Başbakan Ahmet Davutoğlu, askeri servis aracına yapılan bombalı saldırının ardından Ankara Valiliği'nden bilgi aldı.

Davutoğlu, saldırının PKK ve YPG ortaklığında yapıldığını ifade ederken,  ''Silahlı kuvvetlerimiz de yurt dışında gerekli cezalandırmaları yapmıştır. Haftanin'de olduğu gibi" diye konuştu.

Davutoğlu, "TAK neden saldırıyı üstlenmek için 3 gün bekledi" diye sordu.

İlk günkü bilgilerle bugünkü bilgiler arasında bir fark olmadığını söyleyen Davutoğlu, "TAK dediğinizde ayrı bir örgüt değil, PKK'nın uzantısı bir örgüt. YPG'de PKK'nın uzantısı bir örgüt. Yani TAK üstlenmiş olsa da bu YPG bağlantısını ortadan kaldırmaz" dedi.

Davutoğlu'nun konuşmasından satırbaşları şöyle:

Türkiye genelinde güvenlik değerlendirmelerini il bazında her ilimizde ele alarak, hassasiyet gösteren güvenlik ihtiyaçlarımızı karşılmaya yönelik çalışmalar yapıyoruz. İstanbul’umuzda yine bütün güvenlik birimlerinin bir toplantıda güvenlik sorunlarını ele almıştık. Bugün de burada son yaşadığımız terör saldırısı çerçevesinde değil oradan çıkan önemli sonuçları da göz önünde bulundurarak ilgili bütün yetkililerle yaklaşık 5 saate yaklaşan bir değerlendirme yaptık.

Her birimiz bundan sonra valimizin koordinasyonunda değişen güvenlik şartlarıyla güvenlik şartları oluşturacağız.

Yeni güvenlik anlayışını yaygınlaştırıyoruz. Çeşitli çalışmalarla sürekli bir hazırlık içinde olacağız. Ankara’mızın farklılşan özellikleri var. Her şeyden önce Başkent olmasıya, terör örgütlerinin doğrudan hedefi olma riski söz konusu. İkincisi devlet kurumlarımızın ve devlet kurumlarımız etrafında karar alıcı mekanizmaların bulunduğu yer olmasıyla önemli bir risk sebebi oluşturuyor. Üçüncüsü, Türkiye’nin siyasi aktörlerinin başkentte bulunması ve siyasi hareket içinde bulunması teröristler bağlamında ilgi gösteriyor.

Bütün bunları ele aldık. Vilayet olarak gerek jandarma ve polis bölgesi olarak taşınmaz özelliklerini masaya yatırdık. Mekanların tanımını birlikte yaptık ve mekanlarla birlikte olarak tedbirleri gözden geçirdik. Başkentin özelliklerini göz eden bir güvenlik anlayışını ele alacağız.

Emniyet birimlerimizden jandarmamızdan Ankara’da ihtiyaç olan personel ve ekip ihityacını aldık. 6-7 Ekim olayları sonrası yaptığmız değerlendirmeler sonrası ekipman takviyesi olmuştu. TOMA stoku şu an 70’i aşmış durumda.

Güvenlik görevlilerimize mazaretle gelinmemesini söyledim, süratle yapacağımızı söyledik takviyeleri.

Çok kritik bir süreçte dünya. 11 Eylül’den bu yana güvenlik konseptine geçiş var. ABD’de ve birçok yerde halkın bilinçlendirilmesi konsunda adımlar atıldı. Nasıl bu ülkelerde yeni bir anlayış için halkın bu bilinçlendirilmesi ve güvenlik anlayışının parçası kılınması demokrasiyi azaltmamışsa bu ihtiyaçların ki biz ABD gibi iki okyanusla ülkelerden ayrılmış değiliz. En temel mesajımız en büyük desteği halktan bekliyoruz. Büyük ateş çemberleri var etrafımızda.

Bu terör örgütlerinin en temel hedefleri halkımızı paniğe sevk etmek. Psikolojik bir travma yaratmaktadır. Milletimizin soğuk kanlı tutumu hedef alınmıştır. Özgüvenini sarsmaktır hedef. Hepimizin yapması gerekirken, en çok ihtiyacımız olan husus istikrardır. Bütün vatandaşlarımızın görevidir katkıda bulunmak. Kampanya yürütmeye ihtiyacımız var.

