BDP eski Genel Başkanı ve Hakkari'den bağımsız milletvekili seçilen Selahattin Demirtaş, PKK ile doğrudan görüşmeler yapılarak, barışı sağlamanın adımlarının atılması gerektiğini söyledi.

HAKKARİ- Demirtaş, "Bu savaşın durması için sayın Öcalan ile yürüyen müzakere devam etmeli ve bu savaşın bir tarafı olan PKK ile doğrudan görüşmeler yapılmalıdır. Hükümet bundan kaçınmamalıdır. Barış için Türk halkı da Kürt halkı da hazırdır. Hükümet artık devlet görüşüyor, şu görüşüyor demekten vazgeçmeli, PKK ile de doğrudan görüşmeler yaparak bu ülkede doğrudan barışı sağlamanın adımlarını atmalıdır. Bizler de siyasetçiler olarak buna destek olduğumuzu Hakkari meydanında belirtmek istiyoruz" dedi.

BDP’nin desteklediği 3 adayın da milletvekili seçilmesi Hakkari’de sevinç yarattı. Kürtçe müzik eşliğinde sabaha kadar eğlenen Hakkarililer, bu eğlencelerini bugün de sürdürdü. Sabah saatlerinden itibaren BDP il binası önünde toplananlar önce kendi söyledikleri şarkılarla daha sonra da davul zurna eşliğinde halay çekip Hakkari’nin seçim zaferini kutladı.
Otelden çıkıp aracıyla BDP il binası önünde gelen Selahattin Demirtaş davul zurnalarla karşılandı. Kalabalık sık sık ’Kıskananlar çatlasın’, ’En büyük başkan bizim başkan’ sloganları attı. BDP il binası önünde toplanan yaklaşık 20 bin kişi daha sonra Bulvar Caddesi üzerinde bulunan Hakkari Belediyesi önüne geldi. Demirtaş, belediye balkonundan halka seslenerek, Hakkarililerin bir destan yazdığını belirterek, şunları söyledi:
"AKP medyasının bize yönelik bu kadar haksızlığına rağmen, Başbakanın hakaretlerine, Başbakanın yalanlarına rağmen, her yerde AKP polisinin gözaltılarına, engellemelerine rağmen, bu kadar zorluklara rağmen ortaya çıkan başarı öyle küçümsenecek bir başarı değildir. Ben iddia ediyorum. AKP bağımsız olarak seçime girseydi bunun yarısı kadar başarı sağlayamazdı. Bu nedenle bir zafer ilan ettiniz. Bir kez daha tarih yazdınız. Bütün sorunların çözümüne yönelik yeni bir hareket doğmuştur. Yeni hareket artık iktidara yürüyor. Yeni iktidar yürüyüşümüz hayırlı uğurlu olsun."

"HALK ARTIK ÖCALAN’IN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ BEKLİYOR"
Demirtaş, konuşmasında artık bundan sonra başarılı bir parti olarak iktidara yürüyeceklerini ve halkın artık Abdullah’ın Öcalan’ın özgürlüğünü istediğini söyledi. Demirtaş şöyle dedi:
"Buradan çok net mesajlarım var. Birincisi halkımız demokratik özerkliği tereddütsüz bir şekilde onaylamıştır. Demokratik özerklik, halkımız tarafından kabul görmüştür. İkincisi sayın Öcalan ile yürütülen müzakereler halk tarafından desteklenmiştir. Bu meydanlarda ortaya konulan talepler, sayın Öcalan’ın serbest kalması talebi, halk tarafından net bir şekilde bu seçim sonucunda vurgulanmıştır. Halk artık sayın Öcalan’ın özgürlüğünü bekliyor. Üçüncüsü halkımız bu blok şahsında BDP’ye önemli bir görev yüklemiştir. Yeni anayasanın da yapılacağı bu parlamentoda halk demokrasinin inşası sonucunda partimize görev, sorumluluk vermiştir ve Kürt sorunun çözümünde de partimiz BDP’nin muhatap olduğu bir kez daha kararlı bir şekilde vurgulamıştır. Şimdi güçlü bir grupla Meclise girecek olan partimizin talepleri hükümet tarafından dikkate alınmak zorundadır. Yeni bir anayasanın inşasında partimizin bütün talepleri artık kabul edilmelidir."
Selahatin Demirtaş, Başbakan Erdoğan’ın kendilerine karşı kullandığı dil ve üslupla açık bir şekilde düzeltme beklediklerini belirterek, "Kürtlerin Zerdüştlüğünden Kürtçe ezanına kadar, Öcalan’ın idamından Apo Peygamber ilan edildi yalanına kadar, bunlar oy için şiddeti kullanıyorlar, bunlar oy için çocukları kullanıyorlar yalanına kadar, yine bunlar zorla kepenk kapattırıyorlar, halkı zorla tehdit ediyorlar yalanına kadar bütün bu söylenilenler halkımızı incitmiştir" dedi. Seçim döneminde Başbakan Erdoğan’ı uyardıklarını kaydeden Selahattin Demirtaş, "Bu dili, bu üslubu kullanma dedik. 13 Haziran gelir sen zorda kalırsın dedik. Oy için bize hakaret etme, bize iftira yapma dedik. Şimdi 13 Hazirandayız. Yaşam devam ediyor, siyaset devam ediyor" diye konuştu.

