HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, AKP’nin savaş politikasıyla sonuç alamayacağını, güçlü bir muhalefetle erken seçimden birinci parti çıkmasının engellenebileceğini söyledi.

Demirtaş, AKP’nin bir savaş oyunu gibi savaşı kurguladığını ve kendisine hizmet edecek bir düzeyde tutmaya çalıştığını vurguladı. Hükümetin masada kurguladığı savaşın, sokakta istediği gibi sonuç doğurmadığına dikkat çeken Demirtaş, “Evdeki hesap çarşıya uymuyor. Siyaseten kendisine hizmet vermesi için kurguladığı savaş şu anda siyaseten kendisini bitiriyor” dedi.
‘HDP’ye medya ambargosu uygulanıyor’

AKP’nin yönettiği savaşın partilerine de zarar verdiğini söyleyen HDP lideri, “Bizi destekleyen çevrelerde korkma, sinme, geri çekilme yaşanıyor. HDP’ye, binalarına dönük linç saldırıları gelişiyor. Medya ambargosu bizim üzerimizde daha rahat bir şekilde uygulanıyor” ifadelerini kullandı.

Savaştan PKK’nın sorumlu tutulup tutulamayacağıyla ilgili bir soruya ise Demirtaş şu yanıtı verdi: “Hükümet, Dolmabahçe Mutabakatı’nı yok sayarak bir mesaj verdi. Öncesinde de kalekolların yapımı, askeri açıdan yapılan tahkikatlar, birçok yerde askeri amaçlı yapılan barajlar, yollar; bunların hepsi yeni bir savaşa hazırlanma, yeni bir çatışmaya hazırlanma siyasetiydi. Ancak Dolmabahçe’nin inkarı, masayı devirmek artık AKP açısından savaşın ilanı anlamına geldi.”

‘PKK SÖYLEDİĞİNİ YAPAN, YAPTIĞINI SÖYLEYEN BİR ÖRGÜT’

“PKK’nın da Ceylanpınar konusunda bir soruşturması, araştırması varsa bunu çok hızlı yapıp kamuoyuna açıklama yapmasında fayda görüyorum” diyen Demirtaş, PKK’nın hep yaptığı eylemi üstlenen, söylediğini yapan, yaptığını söyleyen bir örgüt olarak tanındığını da sözlerine ekledi.

ANF’den (Fırat Haber Ajansı) Ali Barış Kurt’a konuşan Demirtaş'ın açıklamalarından diğer satırbaşları şöyle:

-Gençler çıkıp toplu halde, tek tek vicdanı ret hakkını açıklayabilir ve savaşmak istemediğini söyleyebilir. Bu ses çoğaldıkça savaş durur, zorunlu askerlik sonlanır.

– AB’nin 26 ülkesinin büyükelçileriyle görüştüm. Amerika, İngiltere, İran elçileriyle ayrı ayrı görüştüm. Hedeflediğimiz şey; Türkiye’nin kendi iç sorununu çözme konusunda yeniden bir diyalog ve müzakere yoluna dönülmesi açısından savaşın durdurulması için uluslararası kamuoyu yaratmak.

CHP’nin tutumu eskiye göre daha olumlu bir noktada tabii, dikkat ederseniz kayıtsız, koşulsuz bu AKP’nin yürüttüğü savaşı desteklemiyorlar. Silahların susması konusunda bir irade gösteriyorlar, savaşa karşı bir eleştirel duruş var ama bir çözüm iradesi ve çözüm cesareti ortaya çıkmıyor CHP’de.

Halkın öz yönetiminden daha meşru bir şey olamaz. Partimizin programının da bir parçasıdır. İktidara gelirsek veya iktidarla bir müzakere yürütürsek, Türkiye’de siyasi yönetim modeli olarak özerkliği önereceğiz.