CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, sosyal medya hesabından 'sınır namustur' pankartını paylaştıktan sonra kendisine yöneltilen eleştirilere yönelik bir yanıt yazısı kaleme aldı.

"Küçücük de olsa zihinlerde oluşmuş ezberlere yönelik bir soru işareti yaratabilirsem ne mutlu bana" ifadesini kullanan Kaftancıoğlu, "Sınırlarımızın güvenli hale getirilmesiyle ilgili bir siyasi anlayışın dışavurumudur. Böylesi bir dönemde karşı çıkılması gereken ve hepimize sorumluluk yükleyen şeylerden biri de “namus”u büründürüldüğü cinsiyetçi kılıfından çıkarıp yeniden özüne döndürmek, tam da kavramın gerçek anlamıyla kullanılmasını sağlamak olmalıdır" dedi.

Kaftancıoğlu'nun Cumhuriyet'te yazdığı 'Namus belası' başlıklı yazısından bir bölüm şöyle:

Çokça yazıldı, çizildi, tartışıldı ve hatta saldırıldı.

Eleştiriyi ayrı tutuyorum çünkü kıymetli, öğretici kimi zaman da siyasetçiye evet böylesi daha doğru olurmuş dedirten, konuyu doğru yerden ele aldığımızda eleştiri de doğru bir noktadan gelirse dönüştürücü olabiliyor. Bu nedenle yazacaklarım eleştirilere yanıttan ziyade konuyu bana göre yanlış bir planda tartışan -hatta saldıranlara- farklı bir perspektif sunma ekseninde olacak.

Sınırlarımız kevgire dönmüş durumda, yol geçen hanı gibi. Sınır güvenliği kalmamış. Halka yalan söyleniyor. Gizli kapaklı anlaşmalarla devletin ciddiyeti, inanılırlığı ve güvenilirliği zedelendi.

Böylesi bir dönemde karşı çıkılması gereken ve hepimize sorumluluk yükleyen şeylerden biri de “namus”u büründürüldüğü cinsiyetçi kılıfından çıkarıp yeniden özüne döndürmek, tam da kavramın gerçek anlamıyla kullanılmasını sağlamak olmalıdır.

Bu bağlamda bakıldığında “sınır namustur” vurgusu cinsiyetçi bir ifade olmaktan ziyade, sınırlarımızın güvenli hale getirilmesiyle ilgili bir siyasi anlayışın dışavurumudur. Yukarıda da anlatmaya çalıştığım üzere cinsiyet cenderesinin dışına çıkarmaya, özüne geri döndürmeye yönelik bir ifade olarak da düşünülebilir. Bu açıdan eleştirenlerin bir kez daha düşünmelerini isterim.

Yazının muradı namus kelimesi üzerinden bir polemik yaratmak değil, toplumun, insanlar arası ilişkinin ve elbette siyaset kurumunun namuslu, güvenilir hale getirilmesine katkı sunma çabasıdır.

Küçücük de olsa zihinlerde oluşmuş ezberlere yönelik bir soru işareti yaratabilirsem ne mutlu bana.

Yazının tamamı burada.