BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, son günlerde gündemi meşgul eden 'cemaat-iktidar savaşı' tartışmalarına da katıldı.

Demirtaş, CNN Türk'te yayınlanan Ne Oluyor? programında Şirin Payzın, Aslı Aydıntaşbaş ve Ruşen Çakır'ın sorularını yanıtladı.

Demirtaş'a sorulan sorular arasında Gülen Cemaati ve AK Parti iktidarı arasındaki 'gerilim' de vardı.

Demirtaş'ın iddialar hakkındaki şu yorumu yaptı:

BİZ TARAF DEĞİLİZ

"Hükümet ve cemaat gerilimi var. Ama biz bu gerilimin taraflarından birinin yada diğerinin yanında olmak gibi bir gereklilik duymuyoruz. Kendi içinde iktidar yarışı yürüten dengeler var. Hakim, savcı cemaate mi yakın yoksa öbürüne mi yakın bizi ilgilendirmez.

SORUMLU HÜKÜMETTİR

Bu durumların birinci dereceden sorumlusu hükümettir. Cemaat sorumlu dersek hesabı kimden soracaksınız? Cemaat parti değil, tüzel kişiliği yok. Pratikte cemaat her yerde ama sorsanız hiçbir şeye karışmıyorlar. Cemaatin ete kemiğe bürünmüş hali bizim açımızdan iktidardır.

ÖCÜ DE DEĞİL ŞANS DA DEĞİL

Bir cemaati öcü, tehlikeli bir örgüt olarak tanımlamıyoruz. Türkiye için cemaat bir şanstır ya da Türkiye'nin sorunlarını cemaatle çözeriz anlayışında da değiliz.

Gülen'in çözüme katkı sunduğuna dair fiilen bir şey görmüş değiliz. Kim bu sürece pozitif katkı sunmak isterse biz de bu sürece kapalı değiliz.

BAĞIMSIZ KÜRDİSTAN'A DEĞİL, ULUS DEVLETE KARŞIYIZ

Demirtaş, "bağımsız Kürdistan devletine değil, ulus devlete karşıyız" dedi.

Demirtaş, bazı Kürt çevrelerinde PKK ve BDP'nin Bağımsız Kürdistan'a karşı olduğu yönündeki yargının doğru olmadığını belirtti.

Demirtaş, "Bağımsız Kürdistan'a karşı değil, ulus devlete karşıyız. Devletin ulus devlet modeliyle inşa edilmesine karşıyız" dedi.

YEREL SEÇİMLERDE İDDİALIYIZ

BDP gibi hızlı örgütlenen ve yerel seçimlere hazırlanan başka bir partinin olmadığını belirten Demirtaş, "Bu seçimlerde sürprizlerimiz olacak. Yüzde 10 barajını rahat bir şekilde geçeceğiz. Mesela Erzurum'da, Konya’da belediyelerimiz olacak. Bunu göreceksiniz. Bunu açıkça söylemek istiyorum" dedi.

"YA HEP BİRLİKTE REFAH İÇİNDE YAŞAYACAĞIZ, YA DA HEP BİRLİKTE KAYBEDECEĞİZ"

Demirtaş Mısır’daki katliam için “Bu vahşetin hiçbir şekilde açıklaması olamaz. Bu vahşetin durması için uluslararası güçlerin devreye girmesi gerekir” dedi. Mısır’daki gibi çatışma yaşanmıyor olabilir ancak aynı gerilim Türkiye'de de var. 72 milyon bir ve beraberiz sözü bir safsatadan başka bir şey değil. İç barışı sağlamadan Ortadoğu'da barışı sağlamaya kalkışamaz Türkiye. Kimse kusura bakmasın” dedi.

Barış süreciyle ilgili olarak “Kandil ve hükümet arasında bizden başka bir aracı yok. Gezi Parkı olayları sonrasında hükümet Batı'dan da demokrasi talebini gördü. İmralı görüşmelerinde BDP heyeti hükümet adına sözler vermiyor. Müzakereleri bu aşamaya getirdik ama bu aşamadan sonra biz de yokuz. Baldıran zehri içmeyi göze aldıysanız koltuk, sandık derdinde olamazsınız. Hükümetin 1. aşamada istedikleri yüzde yüz gerçekleştirildi. 35 yıldır yapılamayan şeyler Öcalan'ın bir sözüyle yapıldı. Oslo'da masa devrildiğinde hükümetin ilk yaptığı şey suçlu aramaktı. Sınır dışına çekilme safhası tamamen gerçekleşti.” dedi.

“SUÇSUZ İNSANLAR DA MEVCUT”

Ergenekon davasıyla ilgi olarak “Türkiye'de adil bir yargılama yok, özel yetkili mahkemeler hukuka aykırı. Özel yetkili mahkemelerin lağvedilmesi lazım. Özel yetkili mahkemenin verdiği karar bizi tatmin etmedi. Bir tek çakı yakalanmamasına rağmen KCK'da suçlamalar saçma. Ergenekon davasında ismini anmayayım ama suçsuz insanlar da bizce mevcut.

Biz de zaman zaman 'Gülen cemaati' ile görüşüyoruz. Cemaat bu konularda ne diyor diye izliyoruz.

Anadilde eğitim doğuştan gelen bir haktır” dedi.

Yerel seçimlerle ilgili olarak gelen sorulara ise “HDP, önümüzdeki hafta kongresini yaparak seçime girecek. BDP varlığını korur ama HDP ile Batı'da seçime girebilir miyiz diye bakıyoruz.

Türkiye'de en çok kimlik siyaseti yapan partiler CHP ve MHP'dir. Ana muhalefet partisi, hükümeti demokrasi açısından zorlayacak bir parti değil. Merkezi olarak bizim hiçbir parti ile ittifak yapma niyetimiz yok. Yerel seçimlerde “türbanlı aday sürprizimiz olabilir” dedi.

Suriye'deki gelişmelerle ilgili olarak ise “PYD kendisini Öcalan çizgisinde bir örgüt olarak tanımlıyor. PYD, bölgede öne çıkan bir parti ve orada halk desteği mevcut. Ölümleri durduran kişinin çizgisi (Öcalan) neden bölgede tehlike olsun? Bir hükümet yetkilisi “terörist başı” diyor ama görüşüyorsun.

Dört ülkenin başkentleri Kürt konferansına temsilci göndermeli. Kürtlerin bağımsız devlet kurmaya hakları vardır. Sadece bir tane Kürdistan adında bir dernek açıldığından dolayı soruşturma başlatıldı. Böyle kardeşlik olmaz. Ya hep birlikte refah içinde yaşayacağız, ya da hep birlikte kaybedeceğiz.

Abdullah Öcalan dünyadan izole olmuş biri değil. Öcalan, Suriye ile ilgili 2011'de bu olayların olacağını söyledi. Öcalan, 'Devlet beni 15 yıldır hücrede tutarak küçülttüğünü mü sanıyor' dedi.”