Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, Başbakan Ahmet Davutoğlu ile yaptıkları görüşmenin detaylarını Kobani’deki çatışmaları ve müzakere sürecine ilişkin Fırat Haber Ajansı’na (ANF) konuştu.

Irak Şam İslam Devleti’nin (IŞİD) tüm gücüyle ile Kobani’ye saldırısının amacının Rojava modelini Ortadoğu’ya örnek bir model olmaktan çıkartmak olduğunun belirten Demirtaş, “Bu hem uluslararası sistemin bir amacı, hem ona hizmet eden IŞİD’in amacı” dedi.

PKK lideri Abdullah Öcalan’nın mesajına dikkat çeken Demirtaş, “Kobani saldırısı, Sayın Öcalan’ın görüşmede heyetimize belirttiği gibi Türkiye’de çözüm sürecini bitirip bir darbe sürecini geliştirebilecek kadar siyasi yeni gelişmeleri tetikleyecek bir mevzudur” dedi.

Kobani’nin üç tarafının kuşatma altında olduğunu, tek alternatif sınırın ise Suruç olduğunu belirten Demirtaş şunları ifade etti:

ÇÖZÜM SÜRECİ  

“Kobani’de yaşananlar ile Türkiye’deki çözüm süreci birbiriyle doğrudan bağlantılı olduğu için Kobani’deki direniş başarıya ulaşmaz ve IŞİD işgali ile sonuçlanırsa  bu hem içerideki süreci sonlandıracak hem de hükümeti çok ciddi bir düzeyde ulusal ve uluslararası düzeyde zora sokacak bir gelişmenin önünü açacak. Biz hükümete bütün bu sorun ve sıkıntıları anlatmaya çalıştık. Zannediyorum ki, hükümet de son zamanlarda artık bu riskleri görüyor. Kobani’nin düşmesinin domino etkisiyle yaratacağı sonuçları görebiliyor.

TÜRKİYE’NİN IŞİD TUTUMU        

“IŞİD konusunda daha net bir tutum alma konusunda açıklamalar yapıyor. Hem Cumhurbaşkanı hem de Başbakan düzeyinde IŞİD’e karşı tutum alınacağı söyleniyor. Kobani’ye de her türlü desteğin verileceği ifade ediliyor. Bunlar pratiğe geçer mi geçmez mi önümüzdeki saatler ve günlerde göreceğiz. Fakat yaptığımız bütün diplomatik görüşmelerle hem tıkanan çözüm sürecinin önünü açmaya hem de Kobani’deki direnişe diplomatik ve siyasi destek olmaya çalışıyoruz. Yaptığımız görüşmelerin anlamı budur, verdiğimiz mesajların anlamı budur.”

“Bu hazırladığımız zemin üzerinden çözüm sürecinin önünü açacak, Kobani’deki direnişin ve Rojava’nın önünü açacak gelişmenin yaşanması için çaba sarf ediyoruz. Çözüm süreci Türkiye ile beraber yürütülüyor. Sayın Öcalan Türkiye’yi bu çözüm sürecinin stratejik ittifakı ve muhatabı olarak tanımlamıştır. Dolayısıyla çözüm süreci yürüttüğümüz muhataplarımızla Kobani ve Rojava konusunda belli uzlaşma noktasına gelinemezse çözüm arayışının hiçbir anlamı olmayacaktır.”

‘HERKES SURUÇ’A AKMALI’

“Özellikle herkesin bayramını Suruç’ta geçirmesini istiyoruz. Biz de orada olacağız. Bayramlaşmamızı orada yapmalıyız. Herkes binlerle, on binlerle, yüz binlerle Suruç’a akmalı, imkanlar ölçüsünde Kobani’ye geçmeli, orada YPG’liler ve yöneticilerle bayramlaşmalı, moral ve motivasyon vermeli. Bulunduğu her yerde demokratik direniş ile serhildan anlayışı ile gücünü ve inisiyatifini ortaya koymalı. Bizler de siyasetçiler olarak halkın demokratik direnişinden aldığımız destekle siyasette çözümün önünü açmaya çalışıyoruz.

‘ÖCALAN HÜKÜMETE UYARI YAPIYOR’       

“Sayın Öcalan’ın da soruna çözüm perspektifi ile yaklaşıyor. Kobani’nin düşmemesi için hükümete uyarı yapıyor, yol açacağı sonuçları hatırlatmaya çalışıyor ama bir yandan da çözüm sürecini ayakta tutacak perspektifi ve yol haritasını hükümetin önüne koyuyor. Dolayısıyla birbiriyle bağlantılı bu süreçleri doğru bir şekilde yönetmek de siyasetçiler olarak bizim öncelikli görevimizdir. Biz hem halkımızın direnişinin yanında olacağız hem de Kobani ve Rojava’ya destek olacak ulusal ve uluslararası lojistik desteğin önünü açacak ilişkileri yaratmaya çalışıyoruz.”

(İMC)