Kürt sorunun çözümü ve demokratikleşme talebi içeren, aralarında CHP’li, BDP’li, eski TİP’li ve DEP’li siyasetçilerin de yer aldığı bir grup aydın tarafından kaleme alınan ‘barış için özgürlük, demokrasi’ bildirisi CHP’de tartışma yarattı.

CHP’nin ‘ulusalcıları’ olarak nitelenen milletvekilleri, 111 imzalı bildiriye CHP’lilerin de imza koymasına ‘parti ilkelerine aykırı’ gerekçesiyle karşı çıktı. İmza atan CHP’liler ise bildiride dile getirilenlerin partinin seçim bildirgesinde de yer alan konular olduğunu vurguladı.

Bildiri, kamuoyunda ‘barış süreci’ olarak bilinen görüşmeleri, Kürt sorununun çözümünün askeri yöntemlerle değil siyasi yöntemlerle sağlanabileceğinin anlaşılması açısından önemli bir adım olarak niteliyor.

Bildiride, “Bu süreç Türkiye için hayati bir imkandır. İlan edilen çatışmasızlık kararı ve silahların bırakılması niyeti Kürt sorununun artık tüm boyutları ile demokratik ve sivil bir şekilde tartışılmasının önünü açmıştır” denilirken, bir yandan da ‘etnisite temelli olmayan bir yurttaşlık tanımı’nın da önemine dikkat çekildi.

İMZALAYAN CHP'LİLER

Bildiriyi imzalayanlar arasında CHP’den, Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu; milletvekilleri, Alaattin Yüksel, Aykan Erdemir, Ayşe Danişoğlu, Binnaz Toprak, Hülya Güven, Hüseyin Aygün, İlhan Cihaner, Kadir Gökmen Öğüt, Melda Onur, Mustafa Moroğlu, Nurettin Demir, Rıza Türmen, Sena Kaleli, Veli Ağbaba; PM üyeleri, Burhan Şenatalar, Ercan Karakaş, Fikri Sağlar, Gülseren Onanç ile Gençlik Kolları Genel Başkanı İrfan İnanç Yıldız, İstanbul İl Başkan Yardımcıları Zeynep Altıok ve Canan Kaftancıoğlu, eski İstanbul İl Gençlik kolları Başkanı Barış Antik de yer aldı.

ULUSALCILAR TEPKİLİ

Radikal'den Miray Çimen'in haberine göre, imzacı CHP’liler parti içinde de tartışma yarattı. CHP’nin ‘ulusalcı’ kanadında yer alan milletvekilleri, bildiriyi “BDP-PKK-AKP tezlerine destek” olarak niteleyerek, etnisite temelli olmayan yurttaşlık tanımından kastedilenin ise 'anayasadan Türk vatandaşlığı kavramını çıkararak Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını getirmek olduğunu' kaydettiler. Ulusalcılar, bunun ise CHP’nin anayasal politikalarına ters olduğunu savundular.

Ulusalcı kanatta yer alan Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz, Radikal’e yaptığı açıklamada, bildiriye imza atanların çok doğru yaptıklarını düşünmediğini söyledi. Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Çünkü arkadaşlarımız PM üyesi ve milletvekili konumundalar. PM’de ve Meclis Grubu’nda dile getirmeyip bu şekilde farklı birşey öne sürmeleri öncelikle parti hukuku açısından uygun değil. Ayrıca Genel Başkanımızın son dönemde yaptığı açıklamalarla da ve parti program, ilkeleriyle de çok uygun değil. Onun için arkadaşlarımızın hem usulden hem de esastan hatalı bir girişimi olarak görüyorum. Örneğin; yerelleşme adı altında Bölge Meclisleri’ne kadar gidebilecek bir yaklaşım biçimi var arkadaşlarımızın. Bu üniter devlet ilkesine aykırı bir yaklaşım. Biz hiçbir etnisitenin ön plana çıkartılmasını istemiyoruz ama Türk Milleti ve Türk Vatandaşlığı, Türkiye’deki tüm etnik kimlikleri içinde barındıran ve ırkçı bir yaklaşım olmadığını düşünüyoruz biz. Bu yaklaşıma da aykırı.”