Bütün vatandaşlarıma sesleniyorum, en yürekten ifade ediyorum, bize her türlü eleştiri getirilebilir ama Türkiye’nin huzuru hepimizin sorumluluk alanı içerisindedir. Övünçle teşekkür ederek söylüyorum parlamentemuzdan uzak olmayan bir yerde bu terör olduğunda TBMM’ye çalışma emri verdim. Eğer bir dakika dahi ara verirseniz terör örgütünün hedefine ulaşmış olursunuz. İşte bu örnek tavır, hep almamız gereken bir tavırdır.

Bu terör saldırısı konsunda Emniyet birimlerimizden brifingler aldım. Genelkurmay başkanımızdan aldığım bilgilerde teröristin kimliğini açıklamış, bağlantılarını tespit etmiştim. O günden bugüne yapılan çalışmalarla gözaltı sayısı 22’ye çıktı. Gururla vurgulamak isterim, MİT ve emniyet birimlerimizin hepsini çok iyi koordinasyonla çalışıyor olarak görmekten gurur duydum.

Bugün ulaştığımız bilgilerle ilk aldığımız bilgilerle bir farklılık yoktur. PKK-YPG tespit edilmiştir. Kimse olayı saptırmaya çalışmamalıdır. Kişiler çok açıktır, ifadeler alınmıştır. Bağlantıları da açık bir şekilde ortaya konmuştur. Eylem, PKK YPG ortaklığında yapılmıştır.

Şu ana kadar ulaştığımız bilgiler örgütsel irtibatı ortaya koymaktadır.

Günümüzde öylesine çeşitlenme ve kirli ilişkiler söz konusu ki terörden arınmış bir ülke yok şu anda. Ankara temelinde nasıl bu soruları ele aldıysak Londra temelinde Paris temelinde ele alınıyor. Terör artık küresel bir tehdittir. Uzak kalmış hiçbir ülke yok. Onun için halkmıza özellikle seslenerek buna karşı koyacağız deme ihtiyacı hissettim. Hep beraber bunu gerçekleştireceğiz. Gerçekten bir güvenlik zaafı söz konusu mu konusu, hukuk devleti olarak halkın güvenliğini temin etme sorumluluğunda boynumuzun borcu güvenliği temin etmek. Genellikle, bir saldırıda kaybettiğimiz canlarla psikoloji oluşuyor. Benzer çok saldırının engellendiği gözardı edilebiliyor. Yılbaşını kana bulamak için terör çetesinin ortaya çıkarıldığında güven artardı. İstanbul’dakine benzer şekilde Ankara’daki adliyeye saldırma konusunda engelledik.

Değerlendirmeleri yapıyoruz. Gar saldırısından sonra emniyet içinde de görev değişimleri ve bu anlamda açılan soruşturmalar oldu. Hiçbir tedbir mükemmelen riski ortadan kaldırmaz, dinamik hayata sahibiz. Bütün bu çerçevede bilgi akışlarında bir eksiklik söz konusu olursa arkadşalara talimat olarak ilettim, her hafta ortak güvenlik toplantıları yapılıyor. Şimdi bunu yoğunlaşmış şekilde talimatı verdim. Şu kritik isimleri zikretmem doğru olmaz kritik bütün mekanları masaya yatırdık, buralarda yapılacak güvenlik çalışmalarının yapmalarının talimatını verdim. Terör tehlikesi ortadan kalmaz bunları da yapsak bunu kabullenmek lazım.

Dış istihbarat ajanlarınca yönlendirilmiş yapılar var. Sizin bana ya da muhalefet partilerinin yönelteceği soruyu ben güvenlik görevlilerine sordum. Bu değerlendirmeleri yaparken mesela yola çıkan servis araçları belli bir rutin içinde çıkıyorlar. Bütün bu riski göze alarak 45 dakikaya yayılmış araçlar. Niçin Merasim Sokak'ta bu olay oldu diye sorulduğunda Ankara’nın kalbi denildi. Birileri bir mesaj vermeye çalışıyor, bu bölgeler için en iyi tedbirleri konuştuk.

