AK Parti'de olağanüstü kongreye gidilmesi sonucu çıkmasının ardından basın açıklaması yapan Başbakan Ahmet Davutoğlu, ''Er refik kable't tarîk, yoldan önce yol arkadaşı yani. Son MKYK’da ilk imzayı ben attım ama takip edilen yöntemi refik olmakla bağdaştıramadım. Bu anlamda hem refiklerin hem benim bir muhasebe yapması gerekiyordu" dedi.

Ahmet Davutoğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle: 

"CANLA BAŞLA ÇALIŞTIM" 

"Son 25 yıldır en köklü değişikliklerden geçtiğimiz bir dönemdeyiz. Bir başbakan danışmanı, dışişleri bakanı ve başbakan olarak hizmet ettim. Bildiğiniz gibi 28 Ağustos 2014 tarihinde partimizin kongresinde kutsal bir emaneti devraldım. Orada yaptığım konuşmada söylediklerimi kendime şiar eyledim. Bugüne baktığımda bu şiarın dışına çıkmadığımı görüyorum. Canla başla çalıştım. Bunun şahidi aziz milletimizdir.

"Bugün geldiğimiz noktada gelecek persepektifini paylaşmak durumundayım. Bu 3 döneme ayrılabilir. 62. Hükümet dönemi. Kurucu genel başkandan sonra görevi devralma dönemi.

'TEK BİR KARDEŞ İTLAFI YAŞANMADI'

"O günden bu güne hamdolsun AK Parti’de tek bir kardeş itlafı yaşanmamıştır. Bu önemli bir meydan okumaydı. ANAP'ı, Doğruyol’u bilenler bu başarıyı görür. 62. Hüükümet döneminde ülkeyi suhûletle seçime götürmekti. Daha başbakan olduğum andan itibaren Kobani meydan okuması vardı. Hem bu olayın üstesinden gelmek için planlarımızı hayata geçirdik. Sayın başbakanımızın döneminde başlatılan yatırımlara devam etmekti. Başında olduğum dönemde hiçbir yatırım aksamamıştır.

"2. dönemimiz en kritik dönemdi. Türk demokrasi tarihinin en kritik dönemi; 7 Haziran-1 Kasım arası… 7 Haziran’ı herkes hatırlar. Herkeste “Partimize ne olacak” kaygısı vardı. Bu binanın balkonunda şunu söyledim ve hedef olarak kendime belirledim; "Başınızı dik tutun. Gerçekten 7 Haziran ile birlikte iç muhasebeyi yaptık.

"7 Haziran’da başımızı öne eğecek hiçbir şey olmadı. Huzurunuzdayım. Herşey sizin huzurunuzda yaşandı. Hiçbir kararı almakta bir saniye bile tereddüt etmedik. Mecliste çoğunluğu olmayan bir hükümetin en zor kararı alması gerekiyordu. Suruç saldırısı ve sonrasındaki saldırılar ülkemize kapsamlı bir savaş ilanıydı.

"Madem ki Türkiye’ye savaş ilanı edilmiştir, ülkemizin bütün dağları, ovaları, köyleri, şehirleri terörle mücadeleye sahne oldu. İnşallah sonraki hükümetler de edecek.

"Sonrasında 1 Kasım seçimlerinde kimsenin beklemediği bir başarı elde ettik. Yeni bir dönem başlamıştı. 4 yıllık bir yönetim kurulmuştu. 'Madem ki millet bize güvendi vaadlerimizi 4 yıla yaymayacağız, 3 ayda yapacağız' dedik. Bir TC vatandaşı olarak artık bunu yerine getirdiğimi gururla söylüyorum.

'HER VAADİ YERİNE GETİRDİK'

"1 Kasım mücadelesinde 81 vilayeti dolaşarak verdiğimiz hiçbir vaadi yerine getirmemezlik etmedik.

"Diğeri atılan adımlar reformlardı. İnşallah hayata geçirilecek olan sivil ve demokratik anayasa da hayata geçirilecek. Ümit ederim bu da en kısa zamanda tamamlanacaktır.

"Terörle mücadele kapsamında kapsamlı operasyonlar hayata geçirdik. Bu mücadelede hayatını kaybeden şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum.

"Ekonomik sarsıntı yaşar denen Türkiye bugün her anlamda iyi durumda. Her konuda son derece parıltılı bir dönem yaşıyoruz ekonomik anlamda.

"EMANETÇİ OLMADIM"

"Dış politikamızın temel sütunlarını inşa etmek ve korumak anlamında da adımlar attık. Mülteci sayısı son zamanlarda onlu rakamlara indi. Vatandaşlarımızın hakkı olan vize muafiyetinde önemli adımlar atılmıştır.

"Dolayısıyla her cephede üzerimize düşeni yaptık. Amacım üzerimdeki bu ağır yükün hakkını vermekti. Cumhurbaşkanımız “Emanetçi bir başbakan istemiyorum” demişti. Son derece haklıydı. Emanetçi olmadım. Herhangi bir il ve ilçe teşkilatı atamasında şahsi bir tercihim olmamıştır.

"Bu dönemde yapmaya çalıştığım önemli bir olayda 81 vilayete gittim. Bazı vilayetlerimiz Van gibi Şanlıurfa gibi 7,8,9 defa gittim Partimiz yeni bir dönem içindedir.

"22 Mayıs 2016’da partimizin olağanüstü kongreye gitmesine karar verdim.

"Haklı olarak sizlerin zihninde şöyle bir sual vardır; Peki bu 20 aylık çalışmaya rağmen seçimleri kaybedeb muhalefet koltuğunu korurken siz neden önümüzdeki kongrede aday olmuyorsunuz. Bu haklı bir sorudur. Anketlerde oyumuz yüzde 52’yi aşmıştır.

'YÖNTEMİ REFİK OLMAKLA BAĞDAŞTIRAMADIM'

"Benim bu kararı almamda bir başarısızlık veya atılmış bir adımda pişmanlık yoktur. Hayat insana çok şey öğretiyor ama benim prensiplerim var. Doktora yaparken profesör olmak istedim ama haketmeden talep etmedi. Dışişleri, başbakanlık görevlerinin hiçbirini ben talep etmedim ve lobi yapmadım.

"Bugünde bir talebim olmadı. Her iki kongrede mutabakatla genel başkan seçildim. İkincisi hayatta en güçlü insan kendisiyle barışık insandır. Hayatta inanmadığım hiçbir şeyi savunmadım, inanmadığımdan da geri adım atmadım.

"Üçüncüsü 'Er refik kable't tarîk', yoldan önce yol arkadaşı yani. Yola çıktığım arkadaşlarımızın benimle olup olmadığını bilmek isterim. Son MKYK’da ilk imzayı ben attım ama takip edilen yöntemi refik olmakla bağdaşlaştıramadım. Bu anlamda hem refiklerin hem benim bir muhasebe yapması gerekiyordu.

"ADAY OLMAYI DÜŞÜNMÜYORUM" 

"Cumhurbaşkanım ile yaptığım görüşmede AK Parti’nin birliği için refik yerine genel başkanın değişmesinin doğru olacağına karar verdim. Onun içi aday olmayı düşünmüyorum."