PARTİ SÖZCÜSÜNDEN TEPKİ

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve parti sözcüsü Haluk Koç da tepki gösterenler arasında yer aldı. Koç dün MYK devam ederken yaptığı basın toplantısında sorular üzerine, “Burada 20 kişilik temsili bir grubun değil Sayın Genel Başkanımızın da altını özenle çizdiği, kırmızı çizgilerimizi özenle vurguladığı çerçevede CHP’nin tüm milletvekilleri, yöneticileri, örgüt yapısı Cuma günü açıklanan çerçevede bu sürecin destekçisi olacaktır” dedi. Koç, bildiriyi medya aracılığıyla öğrendiğini vurgulayarak, “Hiç kimse barışa, çözüme karşı değil. Sadece perdenin önü ve arkasını ayırt etmemiz gerekiyor. Biz Cuma günü bir bildiriyi sunacağız. Partinin bildirisi bizim için yönlendirci, belirleyici ve siyasi belgesidir” diye konuştu.

İMZACILAR: TEPKİ DEĞİL TEŞEKKÜR ALDIK

Bildiride imzası olan ve Radikal’e konuşan CHP’liler ise olumsuz tepki almadıklarını, hatta olumlu tepkiler ile karşılaştıklarını söyledi.

Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu veya herhangi bir partiliden konu hakkında tepki almadığını belirterek, “Beni rahatsız eden sanki diğer arkadaşlar böyle düşünmüyormuş da biz düşünüyormuşuz gibi olması. Genel Başkan’ın açıkladığı 16 maddeyi de içeren bir metin. Ama haberlerde 'sol kanat' diye yazılmış. Bu partiyi ayırıcı değil, bir demokrasi metni. 2011 seçim bildirgesinde yer alan bir şey. Sanki partinin bir tarafı istiyormuş gibi haberler çıkması beni rahatsız etti” dedi.

Bildiride imzası bulunan İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel ise partinin tabanından, “CHP’nin böyle olması lazım” gerekçesiyle teşekkür aldığını belirtti.

'VATANDAŞLIK TANIMINA VURGU YOK'

Denizli Milletvekili İlhan Cihaner de konu hakkında kendisine bir tepki gelmediğinin altını çizerek, “En çok bedel ödemiş, bu konuda en çok somut şey yapmış Türkiye solunun, sosyalistlerinin, sosyal demokratlarının Kürt sorununun çözümünün nasıl olması gerektiğine dair çok genel bir çerçeve” dedi.

“Bu kadar geniş bir kesimin imza attığı bir metinde herkesin modamot tüm cümlelere katılmasını beklemek doğru değil ama ana hattı çok doğru bulduğum için ben de imzaladım” diyen Cihaner, şunları söyledi, “Tamamen Türkiye’nin kalıcı bir şekilde Kürt sorununu ortadan kaldıracak, kalıcı, sahici, gerçek bir arada yaşama iradesinin, kalıcı, sahici, gerçek bir barışa evrilmesi için soldan bir bakıştı. Başka bir anlamı yok. Metnin içinde ben vatandaşlık tanımıyla ilgili herhangi bir vurgu da görmedim. Orada CHP’nin felsefesiyle çelişen herhangi bir şey de. Eğer partimizin, programı, seçim bildirgesi dikkatli incelenirse onunla çelişen herhangi bir belirleme de yok. Metnin bazı CHP’liler tarafından imzanlanmış bir metin olması dışında, CHP’yi bağlayan bir tarafı yok. İmzacılarını bağlar, imzacılarının fikirleridir onlar.”

'İÇERİĞİNİ BENİMSİYORUM'

PM üyesi Burhan Şenatalar ise metni benimsediği için imzaladığının altını çizerek, “İçeriğini kesinlikle benimsiyorum ve doğru birşey yaptığıma da inanıyorum. ‘CHP’nin pozisyonuna da aykırı’ diyen varsa dikkatsiz okumuş demektir” dedi. Şenatalar, bildiriyi imzaladığı için birkaç kişiden olumlu tepki aldığını da sözlerine ekledi.

'BARIŞ, SÜRECİN BAŞLANGICI'

PM Üyesi Gülseren Onanç ise, “Bu benim de bir süredir savunduğum bir şey. Barış süreci işin sadece başlangıcı. Sürdürülebilir barış için demokrasiye ihtiyaç var. Bu metinde bizim yakın çalıştığımız arkadaşlarımız tarafından kaleme alındı. Bizim dilimiz ve çizgimizde. O nedenle buna dikkat çekmek ve bu mesajı bütün parlamentonun alması gerektiğine inandığım için imza attım” diye konuştu.