Başbakan Erdoğan'ın BDP’li vekillerle ilgili açıklamasında yaşananları çarpıttığını belirten BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Her gün halkın kafasında kalaslar kırılıyor, orantısız güç kullanılıyor. Bu 'densizlik' olmuyor da, milletin bir tokadı devlete değince bu 'densizlik' oluyor. Başbakan'ın bölgedeki lakabı gazcı Receb'e çıkmıştır. Bölgede böyle hitap ediliyor" dedi.

BDP Eş Genel Başkanları Gültan Kışanak ve Selahattin Demirtaş, Newroz kutlamaları ile kutlama sonrası birçok ilde "Özgürlük yürüyüşü" adı altında gerçekleşen kitlesel yürüyüşlere yönelik yapılan polis müdahalesine ilişkin BDP Diyarbakır İl binasında basın toplantısı düzenledi.

Konuşmasına 17 Mart'tan bu yana birçok yerde kutlanan Newroz kutlamalarına değinerek başlayan Demirtaş, "Trakya'dan, Doğu Anadolu, Karadeniz'den Ege ve Akdeniz'e kadar birçok yerde Newroz ateşi yandı. Newroz'un gücüne inanarak alanlara çıkan herkesin Newroz'unu kutluyoruz" dedi.

2011 yılı Newroz'u Türkiye'de emekten yana olan halkların kitlesel gücüne dönüştüğünü belirten Demirtaş, "Ortadoğu'da kitlesel halk direnişinin gerçekleştiği bir dönemde halkımız Newroz alanlarında olgun bir duruş sergiledi" şeklinde konuştu.

AKP POLİSİ KİTLEYE SALDIRDI

Newroz kutlamalarında "Yeni demokratik bir anayasa ile Kürt sorununun çözümü", "Demokratik Özerklik" ve "Seçim barajının düşürülmesi" gibi önemli mesajların öne çıktığını dile getiren Demirtaş, hükümetin bu talepleri ne kadar dikkate alacağını ileride göreceklerini vurguladı. Batman, Diyarbakır, Viranşehir, Hakkari gibi birçok ilde gerçekleşen Newroz kutlamalarının ardından yürüyüşe geçen yüz binlerce kişiye polisin uyguladığı sert müdahaleyi hatırlatan Demirtaş, şunları belirtti:

"Yasal açıdan hiçbir müdahale koşulu olmadığı halde, AKP polisi kitleye müdahale etmiştir. Aslında gerçekleşen müdahale alanlara çıkan ve barış taleplerini dillendiren halka hükümetin verdiği ilk yanıt oldu. Çünkü doğrudan hükümetten alınan emirler doğrultusunda bu müdahale olmuştur. Hükümetten emir alan AKP polisi alanlarda kadın ve çocukları yerlerde sürükleyerek, kalaslarla saldırdı."

Demirtaş, Başbakan Erdoğan'ın grup toplantısında yaptığı açıklamada ise, körleri ve sağırları oymaya devam ettiğini belirtti

MEDYAYA ELEŞTİRİ

Medyanın da tutumunu eleştiren Demirtaş, birçok medyanın polisin gerçekleştirdiği sert müdahale görüntülerine yer vermediğini, ancak dünyanın başka bir yerinde olduğu takdirde medyanın kıyametleri kopardığını söyledi. "4 gün içerisinde 3 milyon insan Newroz kutlamaları gerçekleştirdi. Ve alanlarda barış taleplerini haykırdı" diyen Demirtaş, "Ancak bu ülkede bunlar haber değeri taşımadığı için yer verilmedi. Kadın ve çocuklar saçlarından yerlerde sürüklendi. Ancak bu da haber değeri taşımadı" dedi.

Kutlamalar sırasında İstanbul Milletvekilli Sebahat Tuncel ve Batman Milletvekilli Bengi Yıldız'ın tutumuna da değinen Demirtaş, "Keşke yaşanmasaydı dediğimiz olaylar da yaşandı. Tuncel ve Yıldız'ın içinde bulundukları durum ortada. Ama öncesine yönelik olarak, vekillerimizin kontrollerini kaybetmelerine neden olan olaylar basına yansımadığı için olanlar kamuoyu tarafından bilinmeyince, orada bulundukları zor durum anlaşılmıyor" dedi.

SİLOPİDE AKP’NİN POLİSİ VEKİLİMİZİN AYAĞINI KIRDI

Başbakan Erdoğan'ın Sebahat Tuncel ve Bengi Yıldız için sarf ettiği sözlere de değinen Demirtaş, şöyle konuştu: "Başbakan 'Densiz' kelimesi kullanıyor. Orada milletin vekili var, o vekil milletin temsilcisidir. Milletin temsilcisine polis gaz sıkacak, su sıkacak, hakaret edecek, bunlara karşı tek bir soruşturma açma ihtiyacı duymayacak, ama milletin temsilcisi devletin temsilcisine müdahalede bulundu diye kıyamet koparıp savcıları göreve çağıracaksınız. Bunun adı ikiyüzlülüktür. Silopi'de devletin polisi dediğiniz AKP'nin polisi vekilimizin ayağını kırdığında -ki kendisi hala yurtdışında tedavi görüyor, açıklama yapmaya ihtiyaç duymayan Başbakan'ın bugün çıkıp halka Newroz'da uygulanan baskıyı görmezden gelerek 'BDP'liler şiddet kullanıyor' demesi vicdansızlıktır. Dün, Urfa kutlamasında alana girişte vekil olarak AKP polisi beni de tartakladı. Görüntüler polisin elinde var. Buyurun bakın. Biz bunları dile getirmedik."

