HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, yüz binlerce insanın katıldığı Diyarbakır Newroz kutlamasına katıldı.

Buldan, “Biz bir barış partisiyiz. Savaş kolaydır ama barış yürek ister, cesaret ister. Bizde de, halkımızda da hem yürek hem de cesaret var. Buradan bir kez daha görüyoruz ki Amed halkında yürek de var cesaret de var. Bu ülkeyi karanlığın esiri yapmalarına asla izin vermeyeceğiz. Newroz ateşi bu karanlığı aydınlatacak, bunu biliyoruz. Şu unutulmasın: Amed Meydanı milyonların şahitliğinde büyük barış projesine bir gün mutlaka yine tanıklık edecek ve barışı mutlaka gerçekleştirecektir! Sizlere güveniyoruz, inanıyoruz. Barışa, demokrasiye, özgürlüklere olan inancımızla birlikte Newroz’un dünya halklarına kutlu olmasını diliyoruz. Mutlaka kazanacağız, mutlaka kazanacağız, mutlaka kazanacağız” dedi.

Mitinge katılan yüz binlerce insan sık sık açlık grevi direnişçilerine destek veren slogan atarak, tecridin kaldırılmasını istedi.

Burada konuşan Buldan, şunları söyledi: 

Merhaba Amed, merhaba dayikên birûmet, merhaba jinên delal ciwanên jêhatî, hevalên kedkar, merhaba mêvanên rêzdar. Gelê me yê ezîz. Newroza pîroz be!

Sevgili halkımız, sevgili kadınlar, sevgili gençler, yurt içinden yurt dışından Newroz’u kutlamak için Amed’e gelen sevgili misafirler, hepinizi saygı ve sevgi ile selamlıyorum. 

Selam olsun, Leyla’ya, Sebahat’a, Selma’ya, Nasır’a…

Ben buradan, bu görkemli alandan, dünyanın dört bir tarafındaki bütün Kürtlerin Newroz’unu kutluyorum. Tüm Kürtlere, dünya halklarına ve Orta Doğu halklarına selam olsun, buradan sesimizin ulaştığı bütün dostlara, yoldaşlara selam olsun!

Selam olsun Selahattin Demirtaş’a, selam olsun Figen Yüksekdağ’a, selam olsun Gültan Kışanak’a, İdris Baluken’e, selam olsun Sırrı Süreyya Önder’e, selam olsun zulme karşı direnenlere! Kawa’nın direnişinden alev alan Newroz ateşi Leyla’nın direnişiyle ve onun yoldaşlarının direnişiyle harlanıyor, direniyor.

Selam olsun bugün 134 gündür bedenini açlığa yatıran sevgili Leyla Güven’e. Selam olsun Nasır Yağız’a, Sebahat Tuncel’e, Selma Irmak’a, selam olsun zindanlarda ve dışarıda bedenlerini açlığa yatıran bütün yoldaşlarımıza.

Bu Newroz sizin Newroz’unuzdur. Büyüttüğünüz Newroz ateşi bu güne umut geleceğe ışıktır. Yaşatmak için kendi yaşamını feda eden Zülküf Gezen’in anısı önünde saygıyla minnetle eğiliyorum. Zülküf Gezen’e, Kemal Kurkut’a, Mazlum Doğan’a milyonların önünde sözümüzdür: Yaşam kazanacak, çözüm kazanacak, barış kazanacak.

‘YOLDAŞLARIMIZIN TALEBİ BİZİM TALEBİMİZDİR, ONLARI YAŞATMAK BOYNUMUZUN BORCUDUR’

Bugün açlık grevindeki arkadaşlarımızın, yoldaşlarımızın sesini işitmeyenler duyun artık bu sesi, duyun bu çığlığı! Bugün bu meydanda, bu haklı talebe milyonlar ses veriyor. Milyonlar, dünyanın dört bir yanında bu sesi yükseltiyor. Tekrar söylüyoruz, yoldaşlarımızın talebi, bizim talebimizdir. Onları yaşatmak boynumuzun borcudur. Bu borç ve görev hepimizin omuzlarındadır.

‘6 YIL ÖNCE BU MEYDANDA MİLYONLARIN ŞAHİTLİĞİNDE ÖCALAN’IN ÇÖZÜM MEKTUBUNU OKUDUK’

Amed bir kez daha tarih yazıyor. Amed bir kez daha tarihe tanıklık ediyor. 6 yıl önce Sayın Öcalan’ın mektubunu yine bu meydanda ben okumuştum. 6 yıl önce, bu meydanda hepimizin geleceğe dair barış umutları yeşermişti. Sevgili Sırrı Süreyya Önder ile birlikte bu meydanda milyonların şahitliğinde Sayın Öcalan’ın mektubunu okurken barışa, özgürlüğe, demokrasiye, adalete ve güvene olan duygularımız kabarmıştı. Ancak bugün o mektubu yok sayanlar ve Dolmabahçe Mutabakatı’nı yok sayanlar, 5 Nisan 2015 tarihinde tecridi başlattılar.

‘O SÜRECİ BİTİRMESELERDİ BUGÜN BARIŞIN DEMOKRASİNİN ÖNÜNÜ AÇILIRDI’

Çözümü bitiren, çözüm sürecini yargılayan intikam alan bu zihniyet işte bu meydana iyi baksın. 5 yıldır tecrit uygulayanlar, işte bu meydana iyi baksın. O gün o mektubu yok saymasalardı, tecridi başlatmasalardı, Dolmabahçe Mutabakatı’nı görmezden gelmeselerdi, inanın bugün bu ülkede hem barışın hem demokrasinin hem de özgürlüklerin önü açılırdı.

