Mahmut Hamsici / BBC Türkçe

Türkiye'de yaşayan Caferiler Aşura günü törenleri için bugün İstanbul Halkalı'da biraraya geldi. BBC Türkçe'ye konuşan Caferi lideri Selahattin Özgündüz, Caferilerin ayrımcılığa uğramasının sürdüğünü, Suruç ve Ankara'daki bombalı saldırılar ardından kaygılarının arttığını belirtti.

Özgündüz'e göre kutuplaşan ve gerilen ülkede normalleşme için tek parti hükümeti kurulmamalı.

Türkiye'de Caferilerin ayrımcılık konusunda ne hissettiklerine dair sorusu üzerine Özgündüz, "Tabii ki. Uğruyoruz. Ülkenin gidişatına tam etki edebilecek durumda olmadığımız için tabiri caizse bir takım şeylere de göz yumuyoruz. İkicisi, milli birlik, vatan, toprak bütünlüğü, devletin bekası önceliğimizdir. Bu yönetim yanlış olsa da ben devlete düşman olmam"

‘BANA BİR CAFERİ VALİ, KAYMAKAM GÖSTERİN…’

İddia edilen ayrımcılığın nasıl gerçekleştiğiyle ilgili Özgündüz, Türkiye'de bürokrasi içinde Caferilere yer verilmemesini örnek göstererek "Caferi olsun, Alevi olsun bürokrasideki memurlar yavaş yavaş elendi, alt tabakalara itildi. Mesela bana bir tane Caferi vali gösterin, kaymakam gösterin" diyerek yanıt veriyor.

Türkiye'de yüzde 5'e yakın bir nüfusu temsil ettiklerini söyleyen Caferi lideri Selahattin Özgündüz,"Bu ülkede yüzde beşe yakın bir nüfusu temsil ediyoruz. Bu demektir ki 80 vilayetten dört vilayette valimiz olması gerekiyor. Aleviler yüzde 25-30'u temsil ediyor. Esad'a zalim diyorsunuz ama Esad'ın kabinesinin tamamı Sünnidir" diyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Başbakanlığı döneminde Aşura merasimine katılması veya Alevi çalıştaylarının ayrımcılığa uğrama duygusuna herhangi bir etki edip etmediğine dair ise şu yorumu yaptı Özgündüz:

"Ama hepsi yalancıktan oldu. Kürt açılımı da yalancıktan oldu. Somut ne oldu? Aleviliği konuşmaktan bahsediyorlar. Bunların hepsi zaten AB'ye girme sürecinde zaten başlamıştı. Eğer diğer partiler olmuş olsaydı şimdiye kadar birçok haklar alınmıştı. O çalıştaylardan sonra bakan istedi, ders kitaplarına Alevilikle, Caferilikle ilgili bilgiler koyacağız dediler, 200 sayfa bilgi gönderdik. Ama hiçbir şey değişmedi. Cemevleri hala ibadethane olarak kabul edilmiyor."

'GÜVENLİK KAYGILARIMIZ ARTTI'

Caferi lider Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ve hükümet üyelerinin Alevi, Caferilere yönelik söylemlerini eleştirdi ve "Cumhurbaşkanımız, Başbakanlığı döneminden bu yana Sünnileri partisinde bloke edip partisini sürekli iktidar yapmayı arzu etti. 'Sünni vatandaşlarımız Reyhanlı'da öldü' dendi. Velev ki Alevi bile öldürse sen suçluyu ararsın, sen mezhebinle, diniyle ilgilenmezsin" diyerek tepkisini dile getirdi.

Son dönemde camilerine yönelik üç saldırı gerçekleştirildiğini söyleyen Özgündüz, Suruç ve Ankara'daki bombalı saldırılar ardından kaygılarının arttığını belirtti:

"Üç camimize saldırı oldu. Bu Muharrem ayında ne olacak bilmiyoruz. Bir şey olabilir mi diye kaygılıyz. Bu psikopatlar, barış istemek için oraya gelene kıyabiliyorsa Aşura'ya hayli hayli saldırır, Muharrem törenlerine hayli hayli saldırır. Onların faili bulunabildi mi, bulunamadı. Veya Güneydoğu'da cinayet işleyen buranın Hizbullah'ı ne oldu? Hepsi ,hepsi  serbest."

"Yalnız bizim toplum tabiri caizse İmam Hüseyin'in kültürüyle yetiştği için vakur karşılıyor. Ama nasıl hiç kaygımız yok diyeyim. Adam eti yiyen insanlar benim ülkemde eğitiliyor. Bizi kaygılandıran teröristten ziyade hükümetimizin beyanatıdır."

'GERİLİM GEVŞETİLMELİ’    

Seçimlerle ilgili görüşlerini sorduğumuz Özgündüz, tabanlarından farklı partilere oy gideceğini söyledi ve kendi kişisel beklentisinin ise AKP-CHP koalisyonu olduğunu ve bunun normallaşmenin şartı olduğunu belirtti:

"Bu gerilimi gevşetecek, özellikle CHP ve AK Parti arasında bir koalisyona ihtiyaç var. Velev ki AK Parti veya CHP tek başına iktidar olma durumunda olsa bile böyle bir koalisyona ihtiyaç var. Devlet aygıtının partiye göre değil kanunlara göre şekillenmesi gerekli. Halk arasında da bu durumda iklim hemen normalleşir. Tek parti iktidarını istemiyorum. Ülkenin ve bölgenin şifreleriyle oynadılar, ülke normalleşmeye dönmek zorunda."