Hükümet Sözcüsü ve Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, hükümete Afrin ile ilgili mektup gönderen 170 aydını eleştirdi.

Aydınları ‘terör’ destekçisi’ olarak suçlayan Bozdağ, mektup gönderen isimleri şikayet etti.

‘Savaşı durdurun’ çağrısı yapan aydınları sert ifadeler ile eleştiren Bozdağ,  "Bunlar hep bildik tipler. Terör örgütlerinin gönüllü şakşakçıları, gönüllü destekçileri. Barış kavramı altında terör örgütlerine, onların teröristlerinin çökertilmesine dönük başlayan harekatı, operasyonu zayıflatmak için kamuoyu oluşturuyorlar. Bunları bir kez daha milletimize şikayet ediyorum. Böyle aydın olmaz olsun." dedi.

Türkiye’nin Afrin’e başlattığı saldırının son bulması talebiyle aralarında eski bakan, milletvekili, yazar, yönetmen, oyuncu, senarist, gazeteci, sivil toplum örgütü ve kadın kurumları temsilcilerinin bulunduğu 170’i aşkın isim imzaladıkları mektubu başta tüm milletvekillerine gönderdi.

E-posta yoluyla gönderilen mektup şöyle:

“Sayın Adalet ve Kalkınma Partisi Milletvekili,

Biz aşağıda imzası bulunan yurttaşlar, elinizdeki yetki ve taşıdığınız sorumluluk nedeniyle milyonlarca insanımız adına size sesleniyoruz.

Ülkemizde ve bölgemizde savaş değil sulh ve sükûn istiyoruz. Sınırlarımızı korumanın ve beka sorunu yaşamamanın en iyi yolunun karşılıklı dostluk ve iyi komşuluk bağlarını güçlendirmek olduğuna inanıyoruz. Güvenliğimizin milyarlara mâl olan silahlanmayla, gencecik insanların yaşamı pahasına ve on binlerce aileyi yersiz yurtsuz bırakacak bir savaşla değil, karşılıklı müzakere ve işbirlikleri üzerinden sağlanacağını, üstelik bunun mümkün olduğunu, tecrübe ile biliyoruz.

Türkiye’ye bir tehditte bulunmayan, Suriye toprağı olan Afrin’e silahlı müdahalenin bölgemize ve ülkemize barış ve güvenlik değil, daha büyük sorunlar, yıkım ve acı getireceğini, Kürt yurttaşlarımızı da yürekten yaralayacağını biliyoruz.

Ortadoğu’yu bir vekalet savaşları cehennemine çevirmiş olan yabancı devletlerin oradaki askerî varlıkları bile uluslararası hukukun ihlaliyken, onların arasına katılmak gibi bir niyet ve bu yönde atılacak adımlar ülkemizi sadece hüsrana uğratacak, on yıllarca telafisi mümkün olmayacak toplumsal, siyasal, ekonomik ve insanî kayıplara yol açacaktır.

Yurttaş kimliğimiz ve sorumluluğumuzla, halkımızın ve tarihin önünde siz yetki sahiplerini uyarıyor, sesimize kulak vererek sağduyulu davranmaya, savaşı derhal durdurmaya ve sorunu diyalogla çözmeye davet ediyoruz.

Saygılarımızla.”