Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Halkları Demokratik Kongresi’nin (HDK) İstanbul’da düzenlediği “Alevilik: Tarih, Sorun, Tahayyül” başlıklı konferansında konuştu.

Demirtaş'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:

HDK, BİR PROTOTİPTİR

"HDK, Türkiye'de nasıl yaşanılması gerektiğine dair bir prototiptir. Bütün farklılıklarımızla birlikte yaşam. Aslında bu yalın gerçekliği yüzlerce yıllardır gerçekleştirmediğimiz için dünyanın bütün yerlerinde, Ortadoğu'da kan akıyor. HDP'nin birlikte yaşam meselesi gerçekten cesaret işidir. HDP'nin yeni yaşam sloganında ifade etmeye çalıştığı bu mesele cesaret işidir. Çünkü sizin gibi yaşamayan sizin gibi düşünmeyen, sizin gibi ibadet etmeyen veya zıt olan kişilerle gruplarla halklarla bir arada yaşamak. Bu cesaret ister. Bu cesareti gösteremeyenler bundan dolayı mezhep kimlik savaşı yürütüyorlar.

"IŞİD, birlikte yaşam cesaretini göstermediği için kan döküyor. En kolayını seçiyorlar, en korkakça, en alçakla olanını seçiyorlar. Biz, bizi yok etme gibi bir düşünceye sahip olsa bile onu demokrasi içinde tolere etmeye çalıştığımız bir anlayışla siyaset yapmaya çalışıyoruz. HDP, buna cesaret eden en büyük partidir.

KENDİ ÜLKEMİZİ YÖNETMEK İSTİYORUZ

"Bizler emekten, demokrasiden, ezilenden yana olanlar farklı derelerden akarak denize ulaşmaya çalıştık, şimdi denize hep birlikte döküldüysek, gemiyi hep birlikte ilerletmenin zamanıdır. Bizler bu ülkenin gerçek sahipleri neden hep talep eden durumdayız? Neden bizim dışımızdakiler hep yönetendir. Aleviler isteyen, devlet vermeyendir; Kürtler, kadınlar, işçiler, gençler isteyendir devlet vermeyendir. Sorunlarımızın tespitiyle ilgili söylenecek söz bitti. Şimdi nasıl çözeceğiz noktasındayız. Yoksa, 'Alevilik nedir, sorunları nedir?' Bunu bilmeyen bu ülkede yaşamıyor? Yine Kürtler, kadınlar, gençler ne istiyor? Hep birlikte bunu çözelim. Biz sadece muhalefet partileri kalmak istemiyoruz, kendi ülkemizi yönetmek istiyoruz. Biz kendi sorunlarımızı çözeriz. Asla egemenler bizim hakkımızı vermeyecektir.

HDP 7 HAZİRAN'DA İYİ BİR ÇIKIŞ YAPMALI

"AKP, ne Kürdün derdine yarasına merhem olacak ne de Alevi'nin ne kadının ne işçinin derdine derman. AKP'nin sorunları çözmek istemiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan '400 vekil istiyorum' diyor. Demirtaş, AKP, sorunları çözmek için 400 istemiyor, kendisinde yüz verdiğimiz için 400 istiyor.

"Sorunların çözümü, ancak hep birlikte çözmekle mümkündür. Sorunun çözümü, HDP'nin dallarında, yapraklarında ve köklerindedir. Çünkü biz, geçmişte, zulmün kalesi olarak bentlerin dikildiği yerde o bentleri yıktık. Değişime, yeni yaşama hazırız diyorsak, eğer halklarımız için canımızdan geçmeye hazırsak toplum bizi bekliyor. Umudu artık HDP'de görüyor. Umutsuzluğun bu kadar derin olduğu bir yerde biz de çözüm yaratamayacaksak Türkiye o zaman karanlığa gömülmüş olacak. 7 Haziran'da HDP iyi bir çıkış yapmalıdır.

DİRENENLERİN MÜCADELESİNİ YAŞATMALIYIZ

"Kobanê, Şengal, Maxmur'da direnenler, mevzideler, belki bir tanesi daha canını verecek. Onun seçim ya da adaylık gibi bir gündemi yok. Onlar bizim onurumuz için direniyorlar. Belki bir çoğumuz onların belki fotoğraflarını göremeyeceğiz. Onların mücadelelerini yaşatmalıyız.

ZORUNLU DİN DERSİ BİR BASKIDIR, KALIDIRILMASI LAZIM

"Zorunlu din dersi bir baskıdır kaldırılması lazım. Bunu en fazla Sünni toplumun talep etmesi lazım. Devlet sana zorla kendi dinini anlatıyor. 'Ben Müslümanım' diyenin buna karşı çıkması lazım. Orada Allah'ın kitabını değil devletin kitabını anlatıyorlar.

"Hep birlikte Türkiye'de hükümet olmak istiyoruz. Biz bu ülkenin sahibiyiz. O zaman talep etmekten çıkmalıyız. İnşa etmeliyiz."