Başbakan Binali Yıldırım, "Rusya ve İsrail'le ilişkilerimizi normale döndürdük. İnşallah Suriye ile de ilişkilerimizi normale döndüreceğiz.

“Bölgedeki bütün hakim ülkeleri, koalisyon güçlerin, stratejik ortakların yaşanan durumun bir kez daha değerlendirmesi ve rekabeti bir kenara bırakarak insanlığın yok olmamasına göz yummamalarını bekliyoruz" dedi.

AKP Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, AKP il başkanları toplantısında konuştu.

Binali Yıldırım'ın açıklamalarından satır başları  şöyle:

Terörle amansız bir mücadele ediyoruz. Devlet şefkat ve gücüyle inisiyatifi ele almıştır. Terör örgütünün şehirlerdeki varlığı sona ermiştir. Kırsal alanda da tek bir terör hadisesi olmayıncaya kadar güvenlik güçlerimiz her köşeyi arayacak ve bu şer odaklarının bütün yuvalarını yıkacak.

‘CUDİ’DE BAYRAĞI DALGALANDIRIN’

Siyasi rakiplerimize çağrım var. Bölünmez bütünlüğü, sınırların değişmezliğini anlatıyorsunuz, doğuda ve güneydoğuda Türkiye'yi bir arada tutmak sadece AK Parti'nin işi mi? Huzur var, kardeşlik var, teşkilatlarınızı kurun, Türkiye'nin birliğini sağlayan. Bayraklarınızı çıkarın, saklamayın Cudi Dağları'nda ay yıldızlı bayrağı dalgalandırın. Bu mesele sadece AK Parti'nin değildir, bu mesele CHP'nin de, MHP'nin de meselesidir.

Terörün her türlüsüne karşı açıkça karşı olması lazım, bunu milletle de paylaşması lazım. Siz teröristin cenazesine gitmeye devam ederseniz, Türk milleti de hak ettiğiniz cezayı verecektir. Parlamento milletin sesinin yeridir.
Oradaki ses terörün sesi olamaz. Yol yakınken bundan vazgeçin. Milletin sessizliğini yanlış okumasın. Milletin sessizliği önünde durulamayacak tufana dönüşür.

Bizim isteğimiz, ülkemizde bir olalım, beraber olalım, asla ve asla ortak yönlerimizi daha fazla ön plana çıkararak, hepimizin saçı, gözü aynı renkte değil, tenlerimizin tonu farklı. Bunlar fıtratımızdan gelen şeyler.
Ama hepimizin gözlerinden düşen damlalar aynı. Onların rengi aynı. Üzüntümüz bir, sevincimiz bir. Türkiye için şehit olan bütün kardeşlerime Allah'tan rahmet diliyorum.

Türkiye'nin neresine gidersek gidelim AK Parti bayrağını görürsünüz. Bunun yanına diğer muhalefet parti bayrakları da asılsın. Bu Türkiye'nin birliğinin en büyük göstergesi olacaktır. Siyasi partilere bu konuda her türlü desteği vermeye hazırız.

Gelin güneydoğuda da siyaset yapın. Böylece terörle mücadelemiz daha da kolaylaşacak. Belki geçmişte gitmeme sebebiniz vardı ama bugün kalmadı. Bir siyasi parti olarak, rakiplerimizi açık ara siyaset yaptığımız yere davet etmek doğru olmayabilir ama Türkiye'nin geleceği için önemli. Türkiye'nin kültürümüzün, medeniyetimizin, birikimimizin ortak adı olduğunu unutmuyoruz.
 
Biz birbirimizi makam ve mevkilerde, otel salonlarında tanımadık. Bizi ideallerimiz, rüyalarımız, hayallerimiz bir araya getirdi. Biz bir dava üzerinde bir araya gelmiş kadrolarız. Bağlarımız ebediyete kadar devam edecek bağlardır. Biz milletimizle aynı hedeflere yürüyen bir hareketiz. AK Parti siyaseti çözüm siyasetidir, insanlar arası ilişkilerde asıl olan adalettir, hukuktur.