‘SESİMİZİ DUYMASANIZ DA BU HALK BARIŞ VE ÖZGÜRLÜKTEN VAZGEÇMEZ’

O gün bu süreci bitirmeselerdi, bugün bu meydanda sevgili Selahattin Demirtaş, sevgili Leyla Güven sevgili Gültan Kışanak olacaktı. Ancak 80 milyonun hayali olan barışı, kendi koltuklarına feda ettiler ama unutmasınlar bu irade boyun eğmez bu irade diz çökmez ve barıştan asla taviz vermez. İşte 21 Mart, işte Newroz, işte Amed. Ankara, Tayyip Erdoğan, bu meydanı gör artık.

Bu meydandan yükselen barış ve özgürlük çığlıklarını, tecride olan öfkeyi artık görün artık duyun! Üç maymunu oynamaktan artık vazgeçin.

Bir halk, bedel ödeye ödeye, direne direne özgürlük için barış için, demokrasi için bu meydandan bir kez daha haykırıyor. Sesimiz Ankara’ya gidiyor, sesimiz Saray’a gidiyor, eğer bu sesi görmez ve duymazsanız işte o zaman biz de size bu halkın barıştan, demokrasiden vazgeçmeyeceğini, özgürlüklerden vazgeçmeyeceğini söylüyoruz.

‘BİZLER TEKÇİ ANLAYIŞA, KADIN DÜŞMANLIĞINA, AKP-MHP REJİMİNE KARŞI SEÇİMLERE GİRİYORUZ’

Sevgili halkımız, işte 21 Mart, işte 31 Mart. Seçimlere 10 gün kaldı. Herkes bilsin ki 31 Mart’ta bizler zalimlere karşı seçime gideceğiz. Bizler tek adam rejimine karşı, AKP-MHP rejimine karşı seçimlere gireceğiz. Bizler bu faşizm iktidarın hırsızlığına talanına karşı seçimlere gireceğiz. Bizler her yerde kadınları yok sayan tekçi, erkek rejimine karşı seçimlere gireceğiz.

Bizler 31 Mart’ta tek dil, tek millet, tek ben diyen zihniyete karşı seçimlere gireceğiz. Bizler hakkın, hukukun üstünlüğünü yok sayanlara karşı seçimlere gireceğiz. Bizler halkımızı yoksulluğa, gençlerimizi işsizliğe, çocuklarımızı karanlık bir geleceğe mahkum edenlere karşı seçime gireceğiz.

Bizler halkın iradesini tanımayan, bu iradeyi kayyımlarla gasp etmeye çalışanlara karşı seçimlere gireceğiz. Ve bizler biliyoruz ki halkımız 31 Mart seçimlerinde yüzyılın en karanlık, yıkıcı iktidarına karşı bizimle birlikte yürüyecek ve bu zihniyeti tarihin çöplüğüne gönderecektir.

‘KENDİ KİMLİĞİMİZ, VARLIĞIMIZLA OLUŞTURDUĞUMUZ GÜÇ BİRLİKLERİMİZ VAR’

Bu seçimlere halkın, emeğin, kadınların ittifakı ve en önemlisi Kürtlerin ittifakı ile giriyoruz. Bu ittifakın tarihsel bir önemi var. Bugün dört bir yandan tarihimizle, kültürümüzle, varlığımızla, kimliğimizle oluşturduğumuz bir güç birliği var. İşte bu güç birliği, Kürtlerin, halkların, emeğin, kadınların ittifakıdır.

‘KÜRT İTTİFAKI BİZİ KENDİ YURDUMUZDAN KOVANLARA KARŞI BİR İTTİFAKTIR’

Kürdü yok sayanlara, Kürdü inkar edenlere, Kürdün iradesini gasp edenlere karşı bir ittifaktır. Binlerce yıllık öz topraklarımızdan bizi kovanlara karşı kurduğumuz bir ittifaktır. Buradan bir kez daha hep birlikte haykırıyoruz. Bu topraklar da bizim, bu ülke de bizim! Biz bu topraklara başka diyarlardan gelmedik. Kimsenin buyruğu ile bu toprakları terk edip gitmeyeceğiz. Bizlerden rahatsız olanlar varsa buyursun gitsin kapı açık, yol açık!

‘AMED, MİLYONLARIN ŞAHİTLİĞİNDE BİR GÜN MUTLAKA BÜYÜK BARIŞ PROJESİNE YİNE TANIKLIK EDECEK’

Biz bir barış partisiyiz. Savaş kolaydır ama barış yürek ister, cesaret ister. Bizde de, halkımızda da hem yürek hem de cesaret var. Buradan bir kez daha görüyoruz ki Amed halkında yürek de var cesaret de var. Bu ülkeyi karanlığın esiri yapmalarına asla izin vermeyeceğiz. Newroz ateşi bu karanlığı aydınlatacak, bunu biliyoruz.

Şu unutulmasın: Amed Meydanı milyonların şahitliğinde büyük barış projesine bir gün mutlaka yine tanıklık edecek ve barışı mutlaka gerçekleştirecektir! Sizlere güveniyoruz, inanıyoruz. Barışa, demokrasiye, özgürlüklere olan inancımızla birlikte Newroz’un dünya halklarına kutlu olmasını diliyoruz. Mutlaka kazanacağız, mutlaka kazanacağız, mutlaka kazanacağız!

Bir kez daha hepinizin Newroz’unu yürekten kutluyorum. Bu Newroz’u sevgili Leyla Güven’e armağan ediyorum. Pîroz be Newroz. Pîroz be Leyla Güven! Piroz be Newroz!