Hükümet yeni bir reform dalgası için düğmeye basacağı iddia edildi. Paketlerin özellikle  cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlere ayarlı olacağı yorumu yapıldı.

Ömer Şahin'in Radikal'de yer alan haberine göre Ankara, Ermeni açılımından sonra iç ve dış kamuoyunu yakından ilgilendiren şaşırtıcı adımlar için hazırlıklarını yapıyor. Hükümetin ajandasında Ruhban Okulu’nun açılması, İsrail’le normalleşme,cemevlerine statü, liberallerle buluşma gibi başlıklar ön planda.

Haberde AKP'nin siyasi mutfağında bir süredir yeni gündem başlıklarının pişirildiği ifade edilirken Başbakan Erdoğan önemli hamlelere hazırlandığı belirtiliyor.

Haberin ayrıntılarında ise şu ayrıntılara yer veriliyor:

Başbakan Erdoğan’ın atacağı adımlar zaman ayarlı olacak. Taksim krizi nedeniyle 1 Mayıs’ın gergin geçmesi bekleniyor. Gezi’nin yıldönümü olan 31 Mayıs’a aynı gerginlik taşınmayacak. Siyasal iklimi yumuşatacak adımlar Mayıs ayında geliyor. AKP kurmayları açısından ilişkilerde değişiklik beklenmeyen ve istenmeyen tek bir istisna var. O da Fethullah Gülen Grubu. 17 Aralık operasyonu ile zirve yapan kavgayı bitirme niyeti görünmüyor. En azından 2015 seçimlerine kadar ilişkilerin bu şekilde gideceği tahmini yapılıyor. İşte hükümetin ajandasındaki açılımlar:

Cemevleri: AKP’nin Alevi Açılımı bir noktaya geldikten sonra tıkanmıştı. Sorunların düğüm noktasını cemevlerinin statüsü oluşturuyor. İktidar partisi, cemevlerine yasal statü verilmesine artık sıcak bakıyor. Bu konuda yasal düzenleme gelebilir. AKP, Alevi vatandaşların bu talebinin yerine getirilmesinin sokağa yansıyan toplumsal tepkileri azaltacağına da inanıyor. Gezi olaylarının yıldönümü öncesi cemevleriyle ilgili başlık gündeme gelecek.

Ruhban okulu: Hükümet, uzun zamandır Ruhban Okulu’nun açılabileceğine dair sinyaller veriyordu. Beklenti, Yunanistan’ın müftü atamaktan vazgeçmesi ve Atina’ya cami yapılması olarak açıklandı. Yani ‘mütekabiliyet’ ilkesinin hayata geçirilmesi. Türkiye, karşılık beklemeksizin Ruhban Okulu’nun açılmasına bir adım daha yaklaştı. Hükümetin bu konudaki hazırlıkları bitti. Formüller hazır. Başbakan Erdoğan’ın talimatı bekleniyor.

İsrail ile normalleşme: Dış politikadaki sorunların başında İsrail’le ilişkiler geliyor. Mavi Marmara olayı sonrası gerilen ilişkiler normalleşme yolunda ilerliyor. Türkiye, İsrail’e önkoşul olarak 3 madde iletmişti. Özür şartından sonra tazminatlarda da anlaşma noktasına gelindiği biliniyor. Mayıs ayı içerisinde tazminatla beraber Gazze’ye yardım konusunda somut gelişmeler olabileceği söyleniyor. AKP kaynakları en kısa sürede İsrail ile karşılıklı olarak büyükelçilerin göreve başlatılacağı beklentisinde.

Gezicilerle diyalog: Hükümet, 2003-2009 arası çok iyi ilişkiler yaşadığı ‘liberal’ kalemlerle 2011 sonrası köprüleri atmıştı. O ilişkilerin yeniden onarılması isteniyor. AKP kurmayları ‘yeminli’ dedikleri bazı isimler dışında demokrat duruşundan taviz vermeyen ve son dönemde hükümeti eleştiren isimlerle görüş alış-verişinde bulunmayı düşünüyor. Bu isimlerin bir kahvaltı sofrasında Başbakan Erdoğan’la bir araya getirilmesi planlanıyor. Aynı şekilde ‘vandalizm’e tepki koyan ama kent bilinci, çevre duyarlılığı nedeniyle iktidara kızan ‘Gezici’lerle görüşülmesi de olasılıklar arasında.

Ajandada cemaat ile yumuşama yok Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın birçok alanda atacağı adımlar arasında ‘paralel yapı’ diye aylardır yüklendiği Fethullah Gülen grubu olmayacak. Bürokrasideki tasfiyeler devam edecek. Başbakan Erdoğan, Köşk’e çıksa dahi cemaatle olan ‘kavga’yı devam ettirme niyetinde.

AB İle yeni dönem: AB ile ilişkiler son birkaç yıldır rölantide yürüyor. AKP, reform rüzgârları estirerek Avrupa Birliği’yle ilişkileri canlandırma niyetinde. Ankara-Brüksel arasında temas trafiği yoğunlaşacak. Bunun için AB’nin de sıcak baktığı bazı yasal düzenlemeler hızlı bir şekilde Meclis gündemine gelecek.

Şeffaflık yasası: Bu yasaların başında siyasetin finansmanının görünür ve denetlenebilir hale geldiği kamu yönetiminde ‘Şeffaflık Yasası’ geliyor. Dar ve ya daraltılmış bölge ile yüzde 10 barajını düşürmek isteyen AKP, AB’nin şikâyetçi olduğu siyasi partiler ve seçim kanunundaki bazı maddeleri daha demokratik hale dönüştürmeye sıcak bakıyor.

Ayasofya'da namaz: Ayasofya’nın ibadete açılması muhafazakâr liderlerin hayaliydi. AKP’nin de bunu istediği biliniyor. Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi bu konuda bir gelişme beklentisi yaygın. Uluslararası camianın koyabileceği tepki düşündürüyor. İbadete açma olmasa bile en azından İstanbul’un fethi haftası bazı İslam ülkesi devlet başkanları ile Başbakan Erdoğan’ın Ayasofya’da namaz kılacağı öne sürülüyor.