Başbakan Ahmet Davutoğlu, yeni anayasayla ilgili muhalefet partileriyle yapacağı görüşmeye ilişkin olarak, "Zihnimde bir yöntem var" dedi. HDP'ye ilettiği randevu talebini iptal eden Davutoğlu, "Sayın Kılıçdaroğlu ve Sayın Bahçeli'ye giderken herhangi bir önyargımız yok" ifadesini kullandı. 


Davutoğlu, Belgrad ziyareti öncesi düzenlediği basın toplantısında konuştu.

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Davutoğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:

Sayın Cumhurbaşkanı'yla bir araya geldiniz. Detay verebilir misiniz?

Ben Sırbistan'a gidiyorum, Sayın Cumhurbaşkanı Suudi Arabistan'a gidecek. Perşembe yılbaşı, haftalık görüşmemizi yapamayacağız. İstanbul'da bir görüşme gerçekleştirdik. Bir telefonla teyitleşerek görüştük. Birçok konuyu ele aldık. Terörle mücadele başta, Irak ve Suriye'deki görüşmeler.

Ayrıca önümüzdeki günlerde de muhalefetle görüşeceğim. Olağan görüşmemizi öne aldık. Sayın Cumhurbaşkanımızla ne zaman bir araya gelsek geniş bir gündemi paylaşıyoruz. Birlikte atacağımız adımları değerlendirdik.

Yeni anayasada takvim var mı kafanızda? HDP'yle görüşme olmayacağını söylediniz.

2011'de yeni anayasa çalışmalarına katılmış bütün arkadaşlarımı davet ettim, komisyonda görev almış arkadaşlar. Son MKYK'dayken de böyle bir toplantı yapacağımı ifade ettim. Cumartesi kendilerinden dinledim. O zaman Dışişleri Bakanı olarak takip ediyordum ama detayları dinleme ihtiyacım vardı. 2007-2011 anayasa süreçlerinde yaşadıklarımızı yöntem olarak ve muhteva olarak dinledim. Sayın Kılıçdaroğlu ve Sayın Bahçeli'ye giderken herhangi bir önyargımız yok. Geçmişte iki yöntem, 2007 sonrasında AK Parti'nin kendi çalışması olarak sunması var, 2011'den sonra bütün partilerin katıldığı bir yöntem denendi. İkisinde de istediğimiz sonucu alamadık. 

HDP İLE RANDEVU İPTALİ 

Birkaç gün sonra kendilerini ziyaret edecek bir misafire saygısızlık, diğer siyasi şeyleri bir kenara dahi koysak, saygısızlık ifade eden, tahrif ifade eden açıklamalardan sonra onları muhatap almam, şahsi olarak da bulunduğum makam olarak da doğru değildir.

Anayasa'yı herkesle tartışırım ama Türkiye'nin bütünlüğünü, dirliğini, bütünlüğünü kimseyle tartışmam.

Her şeyi konuşur ama hendek ve barikatları kaldırmak için canını ortaya koyan, oradaki çocukların okula gidebilmesi için kanını döken Mehmetçiğin kanını kimseyle tartışmam. Bu niyet meselesi. Niyetleri sahih değil ne konuşacağız o zaman?

Biz bir film senaryosu çeviriyor değiliz. Türkiye ateş çemberinin ortasında. Yüzlerce askerimizi, polisimizi şehit vermişiz. Yok çay içecekmişiz de kaçak çaymış da.... Gitsinler çaylarını kimle içeceklerse içsinler, isterse Kandil'e gitsin çayını içsin bu filmin senaristi.

Türkiye ateş içinde olacak, etrafımız ateş çemberi olacak, beyefendi kaçak çaydan bahsedecek ben de o masaya oturacağım, öyle mi? Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne gelen herkes bu milleti temsil etmenin ciddiyetini taşıyacak