Ankara içinde örgütlenmiş bir yapıdan daha çok İzmir’de bir aracın kiralanması, İstanbul’da satılması, Diyarbakır’da çalışma yapılması, Ankara’ya gelmesi daha sonrasında… Alacağımız her tedbiri detaylı bir şekilde ele alacağız. Bir ihtiyaç varsa bunlar karşılanacak. Her an terör riski dünyanın her yerinde geçerlidir. Salih Neccar ismi etrafında yapılan çalışmalar itibariyle söylüyorum, terör olayının olduğu yerde parçalanan araçta edilen parmak izi üzerinden edilen bilgi kimlikle ilgili bu yapının nihayette YPG ile ilişkileri tespit edildi. YPG’nin Suriye rejimi ile ilgisi çok açıktır. YPG bizim bir birimizidir açıklaması söyleniyor. BM’nin Suriye temsilcisi bizim desteklediğimiz bir örgüttür diyor. YPG kanlı bir örgüt olarak, kanlı rejimin piyonudur. Şüphe götürür tarafı yoktur.

Şimdi birinci konu aslında takdir edilmesi gereken bir husus. Demek ki çok iyi bir kayıt sistemimiz var ki 2 sene sonra olay olduğunda 24 saat geçmeden bu parmak izinin kime ait olduğu tespit edildi. Eğer böylesine işleyen bir kayıt sistemi olmasaydı biz bu sonuca hiç ulaşamazdık ya da çok uzun bir sürede ulaşabilirdik.

Delil var mı, yok mu? Parmak izinden daha güçlü bir kanıt bulunmadı. Bunlar da belli. Burada teknik olarak alınması gereken tedbir alınmış ki ulaşıyoruz.

Tespit ettiğimiz isimlerin neredeyse hiçbirinin suç kaydı bugün için saklanmış kişiler. 2014’te giriyor ve o süre içinde .. duruyor. Girerken de bir suçu olsa içeri sokulmaz. Ne kadar kapsamlı bir saldırıyla karşı karşıya olduğumuzu gösteren şeyler bunlar. Suç işlemediği takdirde birini takip etmeyeceğimiz ve gözaltına almayacağımız için geçmişte sicilinde bir şey gözükmeyen kişiler seçilerek perdeleme yapılıyor. Gerekli tedbirler alınıyor.

Daha önce TAK üstlenmişti. Niye 3 gün bekleme ihtiyacı hissettiler? Çünkü muhtemeldir ki bu işi eylemi yapan kişinin bu kadar kısa sürede ortaya çıkacağını hesap edemediler. Ortaya çıkarılınca irtibatı yok etmek ve uluslararsı alanda YPG’ye gölge düştüğünü gördükten sonra TAK bunu üstlendi. Biz bunu tespit etmemiş olmasaydık, YPG’nin gerçek yüzünü ortaya koymamış olsaydık bunu yaparlar mıydı? Bunların hespi tek bir adresi gösteriyor. Emir alınan Kandil’i gösteriyor.

Suriye bağlamında farklı kanatler olabilir ülkeler arasında. Bizim tehdit olarak gördüğümüzü bazı ülkeler görmeyebilirler. Bunlar istişare ile çözülecek hususlardır. Son beş yıldır da ABD ile yakın bir iş birliğimiz oldu. Suriye politikası bağlamında kooridnasyon yapmaya çalıştık. Dediğim gibi bizim istihbarat birimlerimiz her şeye vakıftır. Ama iş Türkiye ise, Türkiye bir saldırı ise iş değişir. Müttefik ülkeden beklediğimiz tek şey Türkiye’yi savunmasıdır. Suriye’nin içinde YPG’nin DAEŞ’e karşı mücadele edip etmediği konusunda tartışabiliriz. DAEŞ’e karşı yapıldığı iddia edilen mücadelenin hedefinin ÖSO olduğunu ve ılımlı muhaliflerin olduğunu söylüyoruz. Ankara 28 vatandaşımızın canı söz konusuysa bunu tartışma meselesi yapmayız.

ABD’den beklediğimiz tek şey Türkiye’yle bir ‘ama’sız bir destek olması. Türkiye’nin 28 canı bu saldırıyla kaybedilmişse, yüreğimize ateş düşmüşse, hesabını sormak bizim hakkımızdır. Ama diyen hiçbir cümle beklemeyiz. Bizim bugün ABD’den de bize dönük acaba bunun arkasında YPG unsuru var mı diye sormaktansa YPG’ye dönüp haddini bil demesini bekleriz.