“Yeni anayasa” açıklamasının taktiksel olduğu uyarısında bulunan Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nun eski üyesi CHP’li Atilla Kart, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “tek adam rejimine” meşruiyet sağlamayı amaçladığını söyledi.

2011 yılında Meclis’te grubu bulunan AK Parti, MHP, CHP ve BDP’nin ortaklaşmasıyla, Anayasa Uzlaşma Komisyonu kuruldu. 2011-1013 yıllarını kapsayan ve 26 ay boyunca aktif çalışan komisyonda, 4 partinin 60 madde de uzlaşı sağlamasına rağmen çalışmalar tamamlanmadan rafa kaldırıldı.

Dönemin Meclis Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyesi CHP’li Atilla Kart, Erdoğan’ın “yeni anayasa” çıkışını konjonktürel olarak gündeme getirilmiş bir söylem olarak değerlendirdi.

'MUTABAKATTAN KAYGI DUYULDU'

Kart, “Ben 14 yıllık milletvekilliğim dönemimde, gerçek anlamda müzakerenin yapıldığını o komisyonda gördüm. Komisyondayken eşit temsil söz konusu olduğu için orada 2 yıl içinde özellikle temel hak ve özgürlükler konusunda ciddi mesafe alındı. Kamuoyu genellikle 60 madde diye konuşuyor ama dört partinin uzlaştığı madde sayısı 99-100 seviyesindedir. Çünkü müzakere, eşit temsil vardı ve çoğunluk dayatması yoktu. Ama diğer 3 partinin demokrasinin temel ilkeleri kapsamında belirli bir mutabakatı sağlamasından kaygı duyan AKP, doğrudan Recep Tayyip Erdoğan eliyle 2013 yılı sonunda fiilen o komisyon lağvetti” dedi.

'BİR TAKTİK ANLAYIŞTIR'

Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre, dönemin Meclis Başkanı Cemil Çiçek’in aynı zamanda Komisyon Başkanı olduğunu hatırlatan Kart, şöyle konuştu:

“Sayın Çiçek’in siyasi parti genel başkanlarına gönderdiği resmi yazışmaya CHP, MHP ve BDP cevap verdi ama AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan cevap vermedi. Yani kendisini TBMM’nin üstünde gören bir sakat demokrasi anlayışından bahsediyorum. Böylesine sakat bir demokrasi anlayışının demokratik bir anayasa yapması söz konusu olamaz. MHP ile kapalı kapılar ardından bir takım görüşmelerin olduğu ve bunun üzerine bir anayasanın gündeme getirilmek istendiğini biliyoruz. Şunu kaygıyla gözlemliyorum: Türkiye’de mevcut kutuplaşma ortamını daha da tırmandırmayı amaçlayan ve gündemi bu sebeple de meşgul etmek isteyen bir taktik anlayıştır. Stratejik olmaktan uzak çünkü stratejide de belirli bir planlama vardır. Ama bu bir strateji bile değil.”

'BİR GENEL AFFIN ŞARTLARINI YARATIYOR'

“Yeni anayasa” açıklamasına muhalefetin temkinli yaklaşması uyarısında bulunan Kart, şöyle devam etti:

 “Muhalefetin bu noktada dikkatli, duyarlı olması gerekiyor. Araya 3-4 tane havuç madde konulacaktır. Bu maddelerin dışında kritik 3-4 konu gündeme getirilerek CHP, İYİ Parti ve HDP’nin bir şekilde çatışmasını, tartışmasını yaratacak. Böyle bir zeminin yaratılacağını göreceğiz. Yine bunun devamında laiklik ilkesinin zaten fiilen içi boşaltılmış durumda ama anayasal anlamda da içinin boşaltma girişiminin bulunacağını göreceğiz. Bunun dışında geçmişe yönelik olarak özellikle AKP’nin yönetim kademesinin cezasızlık muafiyetini yaratacak bir takım girişimlerinin de olduğunu göreceğiz. Türkiye’de aslında Sayın Recep Tayyip Erdoğan 2023’e giderken, bir genel affın şartlarını yaratıyor. 19 yıllık AKP iktidarında o kadar büyük mağduriyetler, büyük haksızlıklar yaratıldı ki devletin anayasal kurumları öylesine tahrip edildi ki toplumun her kesimi bu haksızlıklardan dolayı mağdur konumunda. Bu anlamda toplumun çok farklı kesimlerinde çok farklı gerekçelerle bir genel af beklentisi yaratıldı ve o genel aftan en çok Sayın Erdoğan ve etrafındaki bir zümrenin yararlanma ihtiyacı var. Böylesine kompleks arayışların olduğu bir dönemdeyiz."