Başbakan Ahmet Davutoğlu, CHP'yle olumsuz sonuçlanan koalisyon görüşmeleri sonrası AKP Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında açıklamalar bulundu. Davutoğlu, "Başka bir siyasi kompozisyon olsaydı, belki ülkeyi tek başına yönetebilirdik" dedi. Davutoğlu, "Milletimizin verdiği görevi sürdürmeye kararlıyız" dedi. 

Davutoğlu'nun açıklamaları şöyle:

Her şeyden önce, son günlerde ülkemizin huzuru ve güvenliği için büyük gayret sarf eden askerlerimize, polislerimize bir kez daha takdirlerimi ifade ediyorum. Şehitlerimize rahmet, yaralılarımıza acil şifalar, yüce yürekli şehit ailelerine taziyelerimi arz ediyorum.

7 Haziran yeni bir tablo koydu. Birçok konuşmamda zikrettiğim gibi, siyaset felsefemizde millet amir, devlet memurdur. Milletin kararı her şeyin üstündedir. Millete görev verilmez, millet görev verir, ödev verir. 7 Haziran’ın çıkardığı tablo bize verilen birçok ödevin devlet adamlarımız, siyasi parti üyelerimiz tarafından değerlendirmeyi zorunlu kılan bir tabloyu ortaya koymuştur.

Hükümet kurma görevini almamın üzerinden 1 ay geçti.

Bu görüşmelerin hangi etik ve siyasi çerçevede cereyean ettiğini bütün milletimizin idrak etmesi büyük önem taşıyor. Milli iradenin üstünde başka ödev olmaz dedik. Millete sen hata yaptın demeden önce milletin ödevini doğru idrak etmek diye 7 Haziran akşamından itibaren çok yoğun bir istişare sürecinden geçtik. İlk seçim neticeleri ortaya çıktığında, AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan olarak milletimizin bize vermiş olduğu ödevi anlamak üzere tefekkür etme imkanım oldu. 3 önemli ödevin verildiği kanaatine ulaştım.

'ERKEN SEÇİM ÖNÜMÜZDE GÖRÜNEN GÜÇLÜ BİR İHTİMALDİR'

Reformlara odaklı bir seçim hükümeti olmak üzere Sayın Kılıçdaroğlu da ben de MYK’larda istişarelerde bulunduk. Bu uzun seanslar sonrasında karşılıklı güvenin arttığı, karşılıklı anlayışa dayalı siyasette yumuşama ve psikolojik zemini güçlendiren bir atmosferin oluşmasından memnuniyet duydum. Sayın Kılıçdaroğlu da MYK’da yaptığı istişarelerde uzun dönemli reform hükümetinde daha olumlu olduğunu, kısa dönemde kaygılarını ifade ettiler. Onların 12 yıllık bir muhalefet, bizim iktidar deneyimimizden feragat etmeden istişarede bulunduk. Diyaloğun sürdürülmesi ancak koalisyon ortaklığını oluşturacak şartların oluşmadığı kanaatine vardık.

Bu Türkiye’nin yönetim boşluğuna düşeceği anlamına gelmez. Halkımız tek parti iktidarı çoğunluğunu bize vermemiştir ama en büyük parti olarak ülkeyi yönetme sorumluluğu vermiştir. Bu çabalarımız devam edecek, Sayın Bahçeli’yle de Kılıçdaroğlu’yla da temasları sürdüreceğimi zikrettim. Ülkenin hükümetsiz kalmaması için çabalarımızı sürdüreceğiz. Sayın Bahçeli’nin erken seçimle ilgili sözleri de göz önüne alındığında, tekrar milli iradeye başvurma ihtimali güçlenmiş, hatta tek ihtimal haline gelmiştir. Erken seçim önümüzde görünen güçlü bir ihtimaldir.