Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Can Dündar ve Erdem Gül'le ilgili verilen AYM kararına yorumlarını değerlendiren Böke "Karara uymuyorum demek Anayasal sistemin varlığını reddetmektir. Bu açık bir saray darbesidir" ifadelerini kullandı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke, MYK Toplantısı sırasında basın toplantısı düzenledi.

‘ADALETİ SAVUNACAĞINA SARAYI SAVUNUYOR'

Selin Sayek Böke, "Biz CHP olarak ne darbelere, vesayete razı değiliz. Duyguları dahi vesayet altına alınmış bir siyasi partiden söz ediyoruz. Önce karar sevindiler sonra ayarı yiyince ne düşüneceklerini, nasıl ifade edebileceklerini bilmediler. Kendi sözcüleri söylüyor. Cumhurbaşkanı'nın kendi düşüncesidir diyerek, bu görüşü meşrulaştıran bir hükümet var. Adalet Bakanı da Cumhurbaşkanı'nın sesi olmuş. Adaleti savunacağına sarayı savunuyor. Yarın, aynı Cumhurbaşkanı çıkıp hükümeti tanımıyorum, saygı duymuyorum derse hükümet olarak yanıtınız; kendi düşüncesi demek mi olacak?" diye konuştu.

‘TEK ADAMIN HIRSI, 78 MİLYONUN OMUZUNDA BİR KAMBUR YÜKTÜR'

Selin Sayek Böke, sözlerini şöyle sürdürdü: "Saray vesayeti karşısında hükümet hukuk sistemini savunamaz halde. Kendi duygularını, varlığını savunamaz halde. Vatandaşını hakkını, hukukunu savunması nasıl beklenebilir. Türkiye'de bugün demokratik bir hükümet yoktur. Bir tek adam rejimi ve bu tek adam rejiminin vesayetine kendi rızası ile teslim olan aciz bir hükümet vardır. Tek adamın ihtirasları, siyasi çıkarları Türkiye'deki bütün siyasi sistemi tıkamıştır. Ülkenin esas sorun problemin ta kendisi bir Erdoğan rejimidir.

“Tek adamın bu hırslarına teslim etmiş olan iktidar da bu sorunun açık bir parçasıdır. Siyaseti felç eden bir darbe, vesayet rejimi yaşıyoruz. Tek adamın hırsı, 78 milyonun omuzunda bir kambur yüktür. 78 milyon faturasını hep birlikte ödemektedir. Vesayet altındaki AKP hükümeti tarafından, tek kişiye 78 milyon feda edilmektedir.

“Çağdaş uygarlık düzeyini hedefleyen bir Türkiye mi yoksa; izole olmuş, dışlanmış içine kapanmak zorunda bırakılmış, uluslararası toplum tarafından istenmeyen ilan edilmiş bir diktatörlük mü? Bu darbe rejiminin bütün faturasını vatandaşlarımız ödüyor. Bu tek adam rejimi Türkiye'yi öyle bir noktaya getirdi ki; farklı partilere oy verenler komşu olmak istemiyorlar, birbirlerine iş vermek istemiyorlar, kız vermek istemiyorlar. Komşunun komşuya bakmadığı ortamı tek adam rejimi inşa etti" dedi.

‘MASANIN ORTA OYUNCUSU OLMAYACAĞIZ'

Yeni anayasa çalışmalarına ilişkin Selin Sayek Böke, şu açıklamalarda bulundu, "Anayasa'yı yok sayan bir despotun bu despotluğu resmileştirmek için kullanacağı bir masanın orta oyuncusu olmayacağız. Darbe hukukundan arındırılmış, güçlendirilmiş bir parlamenter sistemin inşası için çalışacağımız her tür ortaklıkta varız. Böyle bir ortaklık kurulmuyorsa da kendimiz bu gayreti bütün toplumu kucaklayarak yürütmeye devam edeceğiz. Çağrımız bütün muhalefet partilerinin tavırlarını da netleştirmeleri yönünde. Aynı rejimden bütün muhalefet şikayetçi. Herkes tek adam rejimine karşı ilkesel bir tutum almak zorunda. Biz netiz. Tek adam rejimini sonlandırmak, demokratik sistemi inşa etmek, 78 milyonu tek adamın bu yükünden kurtarmakta kararlıyız. Samimiyseniz, CHP'nin vermiş olduğu kanun tekliflerini hemen yarın geçirelim. CHP ilk ve bu mektupta da aynı şeyi ifade ediyor. Biz Türkiye'yi darbe hukukundan arındıracak, parlamenter sistemi güçlendirecek… Anayasa'nın ilk 4 maddesine dokunmayacak her tür çalışmaya, masaya oturmaya hazırız. Yanıtı vermesi gereken bizi yeniden koşullarımızı bilerek bizi masaya davet etmiş olan Meclis Başkanı'dır" diye konuştu.