Tunus'ta bunlar olabilir, bak sonu da böyle oluyor ama. Tunus'ta diktatörler olabilir, atanmış biri seçilmiş bir meclisi görevden alabilir, bunu tehdit edebilir, ama sonu da Tunus'taki gibi olur. Vallahi sizin böyle bir buçuk ton altınınız da olmaz kaçarken. Bu halkın iradesine saygı duymanızı tavsiye ediyoruz. Bunları önlemenin tek yolu Demokratik Özerklik'tir. Türkiye'nin her yerinde özerk bölgeler oluşmalı ki halk seçtiklerini daha rahat denetleyebilsin ve seçtikleri de o bölgeye daha doğru hizmetler yapabilsin. Ve yeni anayasayla bu tamamlanmak zorundadır. Yeni anayasa bütün bunları ele almak zorundadır" dedi.

ANF