SURİYELİ SIĞINMACILAR

Suriyeli mültecilerle ilgili son günlerde utanç verici tartışmalara şahit oluyoruz. Mazimize yakışmayacak ifadeler oluyor. Türkiye'deki siyasi misafirlerimiz üzerinden ne sosyal demokrasiye, ne de milliyetperveliğe, ne Müslümanlığı, ne de Türklüğe yakışmayan ifadeler söyleniyor.
Birileri nefret tohumları ekmeye devam ediyor. Sığınacak bir güvenli liman arayan, ölümden kaçan onurlu insanlara dönük bu suçlamalar Türkiye'nin ne genlerinde ne de geleneğinde var. Bütün zorda kalmışların imdadına koşuyorsak, bunu insanlığımızın bir gereği olarak yapıyoruz.

‘CHP, HDP ÇİZGİSİNE GİRMİŞ DURUMDA’

Zulme uğramış evsiz kalmış insanlara bakmamayı birileri kendisine yakıştırabilir ama bizler bunu asla kabul etmeyiz. Aziz milletin hiçbir ferdi de bunu hoş karşılamaz. Hiçbir vatandaşımız bu vicdanlığı onaylamaz. HDP ile MHP temsilcileri bile bu konuda aynı şeyleri söylüyor.

Sayın Bahçeli ile Sayın Demirtaş aynı cümleleri kuruyorlar. MHP Genel Başkanı için bu durum hiç de kabul edilebilir değil. CHP zaten HDP çizgisine girmiş durumunda. Her türlü Meclis faaliyetlerinde HDP ayağını kaldırıyor, CHP yerine basıyor.

SURİYELİ SIĞINMACILARA VATANDAŞLIK TARTIŞMASI

Milletimizin düşene el uzatma gibi fazilet hislerini en üst perdenden dillendirmeye devam edeceğim. Vatandaşlık bizim keşfettiğimiz bir şey değil. Ülkeler vatandaşlığa kabul eder, vatandaşlıktan çıkarırlar.

Bunların şartları vardır. Bu şartları sağlayan vatandaşlığa alınır. Belirli suçlara karışmış, kanuni dışı işlemleri olanların vatandaşlığa alınması söz konusu olmaz. Türkiye'nin değerine değer katacaksa, Türkiye'nin ekmeğini büyütecekse sadece Suriyelileri değil, katkı sağlayacak herkesi vatandaş yaparız.

Beyin göçünü geri çevirmek için kanun çıkarıyoruz. Suriyeliler dün gelmiş gibi bir kaşık suda fırtına koparmaya çalışıyorlar. Türkiye'ye geleli 4. yılındalar. Yılda 900 bin muayene olan sağlık hizmeti alan Suriyeli var. 150 bin eğitim gören Suriyeli genç var.
Yüzbinin üzerinde doğum oluyor.

Biz seni tanımayız deme şansımız var mı? Bu tartışmalar anlamsızdır, o alışık olduğumuz 'Bir açık yakaladık buradan saldıralım' tartışmasının ötesinde değildir. Bu memleketin aşını, ekmeğini nasıl bölüştüysek, ekmeğini büyütmek için nüfusumuzu da artıracağız, dostluk halkasını genişleteceğiz.

‘İLİŞKİLER SURİYE İLE NORMALE DÖNECEK’

Dışarıda bunu yapmaya başladık. Rusya ve İsrail'le ilişkilerimizi normale döndürdük. İnşallah Suriye ile de ilişkilerimizi normale döndüreceğiz. Bölgedeki bütün hakim ülkeleri, koalisyon güçlerin, stratejik ortakların yaşanan durumun bir kez daha değerlendirmesi ve rekabeti bir kenara bırakarak insanlığın yok olmamasına göz yummamalarını bekliyoruz. Terör herkesin korkulu rüyası olduysa bu ülkelerdeki istikrarsızlık var.

DAEŞ, Irak işgalinden sonra çıktı. Bugün günah çıkaranlar, bunun bedelini bölge insanlarına ödetiyorlar. Suriye ile, Irak ile, bütün komşularımızla iyi ilişkiler geliştirmek bizim vazgeçilmez hedefimizdir.
Zor günlerimiz oldu atlattık, güzel günlerimiz oldu her şeyimizi paylaştık. Gelecek birlik, beraberlik, iyi komşulukla mümkündür. Gelecek ayrılıkta değil, birliktedir.