CHP Grup Başkanvekili Bülent Tezcan referandum sonuçlarına ilişkin basın açıklaması yaptı. Tezcan, referandumda oyların 'gizli sayıldığı' iddiasında bulundu. Tezcan, Milleti hukuk ekseninde rahatlatacak tek bir karar vardır; seçimin, Yüksek Seçim Kurulu tarafından iptal edilmesidir' diye konuştu. Referandumun iptali için AYM'ye gideceklerini de açıkladı.

Bugün basın açıklaması yapan CHP Grup Başkanvekili Bülent Tezcan YSK'nın açık oy sayımı kuralını çiğnediğini söyledi.

Tezcan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

İçişleri Bakanı, vatandaşların sandık alanında bulunamayacağını söylemiştir. Ama temsilcimiz YSK'ya bakanlığın böyle bir yetkisinin olmadığını ve sayımın vatandaşlara açık olması gerektiğinin anayasal hak olduğunu söylemiştir. YSK, bakanın açıklamasına gülüp geçmiştir. Ancak sayım başladığı andan itibaren Türkiye'nin her yerinden gizli sayım yapıldığı ve vatandaşların sayım alanlarına izlemek için sokulmadığı şikayetleri gelmiştir.

19 ayrı şikayeti size gösterebilirim. YSK'ya itirazlar da bulunduk. Saat 17.21 itibarıyla şimdi burada gördüğünüz kısa mesajla YSK tarafından seçim kurullarına gönderilmiştir; sayım döküm işlemlerini siyasi parti müşahitlerinin ve o sandıkta yer alan seçmenlerin izlemesi gerekmektedir. Doğu ve Güneydoğu sandıkları 16.00'da açıldı. Bu mesaj gittiğinde 1 saat olmuş, sayım bitmişti. Bunlar özellikle 2017 anayasa referandumunun tarihin yeniden tekekrür ettiği bir referandumdur. Bu referandum açık oy, gizli sayım ilkesinin uygulandığı sopalı seçim olarak tarihte kara leke olacaktır.

YSK, güvenli bir seçim yapamamıştır, yaptırmamıştır. YSK'nın görevi seçimlerin yargı gözetim ve denetimi altında yapılmasını güvence altına almaktır. YSK, referandumun iktidar gözetimi altında yapılmasının aracı olmuştur. Kampanya döneminde medya denetimini sağlayan, seçim kanunu değişikliğini OHAL'le yapılan seçim kanunu değişikliğini YSK, anayasanın 67. maddesine rağmen yürürlükte kabul etmiştir. Tansiyonu düşürecek tek şeyin referandumun geçersiz sayılması olduğunu belirten Tezcan, referandumla ilgili şikayetlerini Anayasa Mahkemesi'ne götüreceklerini, gerekirse de konuyu AİHM'e taşıyacaklarını belirtti.