Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Hani’de gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Açlık grevindeki Leyla Güven ve diğer eylemcilere selam gönderen Buldan, “Leyla Güven tecrit kalksın bu ülkeye barış gelsin, demokrasi gelsin diye bedenini açlığa yatırdı. Ama karşısında bu talepleri duymayan bir iktidar var. Adalet Bakanlığı yasalarını yerine getirmiyor. Bu talep o kadar meşru dur ki o yasalarınızı uygulamamakla kendi kendinizle çelişiyorsunuz” dedi.

‘HANİ’YE GİRERKEN YOLUMUZ KESİLDİ’

Buldan, Hani’ye gelişlerinde polis noktalarında yapılan GBT’lere tepki göstererek, “Sevgili halkımız aslında her biriniz 100 kişiyi temsil ediyorsunuz. Çünkü biz biliyoruz ki bugün burada yapacağımız bu buluşmaya 3-4 misli insan gelirdi. Ama bu kadar yoğun bir baskının olduğu bir ilçede bu kadar insanı bile bir araya getirmek büyük bir başarı. Biz bile Hani’ye girerken yolumuz kesildi, araçlarımız aranmak istendi. Bu alana gelirken şehir merkezinden gelmedik, bu alana gelirken mahallelerden dolaşarak geldik. Biz biliyoruz ki buraya bugün AKP ya da MHP gelseydi bütün kapıları sonuna kadar açacaktınız. Ama söz konusu HDP olunca, Kürtler olunca her türlü baskı ve şiddet var. Yazıklar olsun be” dedi.

‘SEÇİM ÇALIŞMALARINI TEHDİTLE YAPIYORLAR’

Güçlerini bildiklerini ve bunu engellemeye çalıştıklarını ifade eden Buldan, “Onlar bunu yaptıkça biz daha çok güçleniyoruz. Hiçbir engel ve baskı bu halkın kararlı duruşu karşısında hiçbir şey yapamaz. Halkımızın büyük bedelleri sonucu bir parti bugüne kadar gelmişse buna saygı duyulur. İnanın HDP’ye yapılanlara rağmen, bize bu kadar büyük baskıya rağmen hala ayaktayız. Burada seçim çalışmalarını tehditle yapıyorlar. Mülki amirleri buranın halkını tehdit edip HDP’ye oy vermeyeceksiniz diyor. Şimdi AKP hükümeti nasılsa yerellerde de mülki amirler aynı şeyi yapıyor. Hani memleket işi gönül işi diyorlar ya ama hiç kimseden gönülleri istiyor gibi oy istemiyorlar. İnsanlar nasıl size oy veriyorsa niye tehdit ediyorsunuz?” ifadelerini kullandı.

'ELİNDE HİÇBİR ŞEY KALMAMIŞ'

Hani’ye kayyum atamasını hatırlatan Buldan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“O kayyum var ya o kayyum burada giderayak seçime 8 gün kala belediyedeki taşınmazları, oranın malını tırlara doldurup nereye gönderdiğini bilmediğimiz hırsızlıklar yapıyor. O kayyum seçim büromuzun önündeki taşları söküp yerinden alıyor. Belediye eşbaşkanlarımızın açtığı kurumları başka yerlere devrediyorlar. Yani giderayak diyorlar ki nasıl olsa biz kazanmayacağız, biz ne götürsek kardır anlayışıyla yapıyorlar. Yaw ayıptır, yazıktır, günahtır.

Belediye gasp edilemez, belediyede hırsızlık yapılmaz. Ama bunlar gider ayak her şeyi yapıyorlar. Çünkü Tayyip Bey’den onu öğrendiler. 17 yıldır ülke hep yalanla yönetildi. Şimdi AKP artık seçim hiçbir şey vaat etmiyor. Elinde hiçbir şey kalmamış. Elinde tek kalan malzeme HDP. Ağızlarında sadece HDP var. Ne diyorlar? HDP terörist bir partidir diyorlar, biz ne teröristiz ne bölücüyüz. Bu ülkeyi yönetenler bölücülük yapıyorlar. Çünkü halkları birbirine düşman ediyorlar. Terörist onların zihniyetidir. Bu ülkede hangi partiden olurlarsa olsun her vatandaşımız bizim için kıymetlidir.

‘KİMSE ERDOĞAN’IN SESİNİ DUYMAK İSTEMİYOR’

Sevgili arkadaşlarım bir de ne diyorlar? HDP dinsiz, imansız. Şimdi biz dini, imanı Allah’ı, oruç tutmayı, dua etmeyi AKP’den ve Recep Tayyip Erdoğan’dan öğrenmedik ki. Biz bin yıllardır bu topraklarda duamızla ibadetimizi yapıyoruz. Biz inanıyoruz ki Allah 31 Mart’ta bizlerin yanında olacak. Sevgili arkadaşlar inanın onlar bunları söyledikçe kendilerini itici bir hale getiriyorlar. Artık hiç kimse Recep Tayyip Erdoğan’ın sesini bile duymak istemiyor. Televizyonlara çıkınca insanlar televizyonlarını kapatıyor. Çünkü her gün hakaret ediyor, iftira atıyor iftira. Ama bizim büyümemizi asla engelleyemiyorlar. İşte güzel olan bu. Fırat ve Dicle’nin akışını nasıl engellemiyorsa HDP’nin de büyümesini engelleyemiyorlar.”

‘YASALARINI YERİNE GETİRMİYOR’

Açlık grevindeki Leyla Güven ve diğer eylemcilere selam gönderen Buldan, şöyle devam etti: “Leyla Güven tecrit kalksın bu ülkeye barış gelsin, demokrasi gelsin diye bedenini açlığa yatırdı. Ama karşısında bu talepleri duymayan bir iktidar var. Adalet Bakanlığı yasalarını yerine getirmiyor. Bu talep o kadar meşru dur ki o yasalarınızı uygulamamakla kendi kendinizle çelişiyorsunuz”

Gebze Cezaevi’nde tecride karşı Ayten Beçet’in yaşamına son vermesini hatırlatan Buldan, Adalet Bakanlığı’nın buna sessiz kaldığını ifade ederek, “Arkadaşlarımızın yaşamlarını yitirmemesi için bir kez daha buradan talep ediyoruz. Bu talep, milyonların talebidir. Newroz’da başta Amed olmak üzere Türkiye’nin her yerinde alanlara çıkan milyonlar tecrit kalksın, Leyla Güven yaşasın dediler, açlık grevindeki arkadaşlarımız yaşamlarını yitirmesin dediler. Bunun için bu çağrıyı bir kez daha yapmak bizim görevimiz ve sorumluluğumuzdur; ama arkadaşlarımızı yaşatmak da bizim sorumluluğumuz, onların yaşamlarını yitirmesine asla müsaade etmeyeceğiz” dedi.

Konuşmasının ardında ilçeden ayrılan Buldan, yarın Newroz’a katılmak üzere İstanbul’a geçti.

Kaynak: Mezopotamya Ajansı