Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, yerel seçimler, ittifak arayışları, ekonomik kriz ve Meclis Genel Kurulu'nda görüşülecek olan 2019 Merkezi Yönetim Bütçesi'ni değerlendirdi.

AİHM’in Selahattin Demirtaş'ın tahliyesi yönünde verdiği kararı değerlendiren Bekaroğlu, “AİHM kararları anayasa gereği Türkiye'yi bağlar. 'Bizi bağlamaz' şeklindeki efelenmeleri ve Erdoğan'ın ergen çıkışlarını çok gördük. Daha sonrasında hep geri adım attı. Dolayısıyla ben bunu ciddiye almıyorum. Bir şekilde geri adım atar, çünkü Türkiye AİHM'in üyesidir ve AİHM kararlarını uygulamak zorundalar” ifadelerini kullandı.

31 Mart seçimlerinden sonra hükümetin görülmemiş ağırlıkta bir IMF programı uygulayacağını savunan Bekaroğlu, “Muhalefet Ankara, İstanbul gibi yerleri alırsa Erdoğan'ın devam etmesi zor olacak” dedi.

Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi de olan Bekaroğlu, “tek adam bütçesi” tanımını yaparak, “Bütün yetki Cumhurbaşkanı’na verildi. Yeni sistem yürürlüğe girdiğinden bu yana en net gösteren belge 2019 Merkezi Yönetim Bütçesi'dir. Her şeyi tek kişi yapacak” dedi.

‘BÜTÇE BÜYÜK AÇIK VERECEK’

Mezopotamya’dan Diren Yurtsever’in haberine göre, bütçenin büyük bir açık vereceğini savunan Bekaroğlu, şu değerlendirmede bulundu:

“Bütçe, ekonomik kriz bütçesidir. Bu bütçe borç ödeme bütçesidir. Her tarafta krizle baş etmeye çalışan bir bütçe; borç ödeme bütçesidir. Mesela biz her bütçede hükümeti başlangıç ödeneklerinin yüzde 1’i kadar borçlanma konusunda yetki verirdik. Bu hep böyle olurdu. Yüzde 1’i hiçbir zaman geçmez. Bu bütçede başlangıç ödenekleri 960 milyar TL civarındadır. Bu yılki Bütçe Kanunu’nda bu yetki başlangıç ödeneklerinin yüzde 3’ü oldu. Yani hükümet 2019’da başlangıç ödeneğinin yüzde 3’ü kadar borçlanabilecek. Bu bütçe normalde 80 milyar TL civarında açık verecek bir bütçe, ama yüzde 3'üne kadar borçlandığı zaman, bütçe açığına 30 milyar daha buradan eklenecek. 110-120 milyar TL açık verecek bir bütçe.”

'GELİR HANESİ ASLA TUTMAYACAK'

Bütçenin gelir rakamlarının tutmayacağını belirten Bekaroğlu, nedenlerini ise şöyle açıkladı:

“Vergi gelirleri gerçekleşmeyecek. Bunun da üç sebebi var. Birincisi, kriz yaşanıyor; insanlar vergi ödeyemeyecekler, tahakkuk edecek ama ödeyemeyecekler krizden dolayı. İkincisi, güven yok; yarın ne olacağı belli değil. Üçüncüsü ise AKP'nin baştan beri yaptığı bir yanlıştan dolayı vergiler toplanmayacak. Bu yanlış da sürekli vergi borç yapılandırılmasına gidilmesidir. Bu nedenle bu bütçenin gelir hanesi asla ve asla tutmayacak ve büyük bir açık verecek.”

'NEGATİF BÜYÜMELER DEVAM EDECEK'

Yatırımların olmadığını ifade eden Bekaroğlu, birçok yatırımın Yeni Ekonomi Programı ile ya durdurulduğunu ya da yavaşlatıldığını ifade etti.

Bekaroğlu, “AKP hükümetleri döneminde bütçe başlangıç ödenekleri oranladığımız zaman en az yatırımın yapıldığı yıldır. Yatırım konusunda çok ciddi kriz var. Ekonomiyi küçülten bir bütçe. Zaten Yeni Ekonomi Programı’ndaki hedefler buraya yansımıştır. Enflasyon hedefi, istihdam hedefi hepsi problemlidir, büyüme hedefi düşmüştür. Gerçekleşmesi mümkün değil. Negatif büyümeler gelmeye devam edecek” şeklinde konuştu.

'IMF PROGRAMI UYGULAYACAKLAR'

Bütçenin IMF ile resmi bir anlaşma yapılmadan bir IMF programı olduğuna işaret eden Bekaroğlu, şunları kaydetti:

“Sosyal halkların kısıtlanması, yatırımların kısıtlanması gibi. IMF ile resmi bir anlaşma yok ama bir IMF anlaşması olmuş da tedbirleri uyguluyormuş gibi bir bütçe bu bütçe. Seçim olduğu için sesini çıkarmayacaklar ama 31 Mart'tan sonra ciddi bir IMF programı uygulayacaklar. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde görülmemiş ağırlıkta bir IMF programı uygulayacak hükümet. Bu programı uygulayacaklar ki uluslararası kreditörlerden, finansörlerden borç almaya devam edebilsinler. Türkiye'nin 470 milyar dolara yakın bir borcu var. Bunun 200 milyar doları kısa vadelidir, yani bir sene içinde ödenmesi gerekiyor. Türkiye bu parayı bulmak zorundadır. Bu parayı bulabilmesi için de faizleri yükseltecekler. Ayrıca bu paraları geri alabilecekleri şartların oluşturulmasını isteyecekler. Yani kemer sıkma politikaları talep edecekler, geniş halk kesimlerinden kesilip borç ve faizinin ödeneceği tedbirleri alacaklar.”

