Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, partisinin Diyarbakır il örgütünün düzenlediği iftar yemeğinde gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 

HDP Diyarbakır İl Örgütünün verdiği iftar yemeğine HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, DTK Eş Başkanı Leyla Güven, HDP milletvekilleri ve çok sayıda sivil toplum örgütü temsilci ile yüzlerce yurttaş katıldı. 

Demirtaş, “Saray’da aklını ve vicdanını yitirmiş, nereden geldiğini ve nereye gideceğini bilmeyen, en yakın arkadaşlarını sata sata Saray’ın merdivenlerinden çıkmış bir kişiyle bu ülkeye barış gelmez” dedi.

Demirtaş’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

“BUNUN KARŞILIĞI BARBARLIK MI OLMALI?”

"Sur, Cizre, Silopi bunların hepsini harabeye çevirdiler. Yüksekova'da 3 mahalleyi komple yok ettiler. Şırnak ve Nusaybin'de henüz neler yaptıklarını göremedik. 'Peki nedir bunun nedeni?' diye sorduğumuzda 'Kürtler kendini yönetmek istiyor o yüzden bunları yaptık' diyorlar. 

"Kürtler dilini, kültürünü yaşatmak istiyor. Sömürgeci müdahale kabul etmiyor. Bunun karşılığı barbarlık mı olmalı?

ORTADOĞU

"Orada herkes bir devlet kurdu. Kürdistan diye çok güçlü bir devlet de olabilirdi, ancak büyük devletler kaderimizi böyle yazdılar.

“HİÇBİR MODEL KUTSAL DEĞİL”

"Hiçbir model kutsal değil. Hiçbir model gökten zembil ile inmiş değil. Hiçbir model tek başına kurtuluş değil. Başkanlık sistemi, kantonlar, yerinden yönetim, parlamenter sistem, partili cumhurbaşkanı, özerklik bunların hepsi insanoğlunun hayata geçirdiği yöntemlerdir. 

ÇÖZÜM VE BARIŞ SÜRECİ

"Devlet onlardı. O yüzden görüşmemiz gereken onlardı. Barış dediğimizde anladığımız şey çok farklı şeylerdi. Halk, kadın, birey, ağaç dediğimizde çok farklı şeylerden bahsediyorduk. Kalıcı barış için elimizden gelen her şeyi yaptık. 

"Başaramadığımız bir barış süreci ortada duruyor. Benim naçizane anladığım, bu Saray’da aklını ve vicdanını yitirmiş, nereden geldiğini ve nereye gideceğini bilmeyen, en yakın arkadaşlarını, partiyi birlikte kurdukları yoldaşlarını, sata sata Saray’ın merdivenlerinden çıkmış bir kişiyle bu ülkeye barış gelmez. Ben buna inanıyorum.


"14 yıldır hayata geçirdikleri hiç bir politikaları içerde ve dışarıda çözüm üretmedi. Mısır, Suriye, Irak, İran, Ermeni meselesi, AB süreci, Kürt sorunu, Alevi sorunu, yeni anayasa. Bunlar hep 'çözeceğiz' dedikleri başlıklar. 2002 seçiminden beri bir çözümleri yok. Bir başlıkta ilerleme olsa kendilerini tebrik etmeye hazırız.

"Erdoğan Davutoğlu'nun yazdığı kalın kitaplarından etkilendi. Bakan, başbakan yaptı. Ama ülke geri dönülmez bir yere gitti. En son sarayın kapısının önüne koydu. Davutoğlu'ndan akılı olsan yanmayız. Davutoğlu kadar aklın yok. Anladığı hiçbir politika yok. Hakaret için söylemiyorum. Siyasi tarihinde her hangi bir fikri, cümlesi olmayan bir siyasetçidir."

Kaynak: DİHA