Cumartesi Anneleri, 537. oturma eyleminde bugün devlet töreniyle toprağa verilen 12 Eylül darbesi komutanlarından Tahsin Şahinkaya'nın da hesap vermeden öldüğünü hatırlattı, "Evren ve Şahinkaya yerin yedi kat altına girse de 12 Eylülcülerden hesap soracağız" dedi.

Cumartesi Anneleri 537. kez Galatasaray Meydanı'nda bir araya geldi. Bu hafta, Şırnak'ın Uludere ilçesinde 1995 yılında kaybedilen Ahmet Yaman'ın akıbeti soruldu. Ahmet Yaman, Galatasaray Meydanı'nda ilk kez anıldı.

Eylemde, JİTEM tarafından 24 yıl önce katledilen insan hakları savunucusu Vedat Aydın da anıldı, "O'nun mücadelesini sürdüreceğiz" denildi. 12 Eylül darbecisi Tahsin Şahinkaya'nın hesap vermeden öldüğü hatırlatıldı, "Göstermelik de olsa 12 Eylül davasını açtınız. Evren ve Şahinkaya hesap vermeden ölmüş de olsa bu dava devam etmeli. Tarihe mahkumiyetle geçmeli" talebinde bulunuldu.

Eyleme HDP Milletvekilleri Ferhat Encü ile Ali Kenanoğlu ve CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da destek verdi.

'ROBOSKİ'NİN FAİLİ BELLİ'

Açıklama öncesinde Ferhat Encü konuşma yaptı. Encü, kaybedilen Vedat Aydın ve Ahmet Yaman'ı anarak başladığı konuşmasını "Bu ülkede öldürülen, kaybedilen herkes devletin bilgisi dahilindedir" şeklinde sürdürdü. Encü, Roboski'de 4 aydır adalet beklediklerini faillerinin ise belli olduğunu kaydetti. Encü, devletin katliamlarıyla yüzleşmesini istedi.

Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Diyarbakır'ın Kulp ilçesinde 1993 yılında askeri operasyonla gözaltına alınan ve kaybedilen 11 kişi ile ilgili açılan davaya değindi. Davanın Diyarbakır'dan Ankara'ya taşınmasına ve sürekli ertelenmesine tepki gösterdi. Tanrıkulu, "Failler ceza alana kadar bu meydandan onların yüzlerine haykıracağız" dedi.

'12 EYLÜL DAVASINDA DARBECİLERİN ÖLMESİ BEKLENDİ'

12 Eylül döneminde kaybedilen Cemil Kırbayır'ın abisi Mikail Kırbayır, 35 yıldır kayıpların bulunması için mücadele ettiklerini söyledi. Tahsin Şahinkaya'nın ölmesi ile ilgili "Darbeciler bizim vicdanımızda 35 yıldır zaten ölmüştü" dedi. 12 Eylül davasının görüldüğü Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi'ne seslendi; "Bu davayı düşürmeyin, mahkumiyet verin. Bu sizin görevin" dedi.

Yine 12 Eylül döneminde kaybedilen Hayrettin Eren'in kardeşi İkbal Eren, "12 Eylül davasında müebbet talebi onaylanmadı, darbecilerin ölmesi beklendi. Halka hesap vermeden ölen darbeciler, yaptıklarından aklanmamıştır. Evren ve Şahinkaya yerin yedi kat altına girse de 12 Eylülcülerden hesap soracağız" dedi.

'AHMET YAMAN DAVASINDA CEZASIZLIĞA SON'

Bu haftaki basın açıklamasını Cumartesi Annelerinden Ümit Tekay Dişli okudu. Şırnak Uludere Yeşilyuva köyü muhtarı olan Ahmet Yaman'ın akıbetini sordu. Yaman'ın 1995 yılı Temmuz ayında jandarma tarafından çağrıldığını ve kendisinden bir daha haber alınamadığını söyledi. Dişli, oğlunun bulunması için anne Duri Yaman'ın Uludere Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurduğunu, fakat açılan dosyanın delil yetersizliğiyle kapatıldığını kaydetti.

Dişli, Ahmet Yaman'ın kaybedilmesinden Uludere ilçe Jandarma Komutanlığı, Şırnak İl Jandarma Komutanlığı ile dönemin Cumhurbakanı Süleyman Demirel, Başbakanı Tansu Çiller, İçişleri Bakanı Nihat Menteşe ve MGK'nın sorumlu olduğunu söyledi. Tüm sorumluları içeren adil bir yargılama yapılmasını isteyerek "Ahmet Yaman davasında cezasızlığa son, adalet istiyoruz" dedi. (ETHA)