Başbakanın BDP’den ve Hakkari halkından özür dilemesi gerektiğini de ifade eden Demirtaş, kurulacak yeni AKP hükümetinin kendilerine hiç bir koşulun öne sürmemesi gerektiğini vurguladı. Demirtaş, şöyle dedi:

"Her şeyi tartışılabileceği ortama Başbakan müsaade etmelidir, önünü açmalıdır. Koşullu şartlı bir anayasa olmaz. Bizim taleplerimiz diye bu şekilde yaklaşarak anayasa tartışmalarını yürütemez. Bu nedenle Başbakan hiçbir koşul koşmadığını, her şeyin tartışmaya açık olduğunu kamuoyuna açık bir şekilde belirtmelidir. Yine tutuklu Kürt siyasetçilerinin derhal serbest kalacağı koşullar yaratılmalıdır. Binlerce arkadaşımız içerdeyken biz dışarıda sağlıklı bir müzakere süreci yürütemeyiz, sağlıklı bir anayasa tartışması yapamayız. Bu nedenle bu bir koşul değildir. Siyaseti yapabilmemizin koşuludur. Bunun anlaşılması lazım. Tutuklu bütün siyasetçilerin serbest bırakılması lazım. Bunun koşullarının derhal düzeltilmesi lazım. Anadil rezaletine son verilmelidir. İsteyen istediği dilde savunmasını yapabilmelidir, seçim sonrasındaki atmosfer buna katkı sunmuştur. Buna destek olmuştur. Mahkemeler bunu gözetlemelidir. Yine askeri operasyonlar, çatışmaların durması açısından ölümlerin durması kesinlikle sonlandırılmalıdır. Siyasi operasyonlar, siyasi tutuklamalar kesinlikle sonlandırılmalıdır. Bu vesileyle özellikle Colemerg (Hakkari) Valiliği ve Emniyetine buradan seslenmek istiyorum. Siz AKP’nin polisi olmayın, AKP’nin valisi olmayın. Colemerg (Hakkari) gençliğine yönelik baskı, tutuklama ve operasyonlara son verin. Siz devletin eşit davranan, adil davranan polisi ve valisi olun. Hakkari gençliği, Hakkari halkı da sizinle hiç bir sorun yaşamaz. Siz de bir sorun yaşamazsınız. AKP polisi olmaktan vazgeçin. Hakkari gençliğinin derdi polisle değildir. Bu yönetim anlayışı ve bu sistemledir. Bu nedenle artık Hakkari gençliğine yönelik bu düşmanvari tutumundan vazgeçmelidir. Esnafa yönelik, halka yönelik bu sert tutumundan kesinlikle vazgeçmelidir. Eğer uygulamalar bu şekilde olursa buna karşı tepkiler de elbette ki bu şekilde olacaktır."


BARIŞA GİDEN YOLLARI HEP BİRLİKTE AÇALIM
Demirtaş, bu noktadan sonra halkın taleplerinin tartışılmaması, kabul edilmemesi gibi bir durum olalmayacağını söyledi. "Şimdi artık barışa giden yolları hep birlikte açabiliriz" diyen Demirtaş, sözlerini şöyle noktaladı:

"Bunun için anayasal bütün tartışmalar, anayasal bütün çözümlerde muhatap bizleriz. Seçilmiş siyasetçilerdir. Ancak bu savaşın durması için sayın Öcalan ile yürüyen müzakere devam etmeli ve bu savaşın bir tarafı olan PKK ile doğrudan görüşmeler yapılmalıdır. Hükümet bundan kaçınmamalıdır. Barış için Türk halkı da Kürt halkı da hazırdır. Hükümet artık devlet görüşüyor, şu görüşüyor demekten vazgeçmeli, PKK ile de doğrudan görüşmeler yaparak bu ülkede doğrudan barışı sağlamanın adımlarını atmalıdır.Bizler de siyasetçiler olarak buna destek olduğumuzu Hakkari meydanında belirtmek istiyoruz. Özellikle Dersimde (Tunceli) de Ferhat Tunç arkadaşımızın kaybetmesi bizleri derinden üzmüştür Biz Dersimden vazgeçmeyeceğiz. Dersim bizimdir." (Radikal)