GAZCI RECEP

Demirtaş, "4 yıllık süre zarfında birçok arkadaşımız AKP polisi tarafından tartaklandı ve hakaretlere maruz kaldı. Ancak bizler gerginlik, huzursuzluk çıkmasın diye birçok kez basına yansımasına bile izin vermedik. Eğer bu densizlikse sizin emrinizde bize yapılanlar dengesizliktir. Milletvekilli arkadaşımız Sevahir Bayındır bacağını kıran polis hakkında ne yaptın? Buyurun bunu açıklayın. Kime ne müdahalesi yapıyorsunuz? Düşman mı var karşınızda? Helikopterden gaz bombası atılıyor. Medya bunu niye vermiyor. Başbakan niye bunu açıklamıyor? Sanki her şey günlük gülistanlık, BDP şiddet uyguluyormuş. Bu tablonun görülmesi lazım" şeklinde konuştu. Başbakan Erdoğan'ın olayları çarpıtma konusunda maharetli olduğunu söyleyen Demirtaş, "Başbakan'ın bölgedeki lakabı gazcı Recep'e çıkmıştır. Bölgede böyle hitap ediliyor" dedi.

Hükümete seslenen Demirtaş, "Barış taleplerini alanda haykıran Kürt halkından korkmayın. Kendi zulmünüzden korkun. Sizi götürecekse zulmünüz götürecektir" dedi.

TATLISES’E SALDIRI

Sanatçı İbrahim Tatlıses'e yönelik geliştirilen suikast ile ilgili tutuklanan BDP PM üyesi Ruşen Mahmutoğlu ve diğer partililerinin durumuna da değinen Demirtaş, "PM üyemiz Ruşen Mahmutoğlu, Tatlıses olayı ile ilişkilendirilerek kirli propaganda sonucu tutuklandı. Tüm kamuoyunun bilmesini istiyorum ve tüm samimiyetimle söylüyorum. Mahmutoğlu ve diğer partili arkadaşımızın Tatlıses olayı ile ilgileri yoktur. Böyle alçakça bir komplo tezgahı ile ilişkisi yoktur. Bu ülkücü mafyanın geliştirdiği tezgahı partimizle ilişkilendirip seçim öncesi partimizi hedef alınmak isteniyor. Arkadaşımızın yanındayız ve tüm hukuki mücadelemizi sürdüreceğiz" dedi.

BAŞBAKAN PKK’Yİ TAHRİK EDİYOR

Başbakan'ın çıkıp kaos planından bahsettiğini dile getiren Demirtaş, son dönemde geliştirilen politikalarla PKK'nin tahrik edilmeye çalışıldığını söyledi. Demirtaş, PKK'nin tahrik edilerek tek taraflı ateşkesin bozulmasının hedeflendiğini söyledi.

Demirtaş, açıklamanın ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. "2011 yılında Kürt sorunu çözülecek dediniz. Bununla ilgili bir gelişme mi var?" şeklindeki soru üzerine Demirtaş, şunları belirtti: "AKP'ye rağmen çözülecek. Kendi kararlılığımız ve halkın öz gücüne dayanarak bunu sağlayacağız. AKP artık gölge etmesin bu yeterlidir bizim için. Bizim hiç kimseyle bir pazarlığımızda yoktur."

‘TAHRİK EDENLER DERİN DEVLET DEĞİL’

Basın mensuplarının "21 Mart'tan sonra ne olacak" sorusuna Demirtaş, bundan sonraki süreci kendilerinin değil AKP Hükümeti'nin atacağı somut adımların belirleyeceğini söyledi. Gazetecilerin "PKK tahrik ediliyor dediniz. Bu tahriki kimler yapıyor? Derin devlet mi?" Demirtaş, "Hiç de derin devlet değil. Polis derin devlet midir? Hiç de değil. Askeri operasyonlar kimin emriyle yapılıyor? Bunlar hiç de derin değil" şeklinde cevap verdi. PKK Lideri Abdullah Öcalan'a yönelik ev hapsinin medyada çok tartışıldığını ve Öcalan'ın yaptığı "Ev, köşk istemiyorum" açıklamasını soran gazetecilere Demirtaş, "Öcalan bu talebinin magazinel yaklaşımı üzerine yaptığı tepki açıklamasıydı. Bir çözüm içerisinde olunacaksa koşullarının düzeltilmesi gerekiyor. İzole edilmiş bir konumdayken diyalogla müzakere koşulları söz konusu olamaz. Burada önemli ev meselesi değildir artık. Özgürlüğün sağlanması gerekir. Nihai barış sürecinden ancak böyle bahsedebiliriz" yanıtını verdi.

Bir gazetecinin, "Tuncel ve Yıldız'ın durumu için 'keşke olmasaydı' dediniz. Parti bir hukuk işletecek mi?" sorusuna ise, Gülten Kışanak cevap verdi. Kışanak, "Daha bir yıl önce aynı meydanda bir arkadaşımızın bacağı kırıldı. Hala tedavisi sürüyor. Demokrasi, bizde millet odaklıdır. Devlet odaklı değildir" dedi. Demirtaş ise "Her gün halkın kafasında kalaslar kırılıyor, orantısız güç kullanılıyor. Bu 'densizlik' olmuyor da, milletin bir tokadı devlete değince bu 'densizlik' oluyor" dedi. Gazetecilerin, "Bunu milletin tokadı mı olarak değerlendiriyorsunuz?" şeklindeki soruya, Demirtaş, "Milletin vekili orada gaz bombalarının altında zor durumdadır" sözleri ile cevap verdi.

ANF