'MİLLETİN NASIL SOYULDUĞUNU ANLATTIK'

Bekaroğlu, bütçenin toplumdan saklandığını belirterek, şöyle devam etti:

“Devletin bürokrasisi çökmüş durumda. Sorduğumuz sorulara yanıtlar alamadık. Hiçbir şey tartışılmıyor, kelimesi, virgülü değişmeden bütçe geçiyor. Ama pes etmemek gerekiyor ve Türkiye'yi olan bitenden haberdar etmek gerekiyor. Bu bütçe de oynanan en büyük oyun, Türkiye'nin gündemi bir şekilde işgal edilerek bütçe görüşmeleri gözden kaçırıldı. Milletin nasıl soyulduğunu tek tek anlattık. Cumhuriyet döneminde yapılan yatırımları, 75 milyar dolara satmışlar. 150 milyar dolar civarında olan borcu 470 milyar dolara çıkarmışlar. 500 milyar doların üzerinde cari açık vermişler. Bunlar yetmemiş gelecek kuşakların ödeyeceği vergileri, kamu özel ortaklığı diye satmışlar. Burada 350 milyar dolar garanti vermişler.  Türkiye'nin geçmişini satmışlar, bugününü vermişler, geleceğini de satmışlar. Bunun bilinmesini istemiyorlar. Her gün suni tartışmalar çıkardılar, Türkçe ezan, Diyanet Başkanı’nın Kadir Mısıroğlu ziyareti gibi tartışmalarla gündem işgal edildi. Genel Kurul’da da böyle yapacaklar ama geri adım atmak yok güçlü muhalefet etmeye devam edeceğiz.”

‘ERDOĞAN DEVAM ETMESİ ZOR'

Ekonomik krizin gölgesinde gerçekleşecek yerel seçimlerin önemine değinen Bekaroğlu, ekonomik krizin giderek derinleştiğini ve bunun özellikle seçimlerde AKP'ye oy kaybettireceğini savundu.

Bekaroğlu, şunları ekledi:

“AK Parti'nin gerçek anlamda geri dönüşsüz bir düşüşe geçebileceği bir seçim. Muhalefet Ankara, İstanbul gibi yerleri alırsa Erdoğan'ın devam etmesi zor olacak. Şu anda bütün anketlerde AKP'nin oylarının düştüğü görülüyor. Bu nedenle AK Parti aday profillerinin değiştirdi. Tabi ekonomideki göstergeler de önemli. Seçime doğru giderken, ekonomideki göstergeleri iyi tutmak için bir sürü müdahalelerde bulunuyorlar. Ama çarşıya, pazara baskı yaparak, soğan depolarını basarak ekonomi düzeltilemez, enflasyon düşürülemez. Esnaf kan ağlıyor.”

AKP-MHP DIŞINDAKİ PARTİLER

AKP'nin İstanbul adaylığı için adı geçen Meclis Başkanı Binali Yıldırım'ın CHP açısından kolay bir rakip olduğunu ifade eden Bekaroğlu, “İstanbul’u Binali Yıldırım'dan başka kimse alamayacak pozisyonuna düşmüşlerse iyi durumda değiller” dedi.

Muhalefetin işbirliği arayışları ile ittifak meselesini de değerlendiren Bekaroğlu şunları söyledi:

“Bu tip seçimlerde yani kazanabilecek iki adayın öne çıktığı seçimlerde, seçmen zaten sandıkta ittifakını yapıyor. Ya sevdiği adaya yani kendi partisinden olmasa bile kendine daha yakın bulduğu adayın yanında yer alıyor ya da sevmediğinin karşısındaki adayı destekliyor. Genel Başkan, İyi Parti, Saadet Partisi ve Ahmet Türk ile görüştü. Bu görüşmeler iyi niyet görüşmeleridir, bu görüşmelerden resmi bir ittifak çıkmamıştır. Buna gerek de yoktur. Bu görüşmelerde seçmene şu mesaj veriliyor; AK Parti ve MHP dışındaki partiler birlikte hareket etmeli. Doğru olan da budur. Benim siyasetçi olarak tespitim, AK Parti-MHP dışındaki partilerin seçmenleri sandıkta birlikte hareket edecekler.”

'TÜRKİYE AİHM KARARLARINA UYMALI'

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) HDP'nin tutuklu eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın tahliyesi yönünde verdiği kararı değerlendiren Bekaroğlu, “AİHM kararları anayasa gereği Türkiye'yi bağlar. 'Bizi bağlamaz' şeklindeki efelenmeleri ve Erdoğan'ın ergen çıkışlarını çok gördük. Daha sonrasında hep geri adım attı. Dolayısıyla ben bunu ciddiye almıyorum. Bir şekilde geri adım atar, çünkü Türkiye AİHM'in üyesidir ve AİHM kararlarını uygulamak zorundalar. Böyle bir şey yaparsanız daha sonra daha büyük bedel ödüyorsunuz. Brunson krizi gibi. Türkiye bedel ödedi. Bağımsız mahkemeler var demiyorlar mı? Bağımsız mahkemeler varsa bu kararı verecek olan mahkemedir, Sayın Tayyip Erdoğan değildir” dedi.

Kaynak: Mezopotamya Ajansı