Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Bülent Gedikli, 'Başkanlık Sistemi'ne ilişkin açıklamalarda bulundu.

Gedikli, "Türkiye'nin gelecek vizyonunu oluşturacak olan başkanlık sistemidir. Burada temel konulardan bir tanesi de vesayetin, vasilerin temizlenmiş olmasıdır. Türkiye vasilerden çok çekti. Artık başkanlık gelecek vesayet bitecek" dedi.

Gedikli, Ankara'da katıldığı bir etkinlikte gündemi değerlendirdi.

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Bülent Gedikli konuşmasında, "Başkanlık sisteminin tabi en temel özelliği, Türkiye'nin geleceği açısından ekonomik kalkınmayı sağlayacak olması. Yani biz bunu böyle koyuyoruz. Bunun da temel sebebi istikrardır” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Bülent Gedikli’nin açıklamaları şu şekilde:

‘BAŞKANLIK MESELESİ ŞAHSİ DEĞİLDİR’

Yani siyasete istikrarı sağlayacağımız için ekonomik kalkınmada çok önemli hamleler yapacak. Türkiye'nin gelecek vizyonunu oluşturacak olan başkanlık sistemi. Şahsi bir olay değildir başkanlık meselesi. Cumhuriyet Halk Partisi bunu böyle algılamakta ısrar ediyor. Ama biz biliyoruz ki kendileri başkan seçilebilecek olsa başkanlık sistemine 'evet' derler. İşte biri açıklama yapıyor, diyor ki; 'anahtar deliğinden bile içeri giremez' gibi yaklaşım gösteriyorlar. Artık bu iş milletin gönlüne düşmüş. CHP kendi bilir. Yani onların anahtar deliğinden geçer geçmez demesi hiç önemli değil. Bu işin içinde olurlarsa, katılırlarsa tabi hem kendileri açısından, hem de Türkiye açısından iyi bir şey yapmış olurlar.

‘VESAYET BİTECEK, BAŞKANLIK GELECEK’

Burada temel konulardan bir tanesi de vesayetin, vasilerin temizlenmiş olmasıdır. Türkiye vasilerden çok çekti. Artık vesayet bitecek, başkanlık gelecek. Temel olay bu. Şu anda başkanlığa en çok itiraz edenler bu vesayetçilerin kendileri ve uzantıları. Hem içeride, hem dışarıda bunlar itiraz ediyorlar, istemiyorlar. Çünkü bunların şahsi menfaatleri ve belli grupların menfaatlerinin sona ereceğini düşünüyorlar. Çünkü bunlar hep istikrarsızlıktan kazandılar. Siyasi istikrarsızlık olduğu zaman, koalisyon çatışmaları olduğu zaman bunlar en fazla menfaat elde ederler. Dolayısıyla bunlar bitecek ve sistem daha etkin hale gelecek. Bizim milletimizin de bunu tasvip ettiğini biliyoruz, görüyoruz. Birileri' millet istemiyor' diyor, ama biz de onlara diyoruz ki; buyurun referanduma gidelim millet istiyor mu istemiyor mu görelim"

‘TÜRKİYE DEVLETİ BİR CUMHURİYETTİR, BU DEVAM EDECEK’

CHP'nin uydurduğu en büyük yalan. Bu işin bir rejim değişikliği anlamına geldiğini söylemeleri. Uzaktan yakından alakası yok, rejimimiz cumhuriyettir. Türkiye devleti bir cumhuriyettir, bu devam ediyor ve bütün bir milletin cumhuriyetidir bu Cumhuriyet. Sadece CHP'nin cumhuriyeti değildir. Burada konuşulan konu hükümet etme modelinin değişmesidir. Yani siyasi sistemin değişikliğiyle alakalı bir yaklaşımdır. Bunlar anayasayı da bilmiyorlar, anayasal hukuku da bilmiyorlar, sistemleri de tam bilmiyorlar. Bunu, rejim değişikliği olarak görüyorlarsa bunlar eğitimlerini de bir gözden geçirsinler derim ben. Bu kadar büyük bir çarpıtmayı ilk kez görüyoruz.

‘DOLARIN YÜKSELMESİ KÜRESEL KONJÖKTÜRÜN YANSIMASI’

Bir çok ülkenin parası değer kaybetti. Trump'ın seçilmesine çok keskin tepkiler geldi. Bir takım spekülatörlerin ve manipülatörlerin de devreye girmesiyle bunlar oluyor. Genel olarak dünya da yaşanan bir konjonktür. Bunu özellikle vurgulamamız lazım. Dalgalı kur sistemindeyiz. Bu sistemde bu tarz dalgalanmalar oluyor. Küresel konjonktürden kaynaklanmış olması önemli. Türkiye'nin ekonomik dengelerinde herhangi bir sorun yok. Kamu maliyesinde sorun yok, devlet borçlarında sorun yok. Bugün birçok dünya ülkesinde bu sorunlar yaşanıyor. İnanılmaz ölçüde kamu borçlu bütçe açıkları muazzam. Türkiye bu konuda masum ve korunmuş bir halde. Biz bu günlere hazırlandık çünkü. Bankacılık sistemimiz de sağlam. Dolayısıyla ekonomik temeller sağlam olduğu içinde inşallah bu süreci gayet iyi yöneteceğiz diye düşünüyorum.”

(Kaynak: Hürriyet